Paylaş
25 yaşındayken ilk defa âşık oldum. Ben gencecik mühendis bir kadın, o da uzun boylu, yakışıklı, bankada çalışan bir mühendis...
Sosyal medyada tanıştık, ilk görüşmede birbirimizden çok etkilendik.
İstanbul’da tek yaşıyordum. İlk başlarda evime çikolatalar gönderiyor, sosyal medyada birlikte fotoğraflarımızı paylaşıyor, daha önce hiç yapmadığını söylediği şeyler yapıyordu.
Devamlı arar, iş çıkışı yanıma gelirdi.
Sonra beraber kalmaya başladık. Tatile de gittik, her şeyi de yaptık açıkçası.
Evimde öyle güzel bir hayat kurduk ki kendimize, sıcacık bir yuvamız oldu.
Bu genç adam bana 3 ayda evlenme teklif etti. 5 ayda nişanlandık.
Ailesi muhafazakârdı, bende kalmasını istemezlerdi. Benim ailem de modern insanlar ve onları pek istemediler açıkçası. Ama bu genç delikanlı benimle ve ailemle çok iyi anlaşıyordu.
Ailesi maddi olarak ona bağımlıydı, çünkü her şeyi o ödüyordu.
İlk senemizde problemler yaşamaya başladık. Her şeye rağmen kendi başımıza bir ev tuttuk.
O eve ailesi hiç gelmedi. Ve bir gün “Ben ailemsiz bir hiçim. Ailem bu ilişkiyi istemiyor” diyerek beni terk etti.
Evi boşalttık. 3 ay oldu tam tamamına.
Aramaya, mesaj atmaya zaman zaman da olsa devam etti. Ben ise hiç cevap vermedim. Çünkü o hayallerimi yıkan adamdı artık.
3 ay ailemin yanında kaldım ve İstanbul’a döndüm. Ona mesaj attım “Gel çeyizini al” diye. Geldi. Çok değişmiş. 15 kilo vermiş, teninin rengi solmuş, neredeyse ayakta duramıyordu. “Sen benim her şeyimdin. Sen gittin, her şey bitti” dedi.
Elbisemi öptü, boynuma sarıldı ve ağlayarak “Şimdi git başkalarının ol” dedi. Oysa ben de hâlâ onu çok seviyorum.
Ama “Olmaz. Çünkü ailen yüzünden bitti. Ben istemiyorum” dedim ve gitti.
Beni paramparça etti. Şimdi hayata tutunamıyorum. Her şeyimi onun üzerine kurmuşum meğer...
◊ Rumuz: Severek ayrıldık
YANIT
Sevgili kızım, hayalini kurduğun, “İşte âşık olacağım adam” dediğin bir insanı tanımışsın. Bunun ne kadar özel bir şans olduğunu sanırım anlamışsın. Birbirinizi her yönden tamamlamışsınız.
Evlenmeye karar vermiş, çeyizinizi almış, evinizi tutmuşsunuz.
Her şey bu kadar güzel giderken, ailesi neden bilinmez seni istememiş.
Sen eğitimli, meslek sahibi, aklı başında, düzgün bir kızsın. Bir aile seni neden istemez, benim aklım ermedi.
Ama diyorsun ki; “Ailesi dindardı, benim ailem daha modern insanlardı. Bizim birlikte yaşamamıza karşı çıkıyorlardı, bu yüzden tavır koydular.”
Eh iyi ya işte, evlenmeye hazırlanıyormuşsunuz. Her şeyiniz hazırmış. Daha ne istiyorlardı?
Madem evlenmeden birlikte yaşamanıza karşıydılar, bu şekilde onları rahatlatmış olmuyor muydunuz?
Bence onun ailesi oğullarının evlenmesini istemiyormuş. Çünkü maddi olarak onun eline bakıyorlarmış.
Bu durumda büyük bir bencillikle, onu ne yapıp etmiş senden ayrılmaya ikna etmişler.
Kısacası senin bu ayrılıkta hiçbir suçun yok. Sevdiğin adamdan seni koparmışlar, onu da mahvetmişler.
İkinizi de büyük bir mutsuzluğa sürüklemişler.
Bence yine de umutsuz olmana gerek yok. Çünkü o genç adam seni hâlâ seviyor. Bak sensiz ne hale gelmiş. O senden kopamaz, seni unutamaz.
Zaten bu yaşa gelmiş, hâlâ istediği gibi birini bulup evlilik yapamamış. Bunun sebebi belli...
Bu yüzden üzülme sakın, bir şekilde siz yeniden birleşeceksiniz gibi geliyor bana...
Paylaş