Şirketin afiş veya tişört uygulaması olarak satışa sunduğu tasarımlar da var. Bunlardan birisi de İngilizce argo “What the f*ck?” cümlesinin kısaltması olan “WTF?” serisi. Türkçeye kabaca, “Ha***tir bu ne?” olarak tercüme edilebilecek bu kısaltma, beklenmedik, şaşırtıcı, anlaşılmaz şeyler veya olaylar karşısında internette kullanılan küfürlü bir şaşkınlık ifadesi.
Minga Firm tarafından tasarlanan seri, hayata ve hayatın sürprizlerine esprili bir yaklaşımla bakıyor. Aşağıda bu seriye ait 22 örneği içeren derleme yer alıyor. Minga Firm şirketinin diğer işleri www.estudiominga.com adresindeki internet sitesinde ve www.behance.net/minga sayfasında görülebilir.
Alkolizmle mücadele Sovyet döneminde de devam etti. Bugün atık unutulmaya yüz tutan Sovyet afiş sanatı kullanılan temel araçlardan biri oldu. Aşağıda hem 1900’lerin başına hem de SSCB dönemine ait alkolizmle savaş afişlerinden hazırlanmış derlemeyi bulabilirsiniz.
1. Bir damlasına bile hayır!
B. Reshetnikov, 1961
2. Bir de bize domuz diyorlardı ...
A. Mosin, 1958
3. Yazıklar olsun sana!
1. Capitaine Plouf Müzik ve Ses Tasarımı
“Capitaine Plouf. Ses aşkına.”
Reklam Ajansı: McCann Erikson, Paris, Fransa
2. Sokak Müzisyenleri Gürü
Ojala, illüstrasyonlarını kestiği gerçek kağıtlar ve dijital tasarım araçlarının karışımı bir teknikle üretiyor. Tasarım aşamasında herhangi bir 3D yazılımı kullanmadan yarattığı üç boyutlu derinlikle, resim sanatında “trompe-l’oeil” olarak bilinen göz aldanması tekniğine başvuruyor.
İllüstrasyonda minimalist yaklaşımı benimseyen Ojala’nın eserleri incelendiğinde, hangi kısımların gerçek kağıttan hangi kısımların bilgisayarla oluşturulduğunu anlamak neredeyse imkansız.
Aralarında New York Times, Sunday Times, Le Monde gazeteleri ve Harvard Business Review, Wired, New Yorker, Dwell ve Harvard Business Review dergilerinin de bulunduğu pek çok yayında editoryal illüstrasyonları yayınlanan, 1982 doğumlu Estonyalı Eiko Ojala, çeşitli illüstrasyon ve grafik tasarım ödülünün de sahibi.
Aşağıda Ojala’nın eserlerini içeren bir derleme yer alıyor. Diğer eserleri, sanatçının www.ploom.tv adresindeki web sitesinde görülebilir.
1. New York Observer dergisinde yayınlanan, Amerikalı zenginlerin aşırı ilaç kullanımı içerikli makale için yapılmış tasarım.
2. Ebony Dergisi için yapılmış “ Hazzın Prensipleri” başlıklı çalışma.
Günümüzün iyice karmaşık bir hale gelmiş iletişim ortamında, basın reklamı gücünü korumaya devam ediyor. Viral kampanyalar, online video reklamları, etkileşimli iletişim projeleri arasında hedef kitlesini yakalayan ve bağ kuran basın reklamları tüketicinin maruz kaldığı mesaj bombardımanı arasından sıyrılma hedefineulaşabiliyor. Reklamı bu hedefe başarıyla götüren yollardan biri de tabii ki mizah. Aşağıda mizah unsurunu başarıyla kullanan, 15 basın reklamından oluşmuş bir derleme bulacaksınız.
1. Bose dış ses önleyici kulaklık.
2. Belçika Obez Hastalar Derneği
“Çocuklarınızı daha çok spor yapmaya teşvik edin.”
3. Glassex Cam Temizleyicisi
Günümüzün dev global markalarının nereden nereye geldiklerini görmek çok şaşırtıcı olabiliyor. Örneğin, bugün bulundukları kategoriye neredey adını vermiş bazı markalar, ticaret hayatına bambaşka alanlarda başlamışlar. Bazıları ise küçücük mütevazı birer dükkan olarak atıldıkları ticaret hayatında bugün birer dünya devi olmuşlar. Aşağıda, bugün her biri dünya ölçeğinde bilinirliğe sahip 16 markanın hayata nasıl atıldıklarının bilgisini bulacaksınız.
1. Sony
Sony firmasının ilk ürünü, bir elektrikli pilav pişirme tenceresiydi.
2. LG
Kore’nin gururu LG, hayata diş macunu üreterek başlamıştı.
3. Nokia
Grafitilerinde siyasi otoriteyi yeren sokak sanatı ve devrimci söylemleri kara mizah ile birleştiren, eserleri bugüne dek dünyanın pekçok büyük kentinin sokaklarında, duvarlarında ve köprülerinin üzerinde yer bulan Banksy, kendine özgü “stencil” (şablonlu resim) tekniği ile tanınıyor..
Siyasi otoritenin grafitiyi vandalizm olarak tanımlamasına karşı çıkışı ile bilinen Banksy eserlerini kamuya açık yerlerde yapmayı tercih ediyor. Aşağıda onun imzasını taşıyan eserlerden derlenmiş 30 grafiti örneği yer alıyor.
1. Mobil aşıklar.
2. Casus kulübesi.
3. Kum saati.
Grafik tasarım açısından negatif alan veya diğer adıyla beyaz alan, bir görsel çalışma içindeki nesnenin etrafındaki alanı tanımlamak içim kullanılıyor. Bu alan tasarımın başarısı açısından en az nesnenin kendisi kadar önem taşır. Pozitif alanın sınırlarını belirleyen ve görel kompozisyona denge getiren unsur, negatif alandır.
Bazı sanatçılar pozitif alanı öylesine kullanırlar ki bilinçli olarak negatif alanın içinde ayrı bir görsel oluşur. İç içe geçen bu uygulama, yaratıcı ve etkileyici bir tasarım doğurur.
1. Harvey Esparcia
Filipinli tasarımcı Harvey Esparcia, kişisel logosunda isminin ve soyadının baş harflerini kullanmış.
2. Kainatı boyamak