Paylaş
Anlık kıvılcımlar kulüpleri, ‘süreli’ başarıya götürürken; bunun arka planında kalan istikrar, pek sık karşılaşmadığımız bir şeye dönüşüyor.
Haliyle başarı; ya bir takım yeteneklerin ürünü, yahut belli bir jenerasyonun sağladığı etkiden ibaret oluyor.
Bursaspor da, Türk futbolundaki bu sıkıntıyı derinlemesine yaşayan kulüplerden...
Temellerin sağlam atılamadığı gerekçesiyle, yakın geçmiş de baz alındığında belli seviyelerde kendini gösteriyor, ancak istikrarı yakalayamadığından aşağıya da itiliyor.
SKOR BAZLI ÖVGÜLER PEK ÇOK EKSİYİ GETİRİYOR
Bunları neden dile getiriyoruz?
Geçtiğimiz dönemlerde de gördüğümüz üzere, hemen hemen herkesin düştüğü bir yanılgı var;
Sahada güzel sonuçlar geldiğinde öve öve bitirilemeyen oyuncular, takım kimyası, ertesi hafta alınan kötü sonuçta ise eleştiriler, açılan geçmiş defterler.
Bu durumu çok sıklıkla gördüğümüz için, şunu biliyoruz ki artık kısa ve uzun vadede bu kulübe katkı sunmuyor.
Skor bazlı tepkilerin, olumlusu da, olumsuzu da beraberinde pek çok eksiyi getiriyor.
DENEYİMSİZLİK VE GEÇMİŞTEN GELEN HATALAR
Elimizdeki veriler ışığında bir şeyler dile getirecek olursak;
İlk 3 hafta bizlere, Bursaspor’un altyapıya ne denli önem verdiğini, transfer engeliyle boğuşurken içerisinden sahaya sürebileceği pek çok yeteneğini çıkardığını gösterdi; ancak aynı süreçte söz konusu genç oyuncuların deneyimsizliğini ve geçmişte ne yazık ki yapılan hataların handikaplarını da gördük.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz haftalarda yine bu sayfalardan, genç oyuncuların teker teker kaç kez Bursaspor A Takımı ile resmi maça çıktığını paylaşmıştık.
Maalesef, hiçbir genç isim daha Bursaspor formasıyla 50 maçı dahi görememiş; hatta aralarında 5 maça, 10 maça çıkan isimler de vardı.
GENÇLERİN DEĞİL, ONLARA GÜVENMEYENLERİN SUÇU
Son oynanan Giresunspor maçına bir bakalım;
Oyunu değiştirmesi için sahaya sürülen 5’i de genç hamle oyuncusu, Bursaspor A Takımı ile toplamda yalnızca 29 maça çıkmış...
Gerek oyun tecrübesi, gerekse fizik güçleri açısından şu anki fotoğrafta oldukça yetersiz oldukları aşikar.
Ancak bu onların değil, geçmiş dönemlerde onlara güvenmeyenlerin suçudur.
Her biri pırıl pırıl, antrenmanlarda canla başla çalışan ve birçoğu gerçekten arma aşkıyla yanıyor.
ŞANS VERİLSEYDİ DENEYİM KAZANACAKLARDI
Bu açıdan gerçekleri de görmemiz gerekiyor.
İsimleri bir kenara bırakalım, bugün her bir genç oyuncunun pozisyonunda, geçtiğimiz sezonlarda miladını doldurmuş, futbola doymuş isimleri görüyorduk.
Sürekli teknik direktör değişiklikleri, başa gelen isimlerin de ‘garantici’ bakış açısıyla deneyimleri ilk olarak 11’e yazması, bu gençlerin çoğunun antrenman oyuncusu olarak görülmesi, ne yazık ki Bursaspor’u bugünkü haline getirdi.
Oysa ki, çok uzağa gitmeyelim; geçtiğimiz sezonda genç isimlere şans verilseydi, bugün en azından bir sezonluk deneyime sahip, fiziksel anlamda da kendini geliştiren, maç kondisyonuyla birlikte oyun görüşünü de zenginleştirebilecek nitelikte isimlerle bezenmiş bir Bursaspor kadrosu görebilirdik.
Olmadı...
SAHA İÇERİSİNDE PATRON GÖREBİLİYOR MUYUZ?
Deneyimli oyuncular bazında da Bursaspor, şu sıralar sorun yaşıyor.
Fernando Belluschi, Pablo Martin Batalla gibi isimler bu kulüpte efsaneleşirken yalnızca ortaya koyduğu karakterler değildi bu sevgiyi kazandıran; aynı zamanda oyun görüşleri, ‘lider’ kimlikleri ve saha içerisindeki ‘teknik adam’ olmalarıydı...
Bugün Bursaspor’da, saha içerisinde patron olarak kimi gösterebiliriz?
Bu durumun çeşitli yansımaları da oluyor tabii, örneğin; içeride kaybedilen Adana Demirspor ve Giresunspor maçlarındaki kırılganlık, benzer kopya gollerin ağlarda görülmesi...
İKİ MAÇTA YENİLEN GOLLER GÖSTERDİ Kİ...
İlk maçta Mehmet Akyüz, savunmayı birebirde ekarte ederek iki kopya golü Bursaspor ağlarına bırakırken, Giresunspor maçında da –ki yeni kurulduklarından takım bütünlüğü henüz oluşmayan ve buna bağlı olarak organize atak geliştiremeyen bir Giresunspor’dan bahsediyoruz- duran toptan yine benzer iki gol görüldü ağlarda, iki kez de rakip bu şekilde gole yaklaştı.
Bu bizlere gösterdi ki; Bursaspor’da liderin yanı sıra, sahada oyun içerisindeki öğrenmeyi yapabilecek, yenilen golün hatasını görerek maç esnasında bunun bir kez daha gerçekleşmesini engelleyebilecek oyuncu grubu da yok.
Bunların her biri; tecrübe ile, oyun görüşü ile yakından ilgili.
TERCİH HATALARININ YANSIMASINI YAŞIYORUZ
Dolayısıyla; bugün gelinen noktada yaşanan sorun, geçmişte yapılan tercih hatalarının yansımasından başka bir şey değil.
Transfer engeli nedeniyle değil, bu genç oyunculara kendilerine duyulan güven ve inançtan ötürü sarılmalıydı göreve gelenler.
Daha önce Bursaspor’un geçtiğimiz sezon bir karar vermesi gerektiğini söylemiştik;
Ya tamamen başarı odaklı, ‘garanti’ görülen deneyimli isimlerle yola devam edecek, ya da genç isimlerini kazanarak bir yılı öğrenerek geçirecek ve önümüzdeki yılların takımının iskeletini oluşturacak.
İlk tercih seçildi, ne yazık ki de başarısız olundu.
Bundan sonra kulüp, mecburiyetten ikinci tercihe kaldı, ancak bu seçeneğin de gecikmesinden ötürü bir takım sancılar yaşanacak.
Dikkat ederseniz artık ‘şampiyonluk’ da pek dillendirilmiyor.
O sebeple Bursaspor’un artık, gerçekleri görerek bir takım sancılara göğüs gerip geleceğin takımını oluşturması gerekiyor.
Paylaş