Paylaş
DÜN Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerle ilgili kararından sonra, bir AK Parti milletvekilinden şu yorum geldi: “Yakında TSK da zıplar. İktidar boşluk kaldırmaz. Vakit kaybetmeden erken seçim!”
Bu ifade o kadar dolaylı bir bağlantı ve ilginç bir mantık içeriyor ki. İstiklal Caddesi’nde sokak röportajı yapılan, kafası güzel gibi duran “İdeoloji karmaşası yaşayan çocuk” videosunu hatırlattı bana. Seyretmediyseniz kaçırmayın. Ergen arkadaş hiçbir partiden olmadığını söylüyor, “Osmanlı torunuyuz” diyor, HDP’ye sövüyor, bir noktada “Açığı da kapalısı da Müslümanız” diye demokrasiye göz kırpıyor, ateistlere küfrettikten sonra, “Erdoğan’ın yaptıkları doğru, düzenlemeleri yanlış” dedikten sonra “Çözüm Osmanlı değil, Osmanlı’dan kimse kalmadı” şeklinde konuşup “Çare Mustafa Sarıgül” diye röportajı bitiriyor ve arkadaki Kızılderili dans grubuna katılıp onlarla halay çekiyor!
Bence niyet illa erken seçimse, Anayasa Mahkemesi’nin kararından çok daha parlak sebep önerilerim var. Tekrar seçim isteyenler alıp kullanabilirler:
-Arda Barcelona’ya gitti, ama İspanya ekonomisi sakat. Çocuğun transfer parası ödenmezse bu boşlukta futbolseverler ayağa kalkar. Acil erken seçime gitmeli.
-Karadeniz’deki yaylaları birleştireceği söylenerek inşaatına girişilen Yeşil Yol çalışmasını protesto eden Havva Ana lakaplı şahsın asıl ismi Rabia. Bundan sonra Cumhurbaşkanı her Rabia işareti yaptığında bu hikâye akla gelebilir. Bu bir komplo mudur? Neler karıştırılmaktadır yahu? Derhal erken seçim lazımdır.
-Yeşil Yol’un iptal edilmesiyle yayladan yaylaya geçiş olmazsa, kuymak peyniri ulaşımı aksayabilir. Önce kuymakseverler, yakında da hamsili pilavcılar zıplar. Kriz çıkar. Çare erken seçim.
-AB, komşumuz Yunanistan’a bir tür Düyun-u Umumiye diretiyor. E komşumuz açken biz tok yatamayız. Bence helalinden 1 milyarı erken seçime gömüp aradaki belirsizlik aylarıyla da ekonomiyi tepetaklak edelim, empati yapıp acık fakirleşelim. Yani erken seçim şart!
-Çinliler başta, tüm çekik gözlülere düşmanlık başladı. Her an bir milyar Çinli bunu duyup korkudan zıplayabilir! Bilindiği gibi bir milyar Çinli aynı anda zıplarsa Amerika’da deprem olur. Peki bu iktidar boşluğunda bizim halimiz nice olur? Hemen seçim lazımdır!
Zorla ‘Eğitim şart’ dedirteceksiniz insana!
“KOALİSYONDA küçük ortağa Milli Eğitim Bakanlığı verilecek, esaslı bakanlıklar yâr edilmeyecek” tarzında konuşmalar var.
Milli Eğitim ülkede düzenlenen pikniklerden sorumluymuş gibi!
Milli Eğitim memleketin geleceğini en çok etkileyecek alandır. Ülkenin kaderidir, dünyadaki gücüdür. Suudi Arabistan’la Almanya arasındaki farktır! Ayrıca da uzun vadede, ekonominin gidişatında Maliye Bakanlığı’ndan daha etkin olacak konudur eğitim! Ve belki de tarihimizde hiç bu kadar karışık, düzensiz, aksak olmamıştır.
Bayındırlık, Kültür, hatta Dışişleri Bakanlığı, önümüzdeki 5-10 yılı etkileyecek kararlar alacaktır. Verdikleri her yanlış kararın telafisi mümkün olacaktır belki.
Ama çocuklarımızın, torunlarımızın hayatını etkileyecek, 20-30, belki 50 yıl sonrasının Türkiye’sine şekil verecek bakanlıktır Milli Eğitim.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında kısıtlı imkânlarla kurulmuş eğitim sisteminde, şimdi saygı, takdir ve özlemle, ah vah ederek andığımız büyük doktorlar, mimarlar, avukatlar, öğretmenler yetiştiğini düşünürsek...
Milli Eğitim her şeydir! Özellikle şimdi.
Mesajı alamamışsınız ki!
MHP’nin “Yokum diyoruum” tavrından sonra, AK Parti ve CHP koalisyon ihtimali güçlendi sanki. Ancak AK Partililerden erken seçim mesajları da gelmeye başladı. Arınç ve Mehmet Ali Şahin, mealen “Seçimden mesajı aldık. Şimdi hemen bir daha seçim yapalım, iktidar olalım, fabrika ayarlarımıza döneriz” diyorlar!
Öncelikle..
İlahi, daha yeni mi aldınız mesajı? Milyonlarca insan sokağa çıktı, yıllardır herkes yazıp çiziyor. Hiçbir ipucu alamamış mıydınız? Ayol benim mizah yazılarını okusanız bile yeterdi.
İki... Hâlâ mesajı alamamışsınız. Seçmen “Oy verdim ama, hemen tekrar seçim yapılsın diye verdim. Şimdi seçim için yine cebimden para harca, ülkeyi belirsizliğe sok, harika olacak” filan demiyor. İnsanlar uzlaşma istiyor beyler!
Fabrika ayarlarına dönmüş AK Parti, bu lafları etmez, uyumlu, sağlam bir koalisyon kurma peşinde olurdu.
Paylaş