Paylaş
Üniversite mezunu genç bir kızım... Çok sevdiğim biri var ve 2 yıldır görüşüyoruz.
Ancak ailem onu eğitim durumu ve işinden dolayı istemiyor. Sevdiğim, lise mezunu bir esnaf.
Ailem bir kez bile “kızımız sevmiş, bir tanıyalım” demedi. Onun yerine “el alem ne der”in derdine düştüler.
Ayrılmam için her türlü baskı, tehdit ve zorbalığa maruz kaldım.
Şu an sevgilimle görüşmediğimi sanıyorlar. Ancak biz buluşamasak da sosyal medya sayesinde görüşüyoruz.
27 yaşındayım fakat yeri geliyor evden tek başıma bile çıkamıyorum, artık çok bunaldım. Bir işe girmek istedim, ona da sırf onlara karşı gelirim ve bağımlı kalmamam korkusundan izin vermediler. Ama artık ruhen iyice bunalmış haldeyim.
Aileme bu hislerimi söylemek istiyorum. Ama daha önce yaşadıklarımı düşününce cesaretim, kendime olan güvenim azalıyor. Çünkü o dönem fiziki ve psikolojik olarak şiddet görmüştüm.
Kimseyle konuşamamaktan akıl sağlığımı kaybedeceğim. Ya kendi başıma gidip evleneceğim ya da çare bulamayıp intihar edeceğim. Bulunduğum psikolojik durumu anlatmaya kelimeler asla yetmiyor.
Beni güzelce dinleyecek bir aileye sahip değilim. Tersine tehdit, baskı, küfür tekrardan başlayacak...
Ama onların onayı olmadan da evlenmek istemiyorum. Kabul etmeyeceklerini de çok iyi biliyorum...
Çok bunaldım, tükendim... Erkek arkadaşıma o kadar çok güveniyorum ki... Hiç tereddüdüm yok onun açısından ama ailemin kibri yüzünden ben bu haldeyim. Ben ne yapacağım?
◊ Rumuz: Ailem ve sevdiğim
YANIT
Sevgili kızım, ailen çok yanlış düşünüyor. Bir genç adamı sırf üniversite mezunu değil, esnaflık yapıyor diye küçük görmek çok büyük kibirlilik...
Ve kibir, kendini üstün görmek hangi dinde olursa olsun büyük bir günahtır.
Dinimiz İslam, insanlara, alçak gönüllü olmayı, kibir ve gururdan da uzak durmayı öğütler.
Zira Müslüman için tevazu ve alçak gönüllü olmak esastır.
Kibir ve gurur ise yasaklanmıştır. Ailenin yaptığı gibi kibir, başkalarını küçük görmek aklı başında insanların yapacağı şey değil. Ailenin en büyük yanlışı nedir, biliyor musun? Onların senin için hayal ettikleri damat üniversite mezunu olabilir, büyük bir şirketin başında olabilir, çok zengin olabilir.
Ama belki de seni mutlu edemeyecektir, senin şu söylediğin gibi sana güven veremeyecek, seni hoş tutamayacaktır.
Sen üniversite mezunu, akıllı bir genç kızsın...
Elbette evleneceğin kişiyi seçebilecek yaşta ve olgunlukta birisin.
O halde bıraksınlar da evleneceğin kişiyi kendin seç. Ama bu arada söylemeliyim ki senin de en büyük yanlışın, bütün bu olumlu yönlerine rağmen, zorda kaldığın için hemen ölümü düşünmek.
Bunu senin niteliklerine sahip birine hiç yakıştıramadım sevgili kızım. Ailen içinse çok üzgünüm, çünkü kibirli ve gururlu kimseleri hiç kimse sevmez.
Çünkü genellikle bu insanlar çok bencildir.
Ayrıca sana karşı davranışları onların çok kusurlu olduklarını gösteriyor. Güvendikleri servetlerinin ya da sahip olduklarının bir gün elden çıkacağını akıllarına bile getirmezler. Atalarımızın şu sözleri büyük bir gerçeği ifade eder. Bunu unutmamalılar:
“Güzelliğinle övünme, bir sivilce yeter. Servetinle övünme, bir kıvılcım yeter.”
Paylaş