Nişantaşı ve Cihangir oylarının karakterlere göre dağılımı!

Tahsin Sütçüoğlu ve İfo: Tereddütsüz CHP’ye oy verdiler. Tahsin Bey bir ara “Asgari ücret yükselirse dükkânda ne yaparız, esasında istikrar” filan derken, İfo’ya ‘soldan soldan geldiler’ ve konu kapandı.

Volkan: Tacettin, AK Parti’ye oy atmaya giderken, Volkan “HDP’nin barajı geçmesi” diyen Sertaç’a kafa atmaya kalktı ve tepki olarak MHP’yi tercih etti.

Aslı: “Baraj aşılmalı” dese de aile geleneğini bozmadı, CHP’den şaşmadı.

Cem: HDP’ye verdi, nedense Aslı’ya “CHP’ye verdim” dedi.

Yaprak, Şesu, Tanrıverdi: Çevresel ve kökensel hassasiyetlerle HDP’ye verdiler.

Dursun: Asla ırkçılık yapmadı, Tanrıverdi’ye baraj konusunda başarılar diledi ama prensibini bozmadı, gidip MHP’ye oy verdi.

Sacit: Dursun’un tavsiyesiyle MHP’ye oy vermeye giderken, HDP’ye vermeye giden Sertaç’la karşılaştı. Tartışma olarak başlayan muhabbet koyulaşınca üşenip rakıya oturdular.

Makbule: Burhan’la birlikte her gün karar değiştirdi, çok stres yaşadı. Sonunda eli ayağı o kadar dolaştı ki, oy kabininde bir yandan kararsızlık, öte yandan eline mürekkep bulaştırmama çabası içinde yanlışlıkla ANAP’a oy verdi.

Fatoş: Çevresinde herkes HDP dediği için HDP yüzde 25 alacak gibi bir izlenime kapıldı, CHP’ye oy attı. Selin Sayek Böke’yi dergiye kapak yapmaya uğraşıyor.

Dilber Hala: Tayyip Erdoğan hayranı olarak “AK Parti” dedi, farklı düşünenlerin ‘Hoşşik’ olduğunu söyledi. Şu an yıkık. “Senin AK Parti bu sefer yine alır” demiş olan herkese “Maşallah dediğiniz yedi gün yaşıyor” şeklinde çemkiriyor.

Burhan Altıntop: AK Parti’nin tek başına iktidar olamama ihtimalini değerlendirip Atatürk resimli bir tişört alıp seçimin ertesi günü “Nişantaşı’nda giysem popüler olur muyum” diye düşündü. Ancak ofis ekibi, neşe bulmak için buna son gece bir anket sonucu gördüklerini, AK Parti’nin yüzde 54 aldığı ve başkanlık sisteminin geleceği yalanını söylediler. Sayın Altıntop seçim sabahı evden fırlayıp AK Parti’ye üye yazılmaya davrandı. İlçe örgütlerini dolaştı ama seçim yoğunluğundan işlemleri tamamlayamadı. Bu sebeple oy saatini kaçırdı. Şu an her yerde Selahattin Demirtaş’ın bağlamayla türkü söylediği gece ne kadar duygulanıp ağladığını anlatıyor.

Selin Yerebakan: Selin, Selahattin Demirtaş’ı ‘çok cool’ buldu. Ama o gün Selahattin Demirtaş ismini pusulada göremedi. Zaten ismi de tam hatırlayamadı. “Sanırım bu adamdı, ismi çok tanıdık geldi” diyerek mührü Hakan Şükür’e bastı. Sonra kendisini salaklıkla suçlayanlara “Demirtaş’ta acaip Hakan tipi olduğunu” anlatmaya çalıştı.

Şahika: CHP’ye verecekti, Sertaç ve Yaprak’ın HDP merakını duyunca onlara gıcıklığından MHP’de karar kıldı. Kabine girince “AK Parti’ye vermezsem ekonomi sallanır şirketler batar mı” diye bir tereddüt etti. Ama Türkiye’nin 14’üncü zengininden 16’ıncı zengini olmaya düşen babası aklına geldi, fena halde sinirlenip ayağını yere vura vura bağırdı ve o sinirle Doğu Perinçek’e bastı mühürü!

Gaffur: Cumhurbaşkanı’na son birkaç yıl televizyon karşısından sürekli “Beni beğenmiyor musun” diye sordu, cevap alamadı. Sonuçta beğenilmediğine, sürekli kendisinin azarlandığına karar verdi ve MHP’yi seçti. Babası CHP’nin emeklilik vaadine, annesi AK Parti’nin gıda yardımlarına vurulduğu, kız kardeşlerinin biri MHP biri HDP’ye oy verdiği için, kapıcı dairesinden her partiye oy çıktı.

YALAN DÜNYA’NIN CİHANGİR’İNE GEÇELİM

Rıza: İnşaat sektöründe olduğundan tedirgindi. Aslı’nın baskılarına rağmen AK Parti’ye oy verdi. Aslı’ya “CHP’ye verdim yav aa” dedi.

Servet Hanım: Tayyip Bey’i pek beğendiği ve başkanlığı hakkı olarak gördüğü için AK Parti’ye attı oyunu. Şu an hayatında ilk kez haber izleyip koalisyon gelişmelerini takip ediyor.

Vasfiye Teyze: Favorisi, okumuş adam olduğu için Davutoğlu’ydu. Tango yapan ve AK Parti’ye oy veren tek insan olarak tarihe geçti. Seçim sonuçlarını görür görmez Ahmet Hoca taaak gözünden düştü. Şimdi kendisini bir yerde yakalayıp “Ay ne çektin be Ahmet! Artık bu saatten sonra, CHP mi olur MHP mi, bulacan birini, döndürecen değirmenini n’apacan? Yoksa bu Kemal, azınlık hükümeti filan yapıp dehleyecek sizi be yavrum, yazık be” demek için fırsat kolluyor.

Deniz ve Bora: İki kardeş CHP ve HDP arasında kararsız kaldılar. Bora, CHP’ye bastı mühürü. Deniz cüzdanını sette bıraktığı için son anda kimlik gösteremedi, oy kullanamadı. Sandık görevlisi Eylem’di. Deniz’i ağlattı.

Tufan Hoca: TRT’ye dizi yapıyordu, kime oy verecekti ki?

Şehmuz Kocabaş: Eski bir işçi olarak bu defa AK Parti’ye kızdı. Sarayın maliyetini inşaatçı olarak acayip yüksek buldu. Bu sebeplerden CHP’ye oy verdi. AK Parti’den CHP’ye geçiş yapan ender seçmenlerden oldu.

Emir, Çağatay ve Açılay: Demirtaş’ı çok karizmatik buldular, ayrıca eşitlik ve özgürlük söylemini beğenip, HDP’ye bastılar. Güneydoğu’ya da turistik gezi yapmak istiyorlar. Ankara’nın doğusuna ilk kez geçmiş olacaklar!

Gülistan Çakaler: Selahattin’in peşinde Ankara’da. Çevre yapmaya çalışıyor ve sosyal faaliyetler peşinde koşturuyor.

Çiğdem ve Timur Alsancak: CHP’ye oy verdiler. HDP’nin barajı geçmesi filan tamamdı da o kadar da uzun boylu değildi yani!

Selahattin Çakaler: Siyasete girdi. Hangi partiden tahmini size bırakıyorum. Şu an mazbatasını almak üzere, koalisyon kulislerinde koşturuyor.

Orçun: HDP’ye oy verecekti. Uyuyakaldı, gidemedi.

Zerrin: “Selo’ya oy attım” dediğinde, eşin dostun, Selahattin Çakaler’i kastediyor zannetmesinden şikâyetçi. Bu insanların suratlarına “tuuu” diye tükürüp prensiplerinden bahsediyor. Ancak, bir ara, “Asgari ücreti 5000 TL yapacağız” diyen Haydar Baş’a yakın hissettiğini kimseye itiraf etmiyor.

Eylem: Oy ve Ötesi gönüllüsüydü. Müşahitlerden birini ve kimliğini unutan Deniz’i ağlattı.