Obama ‘dingilderse’ Türkiye’de ne olur?

Şöyle efenim: Bu sabaha karşı itibariyle, Amerika’daki araseçimin sonuçlarını heyecanla idrak etmiş olacağız. Peki, tekneyle iki saatte varılan komşu Yunanistan’ın seçimlerini bile takip etmezken, uçakla 10 saatlik Washington’dan bize ne, değil mi ama?
Değil.
Erdoğan’ın son zamanlarda Obama’ya afra tafra yapması da tesadüf değil. Magazin dili her konuya nüfuz ettiği için Erdoğan’ın son dönem kabadayı çıkışlarını “Kasımpaşalı”lığa filan bağlıyoruz ama bambaşka bir plan var.
Çikolata renkli başkan Obama, esasında halk desteğini büyük ölçüde kaybetti. İki sene sonra genel seçimler var ve Obama’nın başkanlığı, Ferhan Şensoy’un deyimiyle “dingildiyor”! Dış politika olsun, ekonomideki sessizlik olsun, hatta kimine göre Ebola konusundaki tedbirsizlik olsun, birçok sebep yüzünden oldu bu. Ayrıca halk nankör anacım. Adam, vatandaş sağlık sigortası alsın diye “Obamacare” ismini verdiği sağlık reformu işini çıkarttı, ama birçok sebepten hem işverenler, hem sigortacılar, hem sağlıkçılar memnun değil. Bir homurdanmadır gidiyor. Obamacare kimine göre “büyük patladı”.
Signal gülümsemesini asla bozmayan, kanımca star kumaşı bulunan karizmatik Barack, cool duruşunu bozmasa da, aslında 2010’da Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu yitirmişti. Bu yazı yazılırken sonuçları meçhul olan seçimlerde de, tahminler, senatodaki 9-10 sandalyeyi ve böylece çoğunluğu Cumhuriyetçilere kaptıracağı yönünde!


OBAMA REYTİNGİ DÜŞMÜŞ DİZİ KONUMUNDA

Yani büyük ihtimal, Demokratlar, artık mecburen, senatoda (şu an muhtemelen) çoğunluğu almış olan Cumhuriyetçiler’e kafa tutmayı bırakıp, uyaroğlu olacak, onlarla “ortak yapım”lara imza atacak!
Ve hatta bu gidiş devam ederse, yüksek olasılıkla, iki sene sonra Demokratlar artık iktidarda olmayacak! Cumhuriyetçi uyanıklar, dünkü seçimi halka “Obama’ya güvenoylaması” gibi sunuyorlar bir süredir. Yani Demokratlar senatoda çokluğu da kaybederse, reytingi 8’den 3’e düşmüş, son sezonuna varmış gibi görünen maliyetli dizi konumuna düşecekler!
Malumunuz Obama’nın da aralarında olduğu Demokratlar, genel siyasi görüş itibariyle, çevrecidir, ırkçılığa karşıdır, sosyal devletten yanadır, sanatçıları sever, filan. Dünyanın “İyi yürekli ve özgürlükçü” insanları için Demokratlar ya “Can”dır, ya da en azından Amerika’da “Kötünün iyisi”! Ancak daha muhafazakâr, vahşi kapitalizmden yana, göçmenler ve zencilere bayılmayan Cumhuriyetçiler’in dış politikaya bakışı, şu an Türkiye’yle daha uyumlu!


SURİYE, ÇÖZÜM, ŞU BU AMERİKA’YA MI BAĞLI?

Mesela Obama’nın Esad’ı devirme gibi bir meselesi yok. Cumhuriyetçiler “Esad gidecek” diyor. Obama tatlı tatlı İran’la flört ederken, Cumhuriyetçiler İran’dan hazzetmiyor, bölgede müttefik olarak Türkiye ve İsrail’i görüyorlar. Üstüne üstlük (kimbilir hangi çıkar esaslı sebepten) Cumhuriyetçiler Ermeni soykırımı iddialarına da sıcak bakmıyor. Daha geçen gün bizimkilerin “İsrail’le normalleşme niyeti” açıklamasının sebebi, aniden Musevi soykırımının hatırlanıp hislenilmesi değil elbette!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, galiba şu an Cumhuriyetçilere oynuyor. IŞİD’den (ya da DAEŞ mi diyoruz artık, bilmiyorum, o da bir netleşse iyi olacak, hazirandan beri bir sürü farklı isimden şiştik!) çözüm sürecine, kendi aramızda konuştuğumuz bin bir konu, aslında hiiç gündemimizde olmayan, bu sabah sonuçları netleşmiş ABD araseçimlerinden çok etkilenecek.
Uzun lafın kısası, Erdoğan’ın derdi Amerika’yla değil, Demokratlar ve Obama’nın dış siyasetiyle. Ve şu an, akrabaları arasında Müslümanlar bulanan, güzel kollu, şık ve zarif eşi Michelle’li “yağuşuğlu” dost ve kardeş Barack, Türkiye’nin hiiç işine gelmiyor.
İç siyasetimiz için de hayati sonuçlar getirecek bu ABD seçimi sonucuna bir bakın derim...