Paylaş
“Her şeyden biraz var, hiçbir şey tam değil.”
Dönemin, hatta günümüzün futbol yapısını özetleyen bu cümle, bu sezon Bursaspor’a da tesir etti.
Yakın bir sürece gidecek olursak; kendisine ‘yabancı’ bir ligde mücadele edecek, içerisindeki mali yapı kaynaklı tasarrufların sınırını zorlayarak ayakta kalan, bunun yanında genç, dinamik antrenörler ve oyuncular ile başarı kovalayan bir kulüp vardı karşımızda.
Pek çok kesimin düşündüğünün aksine Bursaspor, ilk 6 maçından 4 galibiyet çıkarırken; endişeler yerini umuda sevk etti.
Bir an da değişen atmosfer ile birlikte ‘şampiyonluk’ söylemleri kendisini gösterirken, haftalar ilerledikçe bir takım sorunlar baş gösterdi.
CAMİA -3 PUANA TAKILDI
3 puanı silinen camia, hakkını ararken bu duruma öylesine takılı kaldı ki, nice 3 puanlar da o süreç sonrası kayıp gitti.
Saha içerisinde rakiplerin gün geçtikçe artan fizik gücü ve boş alan bırakmamalarına çözüm üretmekte zorlanan bir Bursaspor’da, bir de saha dışı etkenler eklendi.
Teknik heyete yönelik eleştiriler, birkaç oyuncu etrafında dönen ‘tercih’ tartışmaları derken, Bursaspor bir nevi bir girdabın ilk haklarına doğru sürüklendi.
Bu süreçte alınan Keçiörengücü ve Adanaspor galibiyetleri, bir nebze nefes aldırsa da; Giresunspor ile başlayan ve BB Erzurumspor ile Altınordu maçlarını kapsayan süreçte yaşanan kayıplar, camiayı yeniden güvensizliğe itti.
Baskının tribünlerden, soyunma odasına kadar hissedildiği bu yoğun süreç sonrasında ise Bursaspor Kulübü, teşekkür ederek Teknik Direktör Yalçın Koşukavak ile yolları ayırdı.
Görece kısa süren bu ayrılık etrafında akla ilk gelen Bursaspor’un değişimi oldu.
Zira baktığımızda umutların yeşerdiği dönemde yeniden sekteye uğraması, camiada güvensizliğin temelini oluşturdu.
Bu da bizlere Bursaspor’un sahip olduğu potansiyeli, belli dönem aralıklarında yansıttığı, belli dönem aralıklarında ise yansıtamadığını gösteriyor.
BİRLİKTELİK SAĞLANMALI
Şimdi alınan karar kulüp adına açılacak yeni bir sayfa var.
‘Doğru mudur?’, ‘Yanlış mı?’ değerlendirmeleri bir kenara, Bursaspor’un geç kalmaktan çekindiği nokta teknik heyet değişimi değil, yeniden birlikteliği sağlamak olmalı.
Zira elde edilen başarıların temeline baktığımızda bu birliktelik yatıyor.
Ligin durumuna da göz gezdirdiğimizde daha fazla makasın açılmadan Bursaspor’un göstereceği kıpırdanma, umutları yeniden yeşertecektir.
Ancak her şeyden önce takımın, şehir ve oyuncular tarafından sahiplenilmesi gerekiyor.
Elde ettiği başarıların tümüne baktığımızda birbiri için oynayan, kenetlenerek mücadele eden bir yapının yeniden kazandırılması gerekiyor.
‘Başka Bursaspor yok’ sloganının, en değere büründüğü süreçlerden birini yaşıyoruz.
Bugün gerçekleşecek olan yürüyüş, bu birlikteliğin ilk adımları olmalı.
Gerçekleşecek sinerjinin ise yeni açılan sayfada nice zaferlere sürükleneceğine dair ise inancımız tam.
Paylaş