Paylaş
Yıllar içinde hem benim hem karımın yapmış olduğu pek çok hata sebebiyle kaçarak ve severek başladığımız 17 yıllık evliliğimizi karım sonlandırdı. Hatalı olmasına rağmen bunu hiç kabul etmedi.
Çalıştığı yerden görmüş olduğu ilgi ve kendisine verilen yeni görevler yüzünden beni sürekli küçük görüp aşağılamaktan vazgeçmedi. Kendisine yanlış yaptığını söylememe rağmen sonunda evliliğimizi bitirdi.
Ben hatalarımı düzeltip ailemi tekrar bir araya getirmek için tüm kötü alışkanlıklarımdan, içkiden ve sigaradan vazgeçtim. İşimi bile değiştirdim.
İyi bir işim olduğu halde devlet memuru oldum. Tayinim Marmara bölgesine çıktı. Akşamları ek iş yaparak tekrar para biriktirmeye başladım ve bir araba aldım. Eşim çalıştığı için ev işlerinde ona yardım ediyordum. Yemek yaptım, çamaşır yıkadım, çamaşır astım, bulaşık yıkadım ve maaş kartımı bile eşime verdim.
Boşandıktan sonra çabalarım ve araya aracılar koyarak yalvara yalvara bir araya gelmemize rağmen, hep saçma sapan mazeretler üretip durdu.
En kötüsü de bir daire almam şartını sürekli önüme koymasıydı.
Ben “Daire alacağız, biraz da birikmişimiz var. Ama kızımız daha 2 yıl kolejde. Daire için 2 yıl bekleyelim. Kızımızın okulu bitince, krediye girer bir daire alırız” dedim.
Kabul etmedi ve “ben değişmek için sana söz vermedim” diyerek 2 ay önce de beni evden kovdu. Yeniden ayrıldık.
Ben bu yuvayı boşandıktan sonra aracılarla bir çatı altına topladım. Eşim beni evden kovduğunda belki gitmemeliydim. Fakat bir kez bile “gitme” demedi. Birlikteyken eşimden bana gelen mesajlara, fotoğraflara baktığımda hepsi çok samimi ve sıcak görünüyordu.
Eşimin beni sevdiğini düşünüyorum veya düşünmek istiyorum.
“Ben duygularımı gösteremem, mantıklı hareket ederim” diye can yakıcı sözler sarf ediyor. Ben ne yaparsam yapayım yaranamadım. Ailesinin ve çalıştığı yerdeki arkadaşlarının da etkisiyle ayrıldık.
16 yaşında bir kızımız var ve şu anda onu bile bana düşman ettiler. Artık benimle görüşmüyor. Aynı annesi gibi davranıyor. Kızımın velayeti annesinde. Ayrılırken tek şartı kızımın velayetini ona bırakmamdı ve buna karşın hiçbir şey istemedi.
Ben yine de okulun parasını 2 yıl boyunca ödedim. Kızım belki üniversiteye gidecek, masrafları artacak, ne olacak bilmiyorum...
Bir gün evlenecek, anne ve babasının ayrı olmasından dolayı ona ne gözle bakarlar bilmiyorum.
Ben tüm bunlara bir baba olarak çok üzülüyorum.
Benim bu ayrılığa sebep olacak asla bir yanlışım olmadı. Tek sorun eşimin istediği daireyi hemen alamamamdı. Kısacası saçma sapan sebeplerle ayrıldık. Şimdi ben onları çok özledim. Fakat onları tekrar nasıl kazanacağımı bilmiyorum.
Şu anda karım bana düşmanlık yapıyor. Telefonumu engellemiş. Fakat ben bu ilişkinin nasıl bu duruma geldiğini anlayamıyorum. Lütfen, bana yardım edin. ◊ Rumuz: Saçma bir ayrılık
YANIT
Sevgili okurum, bu evlilik ta başından beri yanlışmış bana kalırsa...
Çünkü ikiniz aslında bambaşka yapılarda iki insanmışsınız. Eşinizin maddiyata, güce düşkün biri olduğunu anlamamışsınız. O ise size açık açık “mantığımla hareket ederim” derken siz hâlâ ondan duygusal bir yakınlık beklemişsiniz.
Eğer anlattıklarınızda bir yanlış yoksa, sizin gibi düşünceli ve eşine düşkün bir erkek sadece bir daire alma konusundaki “iki yıl bekleyelim” itirazı yüzünden terk edilmemeliydi.
Bundan sonra da siz ne kadar eşinizi severseniz sevin, bu yuvanın yeniden kurulabileceğini düşünmüyorum.
Ancak “Kızım bir gün evlenecek, anne ve babasının ayrı olmasından dolayı ona ne gözle bakarlar bilmiyorum” sözünüze katılmıyorum. Anne ve babası ayrılmış bunca genç insan var. Hiçbirine de kötü gözle bakılmıyor.
Paylaş