Anneler Günü için çok özel bir mektup

Ey gençler, annelerinize henüz vakit varken “Seni seviyorum” demeyi ve hak ettikleri zamanı ayırmayı ihmal etmeyin. Hiçbir şey onlardan daha önemli değil. Eğer bir anneyseniz ya da bir anneniz varsa burada yazılanları çok iyi anlayacağınızdan eminim. Annelerinizi hiçbir zaman kırmamanız ve ona olan vefa borcunuzu asla unutmamanız dileğiyle... Yarın unutulmak istemiyorsanız, bugün Anneler Günü’nü kutlamayı unutmayın. Ben de tüm annelerin bu kutsal gününü kutlarım.

Haberin Devamı

Bu benim annemsiz ilk Anneler Günü’m

Bu benim annemsiz ilk anneler günüm. Bir anda içimdeki duyguları kâğıda döktüm. Ve bunu sizinle paylaşmak istedim, Güzin Abla.
“Anne, içimden sana seslenmek geldi. Hatta her zaman yaptığım gibi bunu yüzüne bakarak yapmak istedim. Ama... Sen yine de dinle ruhunla, kızının yüreğinden gelen sözlerini.
Ben dünyaya geldikten sonra yaşamda en yüce makamın annenin kucağı olduğunu öğrendim. Benim en mutlu, huzurlu olduğum yer orasıydı. O anda anladım senin en güvendiğim kişi olacağını. Ve beni ben yapan da, beni özel yapan da, senin kızın olmam gerçeğiydi. Can Annem...
Aramızdaki bağın güzelliğini bana ilk kez karnındayken hissettirdin. Birkaç ay sonra beni kucağına aldığında ise bu kez o sıcacık bakışlarınla bana yaşamın anlamını hissettirdin. Teninin kokusunda, kendi tenimin kokusunu kokladım. Bana gerçekten senin ben, benim sen olduğumu öğretti o kokun.
Küçücük kalbim senin kalbine yaslandığında senin yaşamın için iki kalbin attığı gerçeğini gördüm. Kulağımın duyduğu ses, senin sesindi. Dünyanın en güzel sesiydi bu.

Haberin Devamı

SENİNLE HER ŞEY GÜZELDİ

İlk kez elimle parmağını kavradığımda bakışımla beni hiç bırakma demiştim sana, sen de sıcacık gülümsemenle bakmıştın bana. Anne sevgisinin sevmenin en üst düzeyi olduğunu, beni severken öğrettin bana...
Beni yaşamın tüm engellerine karşı korudun ve güçlü olmamı sağladın. Büyürken hiç yalnız bırakmadın. Hastalandığımda endişeyi gözlerinde hissettim.
Seni üzmemek için hiç sevmediğim şurupları, limonlu çorbaları içtim. Yine elini sıkıca tuttum, beni bırakma annem, diye...
Okulumu bitirdim. Tek isteyim artık ben bakmalıydım sana seni güzel yaşatmak, geçmişteki acılarını hafifletmek en büyük isteğimdi.
Babamın erken yaştaki vefatına göğüs gerdin. Mücadele ettin, bizi üzmemek adına yaşamla savaştın.
Çocukluğumuzun hastanelerdeki çocuk parklarında geçmesine hiç üzülmüyordum. Çünkü senin yanındaydım.
Bir gün babam ağırlaştığındaki ağlamana yüreğim dayanamamış, sadece senin acını belki hafifletirim diye ben de ağlamıştım.
Kimse susturamamıştı. Ta ki bana sarılıp kalp atışlarımız birbirini bulunca susmuştum. Senin üzülmen yüreğimi acıtıyordu.
Elini tutmak bana inanılmaz güven veriyordu. Tek isteğim vardı; elimi sonsuza kadar tutman. Beni bırakma annem...
İlk ameliyatında seni kaybetmekten çok korktum. İkinci ameliyatında, benim ilk refakatçi olduğumda elini hiç bırakmadım. Biliyordum artık güvendeydim beni asla bırakmazdın.
Yaşamın boyunca seni hep mutlu etmek istedim. Seni üzmekten çok korktum. Bana sıcacık, sevecen sesinle ‘yavrum kızım’ demen dünyalara bedeldi. Ne kadar şanslıydım seni gibi bir annem olduğu için.
Seninle gittiğimiz tatildeki mutluluğunu, sevincini düşünüyorum. En güzel tatilimdi. Seninle her şey güzeldi can annem... Neşen-neşem, sıkıntın-sıkıntım, acın-acım, oluyordu.

Haberin Devamı

SON SÖZÜ YAVRUM OLDU

Hastanedeki günlerim yine de güzeldi. Hep seninleydim çünkü. Her an elini tuttum, ara sıra korkuttun beni yine elini tuttum. Emindim bırakmayacaktın beni.
Son sözün ‘yavrum’ oldu. Bir daha sesini duymadım. Elini tuttum bana tepkiler verdiğinde dünyalar benim oldu. Ama izin vermediler daha çok elini tutmama. Meğer son günmüş...
Kapıya kadar geldim, sanki bana seslendin arkamı dönüp baktım sana.
Hemşireyle göz göze geldik, gülümsedi bana. O anda yine tepki verdin bana. Bu sefer sen bana diyordun, ‘Bırakma elimi tut kızım...’ diye.
İsteksizce ayrıldım yanından. Yanından ayrıldıktan sonra ellerin ellerimi aramış. Özür dilerim annem elini tutamadım sonuna kadar. Affet beni... Ertesi gün ‘beni bırakma annem’ dediğimde çoktan gitmiştin. Tuttum elini, avucumdan kaydı ellerin. Yalvardım ama bakmadın eskisi gibi yüzüme.
Canım annem şu an ellerim bomboş, sıcaklığını hissedemiyorum. Ellerim çok soğuk ısıtamıyorum.
Kendimi dünyada tek başıma kalmış gibi hissediyorum. Yalnızım, sensizim. Seni düşünüyorum içimi ısıtmak için.
Artık özel günleri hiç sevmiyorum; sensiz anlamı yok çünkü. En mutlu olduğum gün rüyamda olduğun gün can annem. Bir annenin, evladını sevebileceği yücelikteki sevgimle ve bir evladın, annesine duyduğu minnet ve şükran duygularımla seni seviyorum ve çok özlüyorum. Anneler Günü’n kutlu olsun.
Kızın Şehnaz/Ankara

Yazarın Tüm Yazıları