Paylaş
Merhaba Güzin Ablacığım, bizlere böyle güzel bir köşe ayırdığın için sana da gazetene de teşekkür etmek isterim.
Ben 19 yaşında, üniversitede okuyan bir gencim. Yetişkin biri sayılırım. Benim pek sevmediğim bazı akrabalarım var. Onların ortamlarından, sohbetlerinden, tarzlarından hoşlanmıyorum. Sıkılgan olduğum için de fazla görüşmek istemiyorum.
Annem ve babam bu yüzden bana sürekli hakaretler yağdırıyor.
Onları küçümsediğimi düşünerek ağza alınmayacak sözler söylüyorlar.
Sırf bu kavgalar yüzünden odama kapatıyorum kendimi. Hep mutsuz oluyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.
Ailem bana hiç güvenmiyor. Hayattan hiç zevk alamıyorum. Gideceğim yönü, geleceğimi bu durumda nasıl belirleyeceğim?
Ne yapacağımı bilmiyorum. Umarım bana yardımcı olabilirsin. Sen ne dersen onu uygulamaya çalışacağım.
Rumuz: Üniversiteli genç
Canım oğlum, belli ki ailen seni anlayamıyor. Sen ailenin eğitim görmüş tek ferdi olmalısın.
Bu yüzden onlar da senin aslında kendilerini küçümsediğini düşünüyor. Yoksa bu akraba konusu bahane.
Sen üniversiteye gittiğin için ailene göre aşama kaydetmişsin.
Bu durum genellikle her iki tarafta da psikolojik sorunlar yaratır.
Yolunu bugüne kadar kendin çizmişsin. Bundan sonra da kendine güvenip yolunu yine sen çizeceksin.
Ailenle şimdi boş yere tartışma.
Sen zaman içinde eğitimini tamamlayıp, meslek sahibi olduğunda her şey düzene girecek merak etme.
O zaman bütün ailen seninle gurur duyacak.
O akrabalarınla da uzun uzun sohbet etmek zorunda değilsin ama arada bir gönüllerini alabilirsin, değil mi?
Kocamı çok sevdiğim için istediği tüm fantezileri yerine getirdim
Sevgili Güzin Abla, ben 23 yaşında, iki çocuk annesi bir kadınım. Evlendikten sonra eşimle birlikte Almanya’ya yerleştik. Burada çok yalnızlık çektim, çok genç olduğum için sadece ve sadece eşime sarıldım.
Onu kaybetmek benim için kabusların en büyüğüydü. O yüzden eşimin tüm isteklerine ve arzularına boyun eğdim. Benden istediği tüm fantezileri yerine getirdim. Öyle ki onu göz göre göre bir kadınla paylaştım.
Haftada bir düzenli olarak eşimin iş arkadaşı olan Alman bir kadın bize gelirdi. Onu Türk örf ve adetlerine uygun ağırlardık, sonra onlar yatak odamıza geçerlerdi. Ben tüm bunlara göğüs germişken, kocam üçlü ilişki yaşamak istediğini söyledi.
Kocamı çok seviyorum, onu kaybetmeyi göze alamıyorum. Gözünü kocasında açmış bir kadın olarak ayrılmayı nasıl düşünürüm?
Kocam beni terk etmekle tehdit ediyor. İki çocuğumla tek başına ne yaparım? Bana bir yol gösterin...
Rumuz: Çaresiz gurbetçi
Kızım sen ne diyorsun Allah aşkına! Çok yakında bu adam seni parayla başka erkeklere de satar!
Belli ki çocuk yaşta evlenmişsin. Kocandan başka erkek yok sanıyorsun ya da bütün erkeklerin böyle olduğunu düşünüyorsun.
Sana yaptığı bu haksızlıkları nasıl oluyor da sineye çekiyor ve hâlâ “Eşimi seviyorum” diyebiliyorsun?
Eşin ya izlediği porno filmlerin etkisinde kalıyor ya da sapık ruhlu biri. Bana kalırsa sonunda bir şekilde seni terk edecek bu adam.
İyisi mi hiç değilse iffetinden, namusundan taviz vermeden, yüzünün akıyla çık bu evlilikten; sen onu terk et. Bak yoksa sonra pişman olursun...
Paylaş