Paylaş
20 yaşındayım ve 5 yıllık bir ilişkiden yeni çıktım. İlişkim hiçbir zaman kusursuz değildi.
Birkaç defa karşı tarafın isteğiyle ayrılık yaşamıştım ama hiçbir zaman sevmekten vazgeçmemiş, peşini bırakmamış ve nihayetinde onu yeniden kazanmıştım.
Halen üniversite okuduğumdan evlilik için daha zaman var.
Ancak evlenmeyi kesinlikle karşılıklı olarak planlamaktaydım.
Şimdilerde ise son 2 aydır ilk defa soğuduğumu ve eskisi gibi hissetmediğimi düşünüyorum. Hatta biter bitmez, başka bir erkekle yeni bir ilişkiye başladım bile.
5 yıllık ilişkimi, onu eskisi gibi sevmediğimi ve artık bende aşkın tükendiğini söyleyerek bitirdim.
Zaten o hamleyi yapmadan önce de zorla sürdürüyormuş hissi vardı içinde. Ancak bana karşı hiç kötü bir davranışı olmadığından bir türlü bitiremedim. Ama başkası hayatıma girince gözümü bile kırpmadan, “artık seninle mutlu değilim” deyip çekip gidebildim.
Şimdilerde ise içimde bir huzursuzluk ve pişmanlık var.
5 yıllık sorunsuz yürüyen, evliliğe gidebilecek kadar iyi ve mutlu bir ilişkiyi bitirerek hayatım için yanlış bir karar mı verdim?
Yeni ilişkimde âşık olduğumu hissediyorum ama sırf mantıklı davranmak adına, bitirmeyi seçip kendime acı çektirme yolundayım.
Aşk uğruna, 5 yıllık güvenli ilişkimi feda etmemeli miydim?
“Bu yaşadığım basit bir hevestir” deyip duygularımı bastırıp eski ilişkime dönmek için kendimi hazırlamalı mıyım? Bu arada benim için evlilik çok önemlidir, ilişkiye hep ciddi olarak bakarım.
◊ Rumuz: Pişmanlık
YANIT
Sevgili kızım, eski sevgilinle her şeyin çok iyi gittiğini, onun sana hiç kötü bir davranışı olmadığını söylüyorsun.
Ancak birkaç satır önce de “İlişkim kusursuz değildi. Birkaç defa ayrılık yaşamıştım karşı tarafın isteğiyle ama hiçbir zaman peşini bırakmamış ve nihayetinde onu yeniden kazanmıştım” diyorsun.
Bu ayrılıklar onun isteğiyle olduğuna göre, bu genç adam da zaman zaman sana ters davranmış, görünüşe bakılırsa.
O halde, bu ilişkin de pek öyle anlattığın kadar sorunsuz değilmiş. Senin 5 yıl boyunca sevdiğin adamdan ayrılmaya kalkman nedensiz değilmiş. Demek ki, seni üzen, seni rahatsız eden bir şeyler olmuş bu 5 yıl içinde.
Sonunda, karşına sana çok değer veren ve âşık olduğun biri çıkınca, sen de ayrılmaya karar vermişsin.
Zaman zaman böyle uzun süreli ilişkilerde, hele seninki gibi çok genç yaşta başlayan beraberliklerde, sevginin, aşkın yerini alışkanlık alır.
Tıpkı evliliklerde olduğu gibi. Bu doğal bir süreçtir. Bu alışkanlık da güzel bir şeydir aslında.
Ama aşk değildir...
Aşkın o heyecanı, yüreği pır pır ettiren adrenalini yoktur artık. Belki yıllarca birlikte yaşayan, bir yuvayı paylaşan, çoluk çocuğa karışmış, evli insanlar için bunun da bir anlamı vardır.
Ama senin gibi gencecik ve hayatın baharında, içi cıvıl cıvıl biri için yetersizdir.
Evlenmeden çok önce bu aşkı, bu heyecanı kaybetmişsen, evlendikten sonra yaşanacak tekdüzelik, içinize işleyen o alışkanlık, çok erkenden üzerinize çökecektir.
Bu nedenle, bu birden içinde uyanan bu mantıklı davranma, eski ilişkine kıyamama duygusu bana pek de doğal gözükmedi.
“Evlilik benim için çok önemli” diyorsun ya yoksa bu âşık olduğun yeni arkadaşının evliliğe pek de hevesli olmadığını mı fark ettin?
Paylaş