Paylaş
Merhaba Güzin Abla, 38 yaşında, 17 yıllık evli, çalışan ve bir çocuğu olan anneyim. Eşim evliliğimizin ilk yıllarından beri beni sürekli aldattı.
İlk olay evde ikinci bir telefon bulmamla başladı. ‘İş telefonu ama ortak kullanım olduğu için saçma sapan yazışmalar var, yanlış anlayacaksın’ dedi, o dönem yeni doğum yapmıştım, konuyu uzatmadım.
Birkaç yıl sonra cüzdanında başka bir sim kart buldum, yine inkâr etti, ‘iş hattım’ dedi. İnanmadım ama çocuğum küçük diye yine sineye çektim.
5-6 yıl önce eşimde farklı haller gördüm, şüphelendim. Benimle aynı odada yatmıyor, o dönem telefonunu asla elinden bırakmıyor, duşa dahi telefonla giriyordu. Takip ettim ve şifresini öğrendim. Gördüm ki bir oyun uygulamasından evli ve 2 çocuklu bir kadınla belden aşağı görüşmeler yapmış.
Bunları beklemediği anda ona yolladım, şok oldu. Artık çocuğumuz büyümüştü, boşanmak istedim. Günlerce yalvardı, yakardı. En kutsal değerleri üzerine yeminler etti, abartmıyorum ayaklarıma kapandı. Beni ikna etti.
Ama unuttuğum bir nokta vardı, bir kere aldatan bir daha aldatırmış.
Bu yılın başında işyerindeydim kendisini aradım ama sürekli meşguldü. Aklıma evdeki güvenlik kamerasından bakmak geldi. Uygulamayı açtım ve “Aşkım” kelimesini duydum. Duyduğum ikinci cümle “Aşkım seni canımdan çok sevdiğimi biliyorsun” oldu...
İzin alıp hemen eve gittim. Beni karşısında görünce şok oldu. ‘Seni kameradan izledim ve kulaklarımla duydum beni aldatıyorsun’ dedim.
İnkâr edecek hali kalmadı.
Eve giderken kafamda bitirmiştim, ‘boşanacağız’ dedim, kabul etti.
‘Bağırma ne istiyorsan getir imzalayacağım’ dedi. Öylesine pişkindi ki “çocukla ben konuşacağım, anlaşamadığımızı söyleyeceğim, sen de kimseye anlatmayacaksın, anlaşamadık bitti” diyeceksin diye benimle pazarlığa oturdu.
Öylesine alçaldı ki gözümde, ondan buz gibi soğudum.
Ertesi gün çantasını topladı gitti, ben de adliyeye gittim ve dilekçemi verdim. Bir ay sonraya gün verdiler. E-devletinde görünce bu defa beni aramaya başladı, “çocuğumuz için bana şans ver, bir anlık bir boşlukta görüştüğüm biriydi, fiziki bir şey olmadı” gibi yalanlar sıraladı.
Beni ikna edemedi, evliliğimiz süresince yaptığım fedakârlıklar aklıma geldikçe kahroluyorum. Kendime kızıyorum.
Günlerce kendimi değersiz hissettim, o kadınlarda olup da bende olmayan ne vardı diye saatlerce düşündüm.
Günler sonra kendimi topladım, 38 yaşındayım ve önümde kocaman bir ömür var. Sevgili oğlum var. Şimdi arkama yaslanıp bakıyorum da, iyi ki kendi ayakları üzerinde duran, mesleği olan bir kadınmışım. Dilerim o da incittiği yerden incinir. ◊ Rumuz: Aldatılan kadın
YANIT
Sevgili kızım bu satırları bana tamamen içini döküp, rahatlamak için yazdığının farkındayım. Ama bu arada da ihanete uğrayan yüzlerce kadına benim veremeyeceğim kadar önemli mesajlar vermiş, onları uyarmışsın. Diyorsun ki, “unuttuğum bir nokta vardı, bir kere aldatan bir daha aldatırmış...” İşte gerçek bu!
İlk olayı yaşadığında affetmeyecektin. Bunun farkına varmışsın. Ama işte pek çok kadın gibi “aradığım tek şey mutlu bir evlilik sürdürmekti” diyorsun.
Düzelebileceğini umuyorsun. Ve yine ihanete uğrayan birçok kadın gibi, “Günlerce kendimi değersiz hissettim, o kadınlarda olup da bende olmayan ne vardı, diye günlerce düşündüm” diyorsun.
Sonunda da gerçeği görüp, şükür ki kendi değerini anlayabilmişsin.
Paylaş