7 yıllık eşime güvenmiyorum

Güzin Abla

Üçüncü mektubum

Sevgili ablacığım, ben 35 yaşında, iki çocuk annesi bir kadınım. Eşim bundan 7 yıl kadar önce yurtdışına çalışmaya gitti. Aklı sıra daha iyi para kazanıp bize bakacak, bol para gönderecekti. Oysa tam tersi oldu. Oradan bize para göndermiyor. Çocuklarımın bakımı için bana hiç yardımcı olmuyor. Orada çalışamadığını, zor durumda olduğunu söylüyor. Kızım orta üçe gidiyor, oğlum ise ilkokul dördüncü sınıfa. Ben bir şirkette çalışıyorum. Ama çok zor geçinebiliyorum. Çocukların masraflarını karşılayamaz oldum. Eşim telefonda bana çok sıcak davranıyor ama beni yanına aldırmak istemiyor. ‘‘Şimdilik imkansız’’ diyor. Zor durumdayım, bunalıma girmek üzereyim. Bu üçüncü mektubum, lütfen cevaplayın.

Sevgili kızım, eğer eşin söylediği gibi işsiz kalmış, parasız pulsuz bir durumda olsaydı, 7 yıldır orada hayatını sürdüremezdi. Üstelik Batı ülkelerinde işsiz, parasız bir insanı, hele hele bir yabancıyı asla barındırmazlar. Hemen sınır dışı ederler. Bu nedenle eşin elbette çalışıyor ama belli ki kazancı yeterli değil, size para gönderemiyor. Belki sizi bu yüzden oraya aldıramıyor. 7 yıl çok uzun bir zaman. Bu dönem içinde yanına hiç gitmedin mi? Onu ziyaret etmedin mi? Onun hakkında bilgi alabileceğin kimse yok mu? Bir akraba, bir yakının, bir arkadaş, herhangi biri... Sonuçta para kazanamıyorsa dönüp gelmesini, burada bir iş bulmasını, çocuklarının bir babaya, senin de bir eşe ihtiyacın olduğunu ona hatırlatmalısın. Daha olmazsa konsolosluk yoluyla izini bulabilir, yasal bir yolla (Mahkeme yoluyla) ondan çocukların için parasal yardım isteyebilirsin.

Bir türlü karı-koca olamadık

Rumuz: Mutlu

Sevgili ablacığım, merhaba. Ben 20 yaşında, iki aylık evli bir kadınım. Eşimle üç yıllık bir beraberlik sonunda hayatımızı birleştirdik. Birbirimizi çok seviyoruz. Ancak benim çok ilginç bir sorunum var. Bilmem bu konuyla ilgilenir misiniz, ama yine de size danışmak istedim. Ben eşime bir türlü yaklaşamıyorum. 2 aydır evli olmamıza rağmen hala ilişkiye giremedik. Çok istediğim ve eşimi de çok sevdiğim halde, neden bilmiyoram ama çok korkuyorum. Ne zaman denemeye kalkışsak korkudan bağırıyor, onu azarlıyorum. O da anlayış gösteriyor ve beni zorlamıyor. Ama ben bu durumdan hiç de memnun değilim. Ne olur bana akıl ver ablacığım, ben ne yapmalıyım? Son çarem sensin.

Sevgili yavrum, biliyorum ki burada sorun senin değil, seni bu konuda yanlış bilgilendiren ailenin suçu. Eminim seni küçük yaştan itibaren öylesine yalan yanlış bilgilerle doldurmuş, erkeklere karşı içinde öylesine bir ürkeklik yaratmışlar ki şimdi bu korkuyu yenemiyorsun. Bilinçaltında seni etkileyen bu korku yüzünden, evlendiğin ve sevdiğin erkeğine bile yaklaşamıyorsun. Eminim evlenmeden önce ne bu konularda; yani ilk gece, evlilikte cinsel yaşam, cinsel uyum ve mutlulukla ilgili hiçbir kitap okumamış, ciddi yayınlardan biraz olsun bilgi edinmek istememişsindir. Yalnızca edindiğin ürkütücü bilgilerle kendini bir anda eşinin koynunda buluvermişsin. Şimdi de ne yapacağını bilemiyorsun. Dua et ki, anlayışlı ve seni gerçekten seven bir eşin var. Başkası olsa: ‘‘Sen benim karımsın, eş olarak görevini yerine getirmek zorundasın’’ diye seni zorlamaktan kaçınmazdı. Böylece ilk beraberliğinde yaşayacağın bu ruhsal travma yüzünden tümüyle korkan, ilişkiden kaçan, gerçek anlamda problemli biri olup çıkardın. Ama kızım, onun da sabrının bir sınırı vardır. Kendi kendine telkinle ona yaklaşmaya çalışmalısın. Bu konularda kitaplar okumalısın. Eşinden sana böyle ciddi bilimsel yayınlar getirmesini, birlikte okumanızı isteyebilirsin. Daha sonra basit aşk oyunları ve okşamalarla yavaş yavaş ilişkiye hazırlanmalısınız. Eşin bu konuda sana yardımcı olacaktır. Her gün seni biraz daha rahatlatacağını, senin hoşlandığın ya da hoşlanmadığın okşayışları birlikte keşfedeceğinizi, ancak ondan sonra ilk beraberliği yaşayabileceğinizi düşünüyorum. Bu alıştırma süreci 15-20 gün hatta 1 ay devam edebilir. Acele etmemeli, önce sendeki bu korkuyu yenmelisiniz. Biraz bilgilenirsen korkulacak bir şey olmadığını göreceksin. Aksine kadının da bu olaydan keyif alabileceğini, evlilikte mutluluğun eşler arasında cinsel uyumdan da kaynaklandığını öğreneceksin.