Güzin Abla

Rüyamda bir adam gördüm, benimle evleneceğini söyledi. Ve o adam gerçek olup karşıma çıktı, işyerime geldi. Şimdi birlikte çalışıyoruz ama yan yana değiliz.

Merhaba Güzin Abla, ben yıllar önce sevdiğim erkek tarafından aldatıldım. Bu yüzden de 6 yıldır hayatımda kimse yok. Çünkü güven eksikliği yaşıyorum...

Ve bu 6 yılın sonunda rüyamda bir adam gördüm, benimle evleneceğini ve kaderimizin birbirine yazılmış olduğunu söyledi. Belki inanmazsın abla ama o adam gerçek olup karşıma çıktı, benim işyerime geldi, onu görünce şok yaşadım.

O da benimle aynı yerde işe başladı ama şirkette yan yana değiliz...

Ayda 1 ya da 2 ayda bir karşılaşıyoruz. Bir gün bana hayat hikâyesini anlatmak istedi. Ben de ona beraber içmeyi teklif ettim... Oturduk birlikte kahve içtik, o da hayatını anlattı.

Ona karşı hislerim var. Ama o günden sonra bana ne mesaj attı ne de aradı...

Tekrar tekrar onunla ilgili rüyalar görüyorum.

Bu beni çok tedirgin ediyor. Ona bu rüyalarımı anlatmak istiyorum ama bu konuda çok kararsızım.

Beni yanlış anlamasını istemiyorum.

Çankırı TOBB Fen Lisesi tarafından okulun bahçe kısmına hayvanlar için yaşam alanları kuruldu. Hayvanların bakımını da okul öğrencileri yapıyor.

Çankırı TOBB Fen Lisesi tarafından okulun bahçe kısmına hayvanlar için yaşam alanları kuruldu. Okul öğrencileri tarafından bakımı yapılan hayvanlar öğrencilerle birlikte zaman geçiriyor.

Okul pansiyonunda bulunan öğrenciler atık yemekleri hayvanlara vererek sürekli bir dönüşüm sağlanıyor.

Okul müdürü Nazır Şahin, “Aslında bu çalışmalara okulumuzda 4 yıl önce başladık. Fen lisesi olarak bilimsel ve akademik çalışmaların yanı sıra öğrencilerimizin sosyal kültürel ve sportif alanlarda da gelişmelerini istiyoruz.

Bu bağlamda bu projeyle başladık. Öğrencilerimizin ders sonunda, hafta sonlarında sosyal faaliyetlerle tanışmalarını istedik. Köpeklerimiz var.

Bakanlık bu projeye bu sene başladı ama biz 4 yıldır devam ettiriyoruz. Öğrencilerimiz sabah, öğlen ve akşam istedikleri saatte köpeklerimizi gezdirebiliyorlar” diyor.

◊ Rumuz: Bir hayvansever

YANIT

Yıllardır en büyük dileğimiz olan “okullarda çocuklara hayvan sevgisi aşılamak için ders verilsin” isteğimizin bir yansıması olan bu proje için başta Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve bu yolda adım atan okulları yürekten kutluyorum. Böyle sevgi dolu ve merhametli öğretmenlerimizin çoğalması; onlar sayesinde hayvansever gençler yetişmesi beni ve tüm hayvanseverleri çok mutlu ediyor.

Sosyal medyada farklı bir hesap üzerinden birisiyle yazışmaya başladım. Fotoğraf ve bilgiler başkasına aitti. Ama arkadaşlığımız ilerledi, bana âşık oldu. Ona gerçeği açıklayamadığım için ayrıldım. Çok ağladı, ahını aldım. Kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyorum.

Merhaba ablacığım, umarım cevaplarsın çünkü derdimi kimselere anlatamıyorum, kendi kendimi yiyorum.

Ben öğretmenlik mezunuyum. Henüz birkaç ay oldu okulum biteli. Yaklaşık 6 ay önce de sosyal medyada biriyle tanıştım. Sohbet ettiğimiz hesap bana ait değildi. Fotoğraflar, bilgiler tamamen farklıydı.

Pek umursamadığım için sohbete bir süre o şekilde devam ettim. Daha sonra ona numaramı verdim. Hâlâ benim başka biri olduğumu sanıyordu. Konuşmalar, sohbetler derken arkadaşlığımız ilerledi. Hiç görmeden benimle ilgili evlilik hayalleri kurmaya başladı.

Açıkçası bu benim de hoşuma gitti, duygularına karşılık verdim.

Bana çok bağlandı, beni çok sevdi.

4 ay böyle devam ettik. Ben gerçeği itiraf etmeden de ayrıldık. Çok ağladı. Resmen duygularıyla oynamıştım. Aradan iki ay geçti, dayanamayıp ona gerçekleri itiraf ettim. “Ahımı aldın, hakkımı kesinlikle helal etmiyorum” dedi.

Çok kötüyüm, günlerdir gözyaşı döküyorum abla... Cesaretsizliğim, aslında hiç olmadığım biri gibi davranmama sebep oldu. Bunu kendime yakıştıramıyorum. Beni seven bir insanın duygularıyla oynadım, ahını aldım.

Sizce ona kendimi nasıl affettirebilirim? Harap oldum abla, bitik durumdayım... Ne olur bana bir akıl ver.

2 yıldır evli bir adamla beraberim. Bunu bilen bekar bir genç de tüm yaşadıklarıma rağmen beni kabul ediyor, benimle beraber olmak istiyor. İkisi arasında sıkışıp kaldım, ne yapacağımı bilmiyorum.

Sevgili Güzin Abla, çok zor durumdayım. 19 yaşında bekar bir genç kızım. 2 senedir evli bir adamla görüşüyorum.
Birlikte de olduk. İlk zamanlar onu çok seviyordum. Sanırım hâlâ seviyorum ama yaşadıklarım artık ağır geliyor.
Sevgilimin iki çocuğu var, eşini pek sevmiyor ama çocukları yüzünden boşanmak da istemiyor.
Eşi bizi uzun zaman önce öğrendi. Ama sevgilim ona “Ayrıldık” demiş, kadını kandırmış. Çünkü biz en başından bugüne hiç ayrılmadık.
Bana “25 yaşına gel, birlikte yaşamaya başlayacağız, o zaman seni herkese tanıtacağım” diyor, inanmıyorum. Zaten önümüzde yıllar var.
Diğer yandan, kısa süre önce bir başka gençle tanıştım.
Beni gerçekten çok mutlu ediyor.

İşyerindeki iki arkadaşım bir süredir gizli saklı görüşüyor. Onlar gizlediklerini sansa da durumlarını herkes biliyor. Sorun kızın bekar, adamın evli olması.

Güzin Abla, merhaba... Ben yaklaşık 5 yıldır kurumsal bir firmada çalışıyorum.
Ofisimizde bir süredir dikkatimizi çeken ama kimsenin pek dile getiremediği bir durum var. Anladığımız kadarıyla iki arkadaşımız beraberlik yaşıyor.
Sorun şu, kız bekar ama erkek evli ve üç çocuk sahibi...
Yemeğe birlikte çıkmalar, işe birlikte gidip gelmeler kimsenin gözünden kaçmadı. Hatta birkaç kez hafta sonları dışarıda el ele görenler olmuş. Her ne kadar bunu itiraf etmeseler de artık herkes durumu biliyor.
Adam karısını aldatıyor, üstelik 2 ay önce üçüncü çocukları dünyaya geldi.
Son dönemde kızı da neredeyse her gün ağlarken görüyoruz.
Bunu nasıl kabullendiğini anlayamıyorum.

Her gün sayısı artarak devam eden sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet, toplumsal bir sorun olarak kabul edilmeli. İlgili bakanlıklar gerekli önleyici düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeli.

Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde görevli meslektaşımız Hamdi Gören’in dişini çektirmek için gelen bir hasta tarafından bıçakla yaralandığı ve tedavi altına alındığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Meslektaşımız tarafından lokal anestezisi yapılan hastanın, bu işlemi üçüncü defa uygulanmasını istemesi ve hekimin bunu uygun bulmaması üzerine aralarında tartışma çıktığı öne sürüldü. Yaşanan tartışmanın büyümesi üzerine M.D. yanında taşıdığı bıçakla Hamdi Gören’i göğsünün koltuk altı kısmından yaraladı.
Olay sonrası Şüpheli M.D. Yıldırım, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
Hayati tehlikesi devam eden meslektaşımıza acil şifalar dilerken, yaşanan bu vahim olayı kınıyor, her gün sayısı artarak devam eden sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin münferit olarak değerlendirilmekten vazgeçilerek, toplumsal bir sorun olarak kabul edilmesini diliyoruz.
İlgili bakanlıklar tarafından buna dair önleyici düzenlemelerin bir an evvel yapılmasını talep ediyoruz.
Sesimizi duyurmanız dileğiyle... ◊ İstanbul Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu

YANIT

Eşlerini öldüren, sevgililerini bıçaklayan, küçücük çocuklara şiddet uygulayarak onları sakat bırakan ya da hayattan koparan insanlar gün geçtikçe artıyor. Eşlerini öldüren, sevgililerini bıçaklayan, küçücük çocuklara şiddet uygulayarak onları sakat bırakan ya da hayattan koparan insanlar gün geçtikçe artıyor. Bu insanlar ya gerçek anlamda psikolojik bozukluk ya da ani öfke krizleri yaşıyorlar. Ki bu da yine tedavi gerektiriyor...Sık sık karşılaştığımız doktor ya da sağlık görevlilerine karşı uygulanan şiddet de işte bu genel şiddet eğiliminin bir parçası. Eskiden insanlar doktorlara karşı büyük saygı duyarlardı, bırakın onlara saldırmayı, karşılarında seslerini bile yükselmeye cesaret edemezlerdi.Günümüzdeki bu olumsuz değişimin zaman zaman sağlık personelinin de karşısındaki hastaya anlayışsız ve ilgisiz davranmasının rol oynadığı düşünülebilir...Ancak, hiç kimsenin, neden ne olursa olsun, şiddete başvurmaya asla hakkı yok. Umarım en kısa zamanda bu insanı dehşete düşüren yaygın şiddete engel olmak için ciddi yasalar çıkarılır.Ancak şunu da dikkate almalıyız ki, bütün mesele aile içindeki eğitim ve yetiştirme şekline dayanıyor. Çocuk, baba ve annesinden ne gördüyse ileriki yaşlarında da onu uyguluyor. Ben bunca yıldır bana ulaşan aile içi sorunlardan böyle bir sonuç çıkarıyorum. Bu yüzden de ailelerin öncelikli olarak uyarılması, eğitilmesi ve bu suçu işleyenlerin de caydırıcı cezalarla cezalandırılması gerektiğine inanıyorum. 

Dayım beni 3 yıl önce büyük oğluna istedi ama onu sevmiyordum. Şimdi o başkasıyla evlendi, ben de dayımın küçük oğluna âşık oldum.

Merhaba Güzin Abla, ben 22 yaşında bir kızım. Ailem bundan 3 sene önce beni dayımın oğlu ile evlendirmek istedi. Dayımın oğlu beni seviyordu ama ben ona karşı bir şey hissetmiyordum.

Ama yine de ailemi mutlu etmek için onunla görüştüm.

2 sene boyunca konuştuk ama gerçek bir ilişki yaşamadık.

Çünkü o uzak bir yerde yaşıyordu. Ve sonunda kendisi beni istemediğini söyledi. Yalan yok çok rahatladım, çünkü onu hiç sevmiyordum... Şimdi de başkasıyla evlendi.

Dayımın bir de küçük oğlu var. Onu dört sene önce görmüştüm. Şimdi keşke beni diğerine değil de küçük oğluna isteseler diye düşünmeye başladım.

Son zamanlarda dayımın küçük oğlunu çok fazla düşünür oldum. Ona âşık oldum sanırım.

Dayım ve ailesi beni çok seviyor. Ama çok gururlu insanlardır; belki de diğeriyle olmadı diye beni küçük kardeşe istemeyi düşünmüyorlardır.

Güzin Abla, yardım et. Çünkü kendimle “hayır onu sevemezsin” diye çok kavga ettim ama gönlüme bir türlü laf geçiremedim... ◊

Hani canından bir parça olan evindeki o can var ya. Senin kahramanındır aslında. Ve günün birinde göçüp gider bu dünyadan... Sonra derler ki; hayvanı mı ölmüş? Ve sen yaşadıklarını onlara anlatamayacağını bildiğin için kısacık bir cevap verirsin ancak: “O benim evladımdı...”

Derler ki “Hayvanı mı ölmüş? O yüzden mi bu kadar perişan yani? Alır yenisini, bu kadar üzülmek nedir ya? Alt tarafı bir hayvan!”
İşte aynen böyle söylerler. Şaşarlar, garipserler...
Öncesinde o evde neler yaşandığını, gecesini gündüzünü, mamasını kakasını, aşısını bilmeyenler, işte böyle derler... Zamanla nasıl “evlat” olduğunu bilmeyenler böyle derler. “Ben olmasam ona ne olur” korkusuyla ondan önce ölmemeyi dilemenin ne demek olduğunu bilmeyenler, böyle derler...
Sen hayvanları seven birisindir... Sonra bir gün içlerinden birini evine alırsın. Her an görebilecek kadar yakınına... Beraber uyumalar, oynamalar, gülmeler, sevmeler, kaygılar...
Neyi sever, neye kızar ezberleri ile birlikte o sana alışır, sen ona... Gel zaman git zaman, evlatlaşmaya başlar. Yüreğinde kocaman olur. Senden olur... Canından bir parçan gibi...
Ve bu durum, seni değiştirmeye başlar. Sokakta yürürken, aç susuz, kimsesiz dilsizleri daha çok görmeye başlarsın. Daha çok dikkatini çekmeye başlarlar. Merhamet duygunun tüm benliğini sarmasına engel olamazsın. Vicdanın büyür.
Ardından sokaktakiler için de endişelenmeye, hesaplar yapmaya başlarsın. Mamalar, sular, göz damlaları, küçük büyük kulübeler... Hastasını, sakatını veterinere taşımalar, yağmurda karda iç çekmeler... Onlara ters bakanlara sövmeler... Hızlı giden arabaları durdurma istekleri...