Sezonun en keyifli maçlarından birini izledik dün akşam... 6 gol, kaçan penaltı, pozisyonlar, iki takımın da sadece golü düşünen oyun anlayışları maçı güzelleştirdi.
Galatasaray, yeni teknik direktörü Torrent’in ilk maçında istekli ve hareketliydi. Geriden oyun kurma anlayışıyla başladı. Ancak savunmada çok ciddi sorunlar yaşadığı bir 90 dakika oynadı. Hatayspor, Özellikle Van Aarnholt’un savunduğu kanattan sürekli tehlikeler yarattı. Belli ki Domenec Torrent beklerin sürekli ataklara katılmasını istiyor. Fakat o bölgeden darbe yediği halde maç içinde tedbir almadı. Ayrıca iki bek aynı anda çıktığı zaman stoperler dışında geri dönüşlerde emniyet oyuncusu yok.
DOMENEC TORRENT BU ANLAYIŞTA DEVAM EDEMEZ
Torrent, Pep Guardiola’nın yardımcısıydı. Fakat şuna dikkat çekmek isterim ki, Guardiola beklerden biri hücumda çizgiye çıktığı zaman diğerini emniyet için ortaya çekiyor. Bunu yapmasının amacı geçişleri önlemek. Torrent bu anlayışta devam ederse buna benzer çok maç ile yüzleşmek zorunda kalır.
Dün Galatasaray’da sadece Kerem iyi futbol sergiledi ve harika bir frikik golü attı. Emre Kılınç da arzuluydu ve Hatayspor savunmasını zorladı.
2 TAKIMIN SANTRFORLARI ARASINDA UÇURUM VARDI
Halil Dervişoğlu için olumlu ifadeler kullanmak mümkün değil. Halil, bu seviyenin santrforu değil. Dün de sahada kayıpları oynadı.
Diğer tarafta Hataysporlu Diouf, ligin bana göre en iyi santrforu. Yüksek toplarda rakipsiz, çok zeki ve güçlü bir oyuncu, etrafındakileri ve arkasındakileri de oynatıyor. Galatasaray, kendi sahasında geniş alanlar bırakınca bu kez Saba Lobzhanidze sahneye çıktı. Ömer Erdoğan’ın takımı diri ve tempolu. Dün Galatasaray’ın zaaflarından iyi faydalanıp 4 gollü bir galibiyet aldılar.
Fenerbahçe, sahaya kaleci Berke, Kim Min-Jae ve Serdar Aziz haricinde 8 ofansif oyuncuyla çıkmasına rağmen Antalyaspor kalesine ilk şutunu 79’uncu dakikada bir duran top ortasında Serdar Aziz’in kafa vuruşuyla attı. Mesut, İrfan Can, Sosa gibi kreatif isimlerin olduğu; iki bekinin de orijin olarak kanat hücumcusu olduğu böyle bir kadronun rakip kaleye gidememesi ve pozisyon üretememesi oldukça şaşırtıcı.
ÖNE DOĞRU DEĞiL ENLEMESiNE
Gördük ki İsmail Kartal, takımından pas oyunu talep etmiş. Ancak sahayı çok fazla enlemesine kullanan sarı lacivertliler, öne doğru oyunu tamamen unutunca ofansif olarak çok yetersiz bir futbol ortaya koydu.
İlginçtir, Fenerbahçe’nin attığı gol dahi şutla gelmedi.
Bu kadar kısır bir oyun ile şans golüyle öne geçse de sahanın yıldızı Doğukhan’ın golüne de engel olamadı. Özellikle maçın ikinci yarısında daha agresif ve hareketli görünen Antalyaspor galibiyeti hak eden taraftı. Fenerbahçe’de Kim Min-Jae fiziksel olarak diri olan, ayakta kalan tek oyuncuydu.
İsmail Kartal’ın işi hiç kolay değil. Görünen o ki bu takım Vitor Pereira sonrası 4 haftalık süreçte hiç iyi çalışmamış.
BU OYUNLA 1 PUAN MUCiZE
Dün koskoca Fenerbahçe’nin santrforu rakip ceza alanında sadece 2 kez topla buluşuyorsa, Fenerbahçe gibi bir takım rakip kaleye 98 dakikalık oyunda sadece cılız bir kafa şutu atıyorsa alınan 1 puan mucizedir.
İlk 45 dakikası son derece düşük tempoda oynanan bir karşılaşma oldu. Topu yavaş dolaştıran Beşiktaş, Güven Yalçın, Rıdvan Yılmaz ve Valentin Rosier’in aşırı top kayıplarıyla oyun kurmakta zorlandı. Genç Emirhan İlkhan da kalabalık savunmanın içinde kaybolunca siyah beyazlılar pozisyon üretemedi.
GHEZZAL ÇIKINCA ZORLANDI
Önder Karaveli ne zaman ki Oğuzhan Özyakup ve Larin’i, Emirhan ve Güven’in yerine sahaya sürdü, işte o andan sonra Beşiktaş’ın hücum gücü arttı.
Rachid Ghezzal’ın bireysel becerisiyle hazırladığı pozisyonu Michy Batshuayi bitirdi. Son bölümde Ghezzal’ın çıkmasıyla topu ileride tutmakta zorlanan siyah beyazlılar, rakibinin risk aldığı duraklama anlarında bulduğu geniş alanlarda cezayı kesip ikinci golü bulamadı.
HAKEMLER BU MAÇI UNUTMALI!
Yoğun maç takvimine girilen haftada Beşiktaş, düşük tempoda, fazla yorulmadan önemli bir 3 puanın sahibi oldu. Siyah beyazlılarda Josef de Souza he zamanki oyun istikrarını sürdürürken, Welinton da girdiği tüm ikili mücadeleleri kazandı ve iyi bir maç çıkarttı.
Gaziantep FK ise eksik kadroyla geldiği İstanbul’da dün futbol adına ortaya olumlu hiçbir şey koyamadı. Sadece mücadele etmeye çalıştılar.
Hakem Arda Kardeşler ve VAR’daki Erkan Engin ise kendileri adına unutulması gereken bir gece yaşadılar.
Fenerbahçe dün sahaya ‘lütfen’ çıkmıştı. Coşkudan uzak, isteksiz futboluna rağmen tartışmalı bir penaltı ile 1-0 öne geçti. Sarı lacivertli orta saha Adana Demirsporlulara hiç baskı yapmayınca Belhanda, Gökhan İnler ve Stambouli rahat top kullandılar.
YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜ
Hücumda sadece İrfan can, Demirspor savunmasını zorladı. Valencia çok top ezerken, sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Pelkas tanınmayacak haldeydi. Fenerbahçeli futbolcular, 2-1 yenik duruma düştükten sonra da gereken reaksiyonu göstermedi. Maç kaybedilir ancak dünkü mücadeleden uzak isteksiz görüntü, böylesine büyük formayı giyen oyuncu grubuna yakışmadı.
Pereira’nın ayrılmasından sonra 3 hafta geçti ve takımı teknik adamsız bırakan Fenerbahçe yönetimi de bu tabloda pay sahibi.
DEMiRSPOR HAK ETTi
Balotelli gibi son derece etkili bir santrfordan yoksun olmasına rağmen Adana temsilcisi, İstanbul’da rahat bir galibiyet aldı. Yunus ve Akintola ile maçın son bölümünde 3’üncü gol için net pozisyonları değerlendiremeyen Demirspor, daha da farklı kazanabilirdi.
Galibiyeti daha çok isteyen, disiplinli oynayan Vincenzo montella’nın takımı, Fenerbahçe’ye oranla gerek fiziksel, gerekse de taktiksel açıdan kat be kat üstündü. Adana Demirspor’un kadrosu kaliteli ve iyi bir teknik adama sahipler. Ara transferde kadro derinliğini artıracak transferler yaparlarsa ligde ilk 4 için güçlü bir aday olurlar.
Beşiktaş, dün üstün oynadığı, farklı kazanması gereken bir maçı Michy Batshuayi’nin saç baş yolduran kaçırdığı goller; Güven Yalçın’ın egoistliği ve kaleci Ersin Destanoğlu’nun hatalarıyla berabere bitirdi.
Düşünün sayısız pozisyona giriyorsunuz ve rakibinize pozisyon bile vermediğiniz bir maçı 2-2 berabere bitiriyorsunuz.
Günümüz futbolunda trend olan 3-4-3 formasyonuyla başlayan Beşiktaş, sistemin getirdiği esneklikle sahanın her bölgesinde rakibine sayısal üstünlük kurdu. Doğru oyuncularla iyi uygulanırsa savunmada 5-4-1, orta alanda 3-6-1, ofansif bölgede de 3-2-5 dizilişleriyle son derece kullanışlı bu sistemi iyi uygulayan siyah beyazlılar, sezonun en iyi deplasman futbolunu sergiledi.
EMiRHAN BiR PIRLANTA
17 yaşındaki yetenek Emirhan İlkhan ilk Süper Lig maçında bir gol atıp, bir de penaltı kazandırarak alkışlanacak bir performans ortaya koydu. Genç oyuncu, maçın genelinde de etkili oynadı.
SEZONUN EN iLGiNÇ MAÇI OLDU
Dün akşam rakip ceza sahasında tam 43 kez topla buluşan, rakip kaleye 10’u isabetli 22 şut atan Beşiktaş, maçı 2-2 berabere bitirmeyi başardı!
Açık konuşalım dün iki kaleci; Gökhan Akkan ile Ersin Destanoğlu yer değiştirse Beşiktaş maçı 6 veya 7-0 kazanırdı.
Beşiktaş ilk 45 dakika sahanın tek hakimiydi. Oyunu kendi yarı alanında kabul eden Antalyaspor karşısında Rosier’in kanadından etkili olan siyah beyazlılar, golü de emektar Atiba ile sağ kanattan gelişen bir atak sonunda buldu.
KENAN'I HİÇ GÖREMEDİK
Beşiktaş, Josef-Pjanic-Atiba orta sahasıyla oyunu ele geçirmesine rağmen hücum bölgesinde Kenan ve Larin’in yetersizlikleri yüzünden etkili olamadı. Larin’i 2’nci yarıda saç-baş yolduran fırsatı kaçırırken gördük de; inanın Kenan’ı oyundan çıktığı 79’uncu dakikaya kadar göremedik!
ŞAHİN KONTROLÜ ELE ALDI
5’li kurguyla dizilen Antalyaspor, maçın ilk 1 saatlik bölümünde topu kazandıktan sonra kenar oyuncularını öne çıkaramadığı için aradığı geçişleri bulamadı. Nuri Şahin’in takımı 2’nci devredeki oyuncu değişikliklerinden sonra maçın kontrolünü eline aldı. Beşiktaş, özellikle Pjanic’in çıkmasından sonra pas yapmakta ve rakip yarı alana geçmekte zorlandı. Baskıyı kuran Antalyaspor, oyun üstünlüğünün oyun üstünlüğünün karşılığını bir şans golüyle de olsa almayı başardı.
EMİRHAN ÇOK YETENEKLİ
ÇİFTE kupalı şampiyon olarak Beşiktaş, dün gece zaten hak ettiği TFF Süper Kupa’yı penaltılarla da olsa kazanmakla kalmadı Türk futboluna 2004 doğumlu bir yeteneği de sundu. Emirhan İlkhan, özgüveni ve teknik kapasitesiyle önümüzdeki yıllara damga vuracağını her buluştuğu topta kanıtladı. 17 yaşındaki bu yeteneğe böylesine önemli bir maçta şans veren Önder Karaveli’ye de teşekkürler.
Beşiktaş ideale yakın bir kadroyla saha çıkmasına rağmen Altay karşısında ilk yarıda tek bir gol pozisyonu dahi üretemedi. Birlikte oynama devamlılığı ve pratiği olan Beşiktaş gibi bir takımın, savunması sorunlu bir ekip karşısında gol pozisyonu bulamamasının nedenlerinden ilki ofansif bölgede statik kalmaları, diğeri de rakip ceza sahasında sayısal olarak çoğalamamaları.
GÜVEN’iN ÇOK EKSiĞi VAR
Bunların üstüne Oğuzhan ve Güven de çok fazla topla oynayınca rakip savunmanın dengesini bozma şansı kalmadı. Güven’in oyun kurgusunu geliştirmesi şart. Çok eksiği var. Daha hızlı düşünüp topu ayağından daha çabuk çıkartmalı. Topun değerini bilip, daha az kaybetmeli.
İkinci yarıda da pozisyon üretmekte zorlanan Beşiktaş, bir duran top sonrasında oluşan karambolle kaptanı Atiba golü buldu. Kupanın son şampiyonu Beşiktaş’ın kazanma arzusu ve ciddiyeti dün gece turu getirdi. Ancak ofansif bölgede sorunlar açık bir şekilde devam ediyor. Ayrıca takım boyunun ve bloklar arasındaki mesafenin kısalması da şart.
SAHANIN EN iYiSi JOSEF’Ti
Dün gece sahanın en iyisi Josef de Souza idi. Genç Serdar ve 1 ciddi pas hatası dışında Montero da iyi bir maç çıkarttılar. Michy Batshuayi ise son haftalarda olduğu gibi dağınık görüntüsüyle hayal kırıklığı yarattı.
Altay’a gelince... Ligde büyük bir kriz yaşayan İzmir temsilcisi dün son maçlarına oranla daha derli topluydu. Fakat bu futbol tur için kesinlikle yeterli değildi.
Beşiktaş, Konyaspor karşısında oyun üstünlüğünü ele geçirse de pozisyon zenginliğinden uzak bir 45 dakika oynadı. Sadece Batshuayi ve Oğuzhan ile gole yaklaşan siyah beyazlılar, Konyaspor savunmasını ısrarla merkezden delmeye çalıştı. Rosier’nin yokluğunda sağ kanadı etkin kullanamayan Beşiktaş’ta Larin’in de takımdan kopuk görüntüsü ofansif performansı olumsuz etkiledi. Konyaspor gibi güçlü ve organize bir ekip karşısında kalesinde tehlike yaşamayan Beşiktaş, ikinci yarıda da ev sahibine oranla oyunun kontrolünü elinde tutmaya devam etti. Josef, Ghezzal ve Güven ile yakaladığı fırsatları değerlendiremeyen siyah beyazlılar kaleci Sehic ve direği geçemedi.
KONYA DEFANSiF OYNADI
Dün ilginç olan, Konyasporun defansif bir oyun mantalitesiyle sahada yer almasıydı. Liderin en yakın takipçisi yeşil beyazlı ekip kazansa puan farkını 7’ye indireceği bir haftada skoru 0-0’a kitlemek isteyen bir anlayışla 90 dakikayı geçirdi. Genel anlamda takım savunmasını iyi yapan Konyaspor, son 10 dakikalık bölümde hücumda daha fazla görünürken yeşil beyazlılar, Michalak’ın içeriye çevirdiği topta kaleci Ersin’in çeldiği ve kısa düşen bir top sonrasında Ahmet Hassan ile 90’da öne geçti.
KALECi FARKIYLA KAZANDI
Genç kaleci topa hiç dokunmasa pozisyonun gol olması söz konusu değildi. Dün Konyaspor maçı kazandıysa bunda kaleci performansı farkı 1 numaralı etkendi.
Son oynadığı 15 maçta da kalesini gole kapatamayan Beşiktaş’ın ligin ilk yarısında oynadığı 9 deplasman maçında sadece 1 kez kazanması da hiç rastlanan bir tablo değil.