Paylaş
Sevgili Güzin Abla, derdimi bu hayatta tanıdığım kimsenin anlayamayacağını bildiğim için, size döküyorum içimi.
20 yaşında üniversite öğrencisi bir genç kızım. Ailemle yaşıyorum. Doğru düzgün dışarı çıkamam, hep evde otururum. Ailemle özellikle de annemle sürekli sorunlarımız oldu, aramızda hep soğuk rüzgarlar esti. O kuralcı, herkesi belli kalıplara sokmaya çalışan bir kadın. İstediğini yapamayınca ise çılgına dönüyor, dışarıdaki herhangi biriyle tartışsa eve gelip hıncını ben ve benden küçük iki erkek kardeşimden çıkarıyor.
Bu yüzden hep küçücük karanlık odama kapanırım, hiç çıkmam ki beni ortalıklarda görmesin, sorun yaşanmasın diye. Buna rağmen ona hiçbir zaman yaranamadım.
Hiç yoktan kavgalar çıkarıp bize fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamaktan hiç vazgeçmedi. Azarlamalar, hakaretler, itip kakmalar...
Ben sustukça “Sen kimsin, kendini ne sanıyorsun da beni kaale almıyorsun? Yemeğini suyunu biz veriyoruz, biz olmadan sen bir hiçsin” şeklinde hakaretlere maruz kalıyorum. Damarıma basılıp son raddede sesim yükseldiğinde ise “Bana nasıl sesini yükseltirsin, defol git bu evden” bile dedi. Oturup konuşmayı denedik. Konuşmamdaki her kelimeyi lehine çevirip mutlaka bana laf sokmak için, herhangi bir zaman diliminde kullanmayı başardı.
Yetmedi! Babama da hep kötüledi beni. Yıllar boyunca “şunu yaptı, bunu yaptı, bunu dedi” şeklinde babamı da bana karşı olması için fitneledi. İşte şimdi tek kelime konuşmuyoruz babamla. Annemden dolayı nefret dolu gözlerle bakıyor bana..
Annemle babamın bana ne maddi ne de manevi desteği var. 5 kuruş para vermezler. Arada sırada erkek arkadaşım veriyor harçlığımı, onunla idare ediyorum. Telefon faturamı da o ödüyor. Ne kadar da onur kırıcı değil mi?
Çalıştım bir süre ama okulla iş aynı anda yürümedi. Ders notlarım yerlerdeydi, sabah yorgunluktan uyanamıyordum. Derslerim ise genellikle sabahtı. Şimdi o çalıştığım dönemden kalan, alttan dersleri yavaş yavaş vermeye çalışıyorum. Bu yüzden not ortalamamı yüksek tutup başka ildeki bir okula geçme ihtimalim şu an için yok.
Aslında ailemin maddi durumu kötü değil. Anlayacağınız ben onlarla artık yaşayamıyorum, psikolojim el vermiyor. Kendime zarar vermek istemiyorum ama aklımdan bazen geçmiyor da değil. Okulumun bitmesine üç sene var; bu üç seneyi yanında geçirecek ne bir akrabamın yanı ne de gidecek herhangi bir yerim var.
Evlenmeyi de düşünmedim değil ama kendi öz annem bile bana karşı böyle davranırsa, bir başkasına nasıl güvenirim? Zaten erkek arkadaşım da şu anda evlenecek durumda değil. Sonuçta sizden yardım bekliyorum.
Rumuz: Gerçek Çaresizlik
Sevgili kızım, bana güvenip bu çok önemli sorununu açtığın için teşekkür ederim. Ancak, önce hiç kimse veya hiçbir şey için insanın canına kıymaya hakkı olmadığını hatırlatayım sana. Bu kişiler annen, baban bile olsa.
Anlattıklarında abartı yoksa eğer, annenin ruhsal olarak tedaviye ihtiyacı olduğunu düşündüm. Çünkü hiçbir anne, evlatlarına bu kadar acı veremez. Hem anladığım kadarıyla bu tavrı yalnızca sana karşı değil, kardeşlerine de öyle.
Kendisiyle barışık olmayan, kişilik sorunları yaşayan bir hanım olmalı. Baban ise aklı başında biri olsa, sadece onun anlattıklarıyla sana karşı bu tavrı almazdı. Demek ki o da annene karşı son derece zayıf biri. Ama sen, bu iki sorunlu insan arasında ezilmek, mutsuz olmak, geleceğini mahvetmek zorunda değilsin.
Zaman zaman yalnız yaşayan hanımlar oluyor; yanlarında bir odalarını okuyan genç bir kızla paylaşıp ondan can yoldaşı olmasını isteyen hanımlar bunlar.
Ben, part time bile olsa çalışmanı, böyle bir evde bir süre kalmanı tavsiye ederim. Ancak sakın bir maceraya atılma. Çünkü dünyanın bin türlü hali var. Artık insanlara güvenmek de çok zor.
En kötü aile bile, dışarıda seni bekleyen tehlikelerden iyidir. Mail adresin bende saklı, bu konuda sana yardımcı olmak isteyen birileri olursa sana bilgi veririm. Sen de iyice araştırıp öyle karar verirsin. Yine de iyi ki, seni anlayan sana destek olan bir erkek arkadaşın var.
Paylaş