Paylaş
19 yaşındayım ve 16 yaşında ailem beni 20 bin TL karşılığında halamın oğluyla evlendirdi. Onunla evlenmek istemiyordum... Onu istemediğimi söylediğimde beni dövüyorlar ayrıca psikolojik şiddet uyguluyorlardı.
Dayanamadım ve çaresizce evlendim. Ailem evlendikten sonra evime bir gün olsun gelmedi ve beni arayıp sormadı. Eşim de sürekli hem psikolojik hem de fiziksel şiddet uyguluyor. Üstelik her tartıştığımızda bana bıçakla saldırıyor ve “Seni öldürürüm” diyor.
Bu yüzden eşimden çok korkuyorum. Aslında resmi nikâhımızı yapmadılar ve beni imam nikâhıyla evlendirdiler. Her tartıştığımızda eşim “Boş ol, boş ol, boş ol” diyerek benden ayrılıyor. Bunu araştırdım ve erkek böyle söyleyince nikâh düşüyormuş.
Eşime, bunu söylediğim zaman, “Boş ver. Kim böyle söylüyor, yalan bu” diyor. Ve ben artık çok yoruldum...
Ayrıca bu evliliği ben istemedim, bu yüzden ondan ayrılmak istiyorum ama ayrılamıyorum.
Çünkü çok zor durumdayım.
Ayrılırsam, gidecek yerim de yok. Artık dayanacak gücüm de yok. Sığınma evine gitsem acaba orada zorla eşim ya da ailesiyle beni görüştürebilirler mi? Ayrıca polise gitsem ve şikayetçi olmasam yine de beni sığınma evine yerleştirirler mi?
Lütfen, bana yardımcı olabilir misiniz? Rumuz: Korkuyorum
YANIT
Sana gerçekten yardımcı olmayı çok isterdim. “İsterdim” diyorum, çünkü eğer bana evlenmeden önce yazsaydın, sana bazı hakların olduğunu, ailenin seni böyle sanki bir eşya satar gibi satamayacağını söyleyebilirdim.
Ama şimdi resmi olmasa da bir adamla dini nikâh altında evli sayılıyorsun.
Bizim aile geleneklerimize göre, ne yazık ki dini nikâh yasal olmasa da hâlâ geçerli ve toplum içinde evli sayılıyorsunuz.
Bunun için şu anda eşin sayılan kişi sana sahip olduğunu düşünüyor. Ailen de seni ona sattığı için ona ait olduğunu düşünüyor. Oysa sen bir mal değilsin, satılamazsın, sevmediğin istemediğin, üstelik de birinci dereceden akraban olan biriyle evlendirilmemeliydin.
İyi ki çocuğun olmamış çünkü sakat ya da hasta olma ihtimali çok fazlaydı.
Bu hikayede ailen suçlu, seninle evlenmeye razı olan ancak belki de o da zorlanmış olabilir, hala oğlun da suçlu.
Bu baskıya karşı koymadığın için sen de bir anlamda suçlusun.
Kızım isyan etmeliydin, mücadele etmeliydin, bir arkadaşının, bir akrabanın, seni seven herhangi bir yakınının yanına sığınmalıydın.
Hep aynı örneği veriyorum ama gelinliğiyle nikâh masasından kaçan ve polise sığınarak istemediği adamla evlenmeyi kabul etmeyen, o yürekli genç kızı hatırlatmalıyım sana.
Bu adama artık beş dakika bile katlanmamalısın, hemen iki parça eşyanı alıp bulunduğun yöredeki ilk kadın sığınma evine başvurmalısın. Ayrıca, savcılığa da dilekçe verip seni ölümle tehdit ettiğini söylersin, suç duyurusunda bulunursun. Sığınma evinde, seni asla o insanlarla görüştürmezler. Bir süre orada kalırsın, olmazsa sana başka bir şehirde iş bulup hayatını yeniden kurmana yardımcı olurlar. Eminim çektiğin acıları sonlandırırlar.
Daha da olmazsa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan senin için yardım isteriz. Eksik olmasınlar benim köşemle yakından ilgileniyorlar. Köşemde yayınlanan şiddet gören kadınlara arka çıkıyorlar. Yeter ki sen kararını ver kızım, beni de bilgilendir lütfen...
Paylaş