Sevgili Güzin Abla, sana yazarsam belki acım diner diye düşünüyorum.
Ben çok güzel bir kadınım, bir bakan bir daha bakar. EÅŸimle 21 sene evvel evlendiÄŸimizde, ben 18 o ise 30 yaşındaydı. Bu evlilikten 2 çocuÄŸumuz oldu. EÅŸim yıllarca bana kötü davrandı, kimseyle görüştürmedi. Hiçbir yere göndermedi, hep aÅŸağıladı, üstüme başıma hiçbir ÅŸey almazdı, 2 sene evvel bir sutyen almak istediÄŸimde, oralı bile olmadı halbuki ihtiyacım vardı. Kocam bana eski gömleklerini verirdi, "giy" diye ama her hafta kendine yeni kıyafetler alırdı. Bundan bir sene önce yurtdışına çıktı görev nedeniyle... Haftada bir arar burnumdan getirirdi. "Ben yurtdışındayım, sen evde rahatsın" diye. Â
Bir yıl sonra eve döndüğünde, cep telefonunda çirkin bir kadının fotoğraflarını buldum. Bazı fotoğraflar yarı çıplaktı. Sorduğumda "Bir arkadaşımın kız arkadaşı, fotoğrafları ben çekmedim" dedi.
Ben akıllı bir kadınım, laptopuna baktım daha fazla fotoğraf buldum. O kadına memleketine dönmesi için gidiş- geliş bileti bile almış. Mücevher, üst baş, taksi parası, telefon, daha neler neler anlatmakla bitmez.
Sonunda inkar edemedi çünkü hepsini bulmuştum. Bana anlattı. Kadınla çıkıyorlarmış. Üstelik bu kadın eşimin apartmanında kalmış. Onu her yere götürmüş, hep dışarıda yemişler. Bir de utanmadan bana hesap soruyordu. O bir sene boyunca neyi nereye harcadığımı...
Buraya gelir gelmez havaalanından onu aramış, eve gelince yine aramış. Bütün tel numaralarını buldum. Artık saklayacak durumu kalmadığı için anlattı. Üstüne üstlük kadın evi aradı, ben de dinledim. Kadın "Bana beni sevdiğini söyledin, ’karımı sevmiyorum ama boşanamam’ dedin. Çok para kaybederim diyordun hani" diye sızlanıyordu.
Bunları yüzüne vurunca, bana söz verdi, "Bitti aramayacağım onu bir daha" dedi. Oysa bana söz verdikten 18 gün sonra gene aramış. Demez mi "İlişkimizi bitirmek için aradım" diye. Hepsi yalan! Eşimin bana dediği "Ona istediğimi elde edeyim diye ihtiyacı olan şeyleri aldım" oldu. Ben de o zaman "Ben neydim ki bana bir iç çamaşırı bile almadın" diye sordum.
Şimdi her gün yalvarıyor, bazen güzellikle, bazen de sinirlenerek "Bize bir şans daha ver" diye. Geçmiş olsun, ona karşı tek hissettiğim nefret artık. Aslında kadın Arap ülkesinde yaşıyor, istesem şikayet ederim, onu cezalandırırlar ama kadın da ağlıyordu yapamadım. Ama bilmesi gerekmez miydi evli bir erkekle çıkılmayacağını.
Eşim geldiği ilk hafta bana karşı çok soğuktu şimdi anlıyorum sebebini. Şimdi de yalvarıyor her gün ama kocamın sesini bile duymak istemiyorum artık. Boşanacağım ama "boşanmam" diyor. Madem öyle neden yaptı bunları? Nasıl başka bir kadının koynunda sabahladı? İçime öyle bir tiksinti geldi ki anlatamam...
Bir de utanmadan "Sensiz ölürüm, seninle yaşlanmak istiyorum" diyor, bu kadar yüzsüzlük olmaz artık. Boşandıktan sonra da görüşmek istemiyorum çünkü biliyorum peşimi bırakmayacak. Çocukları görsün, ona bir şey diyemem.
Eşim laftan anlamıyor, beni rahat bırakması için ne yapmalıyım? Ona asla geri dönmeyeceğimi bilsin. Aslında beni sevdiğinden değil, parasını kaybedeceği için karşı çıkıyor. Çünkü her şeyin yarısı benim üstüme. Erkekler bunu nasıl yapabiliyor bu kadar pişkinlikle, sen söyle abla. Annem "Bak şimdi her istediğini alıyor, boşanma" diyor. Ama bazı kadınların bunu nasıl hazmedebildiklerine benim aklım ermiyor. Ben o kadınlardan biri değilim ama ömür boyu böyle yaşamak da istemiyorum. Kim bilir belki bir gün kıymetimi bilen birini bulurum.
Bu yazımı yayınlarsan belki diğer kadınlar ibret alır. Kocalarına başından itibaren dizginleri vermesinler yoksa benim durumuma düşebilirler.n RUMUZ: NİKİ
Evet ihanet eden erkekler açısından ibretlik bir öykü bu. Özellikle de erkeklerin eşlerinden şu ya da bu nedenle kolay kolay boşanmak istemeyeceklerini gösteren bir örnek. Ben de zaten yıllardır hep bunu dile getirmeye çalışıyorum.
Bence de henüz çok gençsin kızım, hayatını yeniden kurabilirsin. Sana cehennem hayatı yaşatmış bu adamdan kurtulman için iyi bir fırsat yakalamışken sonuna kadar git. Anneni ve sana "barış" diyen yakınlarını dinleme. Zaten senin için sorun sadece bu ihanet değil ki... Ama avukatın ihanet olayından yola çıkarsa sanırım rahatlıkla boşanabilirsin.
Kızım babasının ihanetini affedemiyor
Sevgili Güzin Abla, benim sorunum kızımın babasıyla yaşadığı tatsız olaylar. Size danışmak istediğim henüz 16 yaşındaki kızımın babasının bir yanlış davranışı nedeniyle ondan nefret edişi. Bu durum beni çok üzüyor ve aralarındaki bu soğukluğu kıramıyorum.
Üstelik kızım babasına karşı duyduğu bu nefret nedeniyle artık bizden tamamen koptu. Olay babasının yabancı bir kadınla bir gecelik bir macera yaşaması ve bunu kızımın öğrenmiş olması.
Biz babasıyla oturup uzun uzun konuştuk. Benden özür diledi, hatasını kabul etti. Böyle bir yanlış nedeniyle evliliğimizin bitemeyeceğini anlattı bana. Ben de affettim. Ama kızım öğrenmiş. Asla kabullenemiyor ve bana da, babasını affettiğim için kızıyor. Bana karşı da saygısını kaybetti. Şimdi yanlış bir şey yapmasından korkuyorum. Çünkü artık bizi dinlemiyor. Ne yapmalıyım?
RUMUZ: Ä°HANET VE NEFRET
Ah sevgili okurum, bir anne olarak bir kız evlat yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Kızınız henüz hayatın toz pembe olduğuna inandığı yaşta... Oysa hayat acılarla, mutlulukla ve mutsuzlukla devam edip giden tek düze bir serüven değil ki...
İnsanların dört dörtlük olmadıklarını bazen en mükemmel ve örnek alacağı, model gösterilen kişilerin bile hatalı davranabileceklerini anlatın ona...
Kendi babasının bugüne kadar sizin için hep çok iyi bir eş olduğunu ve her insanın bazen istemeden yanlış bir yola girdiğini açıklayın. Bütün evlilikler başladığı gibi sürmeyebiliyor. İnsanlar zamanla değişebiliyorlar. Ama sizin gibi çocukları düşünerek katlanılıyor bu hatalara.
Eşiniz yanlıştan kısa zamanda dönmüş.
Bu da önemli tabii... İnsanlar aldanıp hata yapabilirler mühim olan bunun farkına varıp, doğru yolu bulabilmektir. Kızınıza hayal dünyasında yaşamamasını, hayatta insanların zaman zaman yanlış yapabileceklerini anlatın. Pişmanlık varsa affetmenin büyüklüğünü anlatın. Maalesef bunlar hayatın gerçekleri ve pek çok erkek - hatta günümüzde pek çok kadın - bu gerçeklerle yüzleşebiliyor.