Paylaş
Geçmişlerinden liderlerine, demokrasi karnelerinden basın özgürlüğü puanlarına, bu kadar birbirine benzeyen iki ülke nasıl düşman olur?
Günlerdir elem ve keder içindeyim dostlar.
“Biz Rusya’yla nasıl böyle olduk” diye gözümden kanlı yaşlar akıyor!
Kesin yakınlığımızı çekemediler, bize büyü yaptılar.
Birbirine bu kadar benzeyen iki lider, bu kadar çok ortak yanı olan adeta ikiz iki ülke, nasıl düşman olabilir?
Evet, Rusya’yla birçok açıdan bir elmanın iki yarısı gibiyiz. Anlatayım.
Bir kere bir nevi komşuyuz biz. İki ülkenin de Karadeniz’e kıyısı var. Hamsi kültüründen bahsetmiyorum bile ama, dünyada vişne ağacı yetişen iki ülke var, Rusya ve Türkiye.
İki ülkenin de geçmişleri, sonradan fakirleşmiş ve 20. yüzyılın başında yerine yeni bir devlet kurulmuş büyük imparatorluklar.
Dünya demokrasi endeksinde Rusya’yla çok ortak yanımız var! Bir kere iki ülke de son sıralara yakın. Türkiye 98., Rusya daha beter, 132. sırada. Bizim acık daha iyi olmamızın sebebi seçim süreci, siyasi kültür, siyasi katılım alanlarında puanımızın daha yüksek olması. Ama demokrasi endeksinin bir bileşeni daha var: Sivil özgürlükler. İşte o konuda Rusya’yla adeta ikiz kardeşiz. İki ülkenin de sivil özgürlükler puanı on üzerinden tam tamına 3.53! Ay inanmıyorum!
Basın özgürlüğü endeksine bakınca daha da yakın hissediyorum Ruslara. O alanda, biz dünyada 138., Rusya ise 140. sırada. Resmen komşuyuz ayol! Listede, tam aramızda açlığın ve kıtlığın kol gezdiği Etiyopya olmasa, basın özgürlüğünü kol kola ihlal ediyor olacağız. Tüh.
Maşani ve Uğur Işılak: Liderlere şarkılı güzelleme yapma konusunda iki duayen!
Liderler de bir elmanın iki yarısı
Ortak yanlarımıza devam ediyorum...
Şu anda iki ülke de lider odaklı bir yönetime sahip.
Tayyip Bey 2003’den beri önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olarak memleketi yönetiyor. Vladimir Bey ise 2000 yılından bu yana, kâh başbakan, kâh devlet başkanı olarak ülkesinin başında.
İki lider de duygusal, dramatik konuşan insanlar. İki ülke arasındaki bir krizde “Sırtımızdan bıçaklandık”, “Hiç beklemezdik”, “Bu bize bir ihanettir”. “Onlar olduklarını bilseydik böyle yapmazdık”, “Aradım açmadı”, “Ateşle oynamasınlar” gibi hissi ve afra tafralı laflar kullanılması enderdir. Bu söz düellosunun Fransa’yla İngiltere, daha doğrusu Hollande ve Cameron arasında olduğunu bir tahayyül edin, durumun enteresanlığını anlayacaksınız.
Son olarak Sayın Erdoğan “Rusya’dan özür dilemiyoruz” dedi. İlginçtir, nisan ayında aynı cümleyi Kırım konusunda Putin söylemiş, “Pişman değiliz” demişti. İkisi bambaşka olaylar elbette, ama liderlerin geri adım atmayan, dediğim dedik tavırlarına dikkati çekmek istedim.
Liderlere ithafen hisli nağmeler
İki ülkede de liderlere fena halde hayran, onlar için şarkı yazan sanatçılar var.
Geçen gün Maşani isimli sarışın kadın şarkıcı Putin için bir şarkı yaptı:
Sen yolu görüyorsun, rüzgâra doğru gidiyorsun
Bu riskli, ama sen kendinden eminsin
Ve her zaman kendinden emin olacaksın
Sen Putin’sin, evet sen Putin’sin
Diye gidiyor güfte...
Birkaç yıl önce de sevgili Uğur Işılak, Sayın Tayyip Erdoğan için bir şarkı yazmıştı. Onun sözleri de şöyleydi:
Oldu her zaman sözünün eri
Çıktığı yoldan dönmedi geri
Kararlıdır davasında, anaların duasında
Recep Tayyip Erdoğan
Merkel’e, Obama’ya övgü dolu şarkılar yapıldığını gördünüz mü? Arkadaşım bu karizma meselesidir, halkın teveccühü meselesidir!
Görüldüğü gibi, yapılan şarkılar da, birçok açıdan liderler de, ülkeler de mealen aynı!
İşte böyle bir yakınlık, böyle bir benzerlik ve dostluk içinde, bu anlaşmazlık, bu kriz benim yüreğimi parçalıyor!
Çirkin gelişme yoktur, az votka vardır!
Bu kadar ortak yanımızın yanında, dolu ortak çıkarımız da var. Dolayısıyla tez elden çözülmesini bence aslında iki ülke de istiyor.
En son Sayın Erdoğan, Putin’in petrol ticareti ile ilgili suçlamaları karşısında “Çirkin gelişmeler bunlar” dedi.
Bugün Putin çıksa mesela, Erdoğan’a “Çirkin gelişme yoktur, az votka vardır” dese, esprili bir ortam olsa, iki lider gülümsese, buzlar kırılsa, fena mı olur? Ayol biz birbirimizi biliriz! Al bizden vur onlara!
Ziyaretti ticaretti, işlerin normale dönmesi bir haftayı geçmez.
Arkasından da Rus şarkıcı Maşani’yle Uğur Işılak bir düet çakıp “Yıllar ayırsa bile, yollar ayırsa bile, eller ayırsa bile, biz ayrılamayız”ı söylerler, yine aramız bal şeker olur. Bülent Ersoy herkesten güzel söyler aslında da, divayı Putin’le polemiğe sokup ikinci bir uluslararası kriz yaratmayalım şimdi!
Paylaş