Öncelikle böyle bir hizmet verdiğiniz için teşekkür ederim. Ben de birçok kadın gibi ihanete uğradım.
Ve halen evliliğimi düzeltmek için uğraşıyorum. İhanetin bir kadının başına gelebilecek en kötü ve en ağır darbe olduğunu düşünüyorum. İlk günlerde fiziksel bir acıyı bile önemsemeyecek duruma gelmiştim. Adeta içim acıyordu ve eriyordu.
Evliliğimde bu sene 18’inci yılımı dolduracağım. Bu olay ise 1,5 veya 2 sene önce olmuş. Ama ben sadece 10 ay önce duydum. Zaten eşimle aramızda 4 senedir süregelen bir kopukluk vardı. Eşimin işlerinin bozuk gitmesi, haliyle başarısız olması bana yansıdı. Kabak benim başıma patladı yani...
Bu arada ihtiyacı oldu; benim için manevi değeri çok fazla olan, evlendiğimizde bana takılan takıları istedi. Önce vermek istemedim, fakat daha sonra gerçekten ihtiyacı olduğunu gördüm ve verdim. Derken biraz da işinden dolayı, gece hayatı başladı. Kendine varlıklı, yanlarında metresleriyle dolaşan arkadaşlar edindi. Haliyle kocamı da boş bırakmadılar. Zaten o da arayıştaymış. Kendinden 9 yaş küçük, gece hayatı olan, tek başına yaşayan, çocuklu dul bir kadınla ilişkiye girdi.
Kızım ve ben bu durumdan dolayı çok yıprandık. Kızım babasına çok düşkündür. Hiçbir zaman evliliğimi bitirmeyi düşünmemiştim, onun için yaşadıklarıma rağmen boşanmadım! Şimdi kocam o kadınla ilişkisini bitirdiğini söylüyor. Her şeyin tekrar güzel olabileceğine inanmak istediğim için, bitirdiğine de inanmak istiyorum. Fakat artık ona ne kadar güvenebilirim?
RUMUZ: BİRİCİK
Ona hemen inanmayıp, güvenmemekte elbette haklısın. Ancak, pişman olduğu, belki de ders aldığı ortada... Yoksa neden sana dönsün? Neden bittiğini söylesin? Senden boşanmak isteseydi, seni ikna etmeye çalışırdı. Ya da evden ayrılır, ne yapıp eder, o kadınla yaşamayı seçerdi. Ama bütün bunları yapmamış, sana geri dönmüş; demek ki onun için bu olay kapanmış. Eminim hiçbir zaman da yuvasını yıkmayı göze alamamıştır.
Peki onu affetmekle iyi mi yaptın? Biliyorum şimdi birçok kariyer sahibi hanım, ayağa fırlayacaktır "hayır" diye. Ama ben her şeye rağmen iyi yaptığını düşünüyorum. 18 yıllık eşinle, birlikte pek çok mücadele vermişsiniz. Babasına düşkün bir kızınız varmış. Çocuklar için bütün bunlar katlanması çok zor olaylar... Evliliğini kurtarmak istemen de çok doğal.
Eşin hatasını anlamışsa -ki öyle gözüküyor- bu bağışlayıcı tavrından dolayı sana minnet duyuyor, seni takdir ediyordur eminim. Bu durumda erkekler "Karım ne büyük kadın ki, beni affetti" diye düşünürler. Bunu kaç kez kulaklarımla duydum. Umarım bir daha böyle bir hataya düşmez. Ama sen de bu ihanetini her fırsatta başına kakmaya kalkışmamalısın.
Çocuklarımız şişman yetişkinler olmasın
Özellikle anne ve babaları, en başta da eğitimcileri ilgilendiren çok önemli bir konuyu sizinle paylaşmak istedim. Yıllardır şişmanlık (obezite) ve diyabet gibi hastalıklar üzerinde yaptığım araştırmalar sonucu, çocuklukta yanlış beslenmenin, ilerde onları nasıl bu hastalıklara hazırladığını hatırlatmak istedim. Özellikle ilköğretim okullarının kantinlerinde ve annelerin beslenme çantalarında çocuklarımızın sağlığını tehdit edebilecek hatalı besinler bulundurulmamalı.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nce, İstanbul’un 32 ilçesine dağıtılan okul kantinlerinde bulundurulması gerekli yiyeceklerle ilgili çalışmalarım sonuç verdi. Pek çok kantinin bu listeye uyduğunu sevinerek görüyorum. 4 ay evvel Fransız Meclisi konuya eğilerek, çocukların ileride şişman yetişkinler olmaması için kanun çıkardı. Obezitenin halk sağlığını tehdit ettiği Amerika’da, birkaç gün evvel tatlı meşrubatların okullarda satışı yasaklanmış bulunuyor. Çocuklarımız bu konuda aydınlatılmalı. Bilinçlendirilmeli. Sadece haftada bir, aileleri ile birlikte istediklerini yiyebilmeliler. Okullarda yağsız peynirli, yağsız etli, kepekli ekmekten yapılmış sandviçler bulundurulmalı; bunlar yeşilliklerle zenginleştirilmelidir.
Çocuklara okul kantinlerinde hamburger gibi fast food tarzı beslenme yerine, içli köfte, mercimek köftesi, fırında pişirilmiş sebzeli, etli börekler, sebzeli-kıymalı tarhana çorbası verilmelidir. Bununla protein, karbonhidrat ve gerekli yağ alınmış olur. Ayrıca iyi yıkanmış taze meyveler ve taze sıkılmış meyve suları da okullarımızın kantinlerinde bulunmalıdır. Bu listeyi çeşitlendirmek mümkündür.
Bu şekildeki beslenme ile çocuklarımızı ileride, obez, tansiyon hastası, diyabetli (şeker hastası), damar sertliği olan, mafsal ağrıları çeken erişkinler olmaktan kurtarırız. Ayrıca memleketimizi bu hastalıkların getireceği ciddi bir maddi kayıptan da kurtarmış oluruz.
Dr. Leyla ONAY
İç Hastalıkları; Zayıflama ve Akupunktur Uzmanı
Cep tel: 0542 216 03 22
Verdiğiniz bilgiler için sonsuz teşekkürler sevgili Dr. Leyla Onay... Ülkemizde de giderek yaygınlaşan obez çocukların durumu nedeniyle, bu konu özellikle anneleri ilgilendiriyor.
Ona olan sevgimi bilmeden gidecek
Köşeni severek okuyan 17 yaşında bir genç kızım. Almanya’da oturuyorum. Arkadaşımın sayesinde tanıştığım gençle arkadaş olduk. Ona karşı sevgim gittikçe büyüyor. Temelli Türkiye’ye dönmek üzere, ama onu sevdiğimi de bilmiyor. Ne yapmalıyım?
RUMUZ: KAYBOLACAK DOSTLUK
Bence zaman kaybetmeden duygularını bir şekilde kendisine hissettirmelisin. Belki de o da aynı duyguları taşıyor, ama reddedilme endişesiyle sana açılmıyordur. Duygularını paylaşmıyorsa, kaybedeceğin pek bir şey yok. Ama ülkesine dönerken en azından sevdiğini öğrenmeli...