Paylaş
Daha iyi hissetmek, yeni bakış açıları edinmek ve eğlenmek için bazı tavsiyelerim var size. Sinir bozucu derecede yetenekli isimlerin son çalışmalarına buyurun...
Peşinen söyleyeyim: Evet, arkadaşlarımın işleri, ama ben bunları eşimi dostumu kayırmak için tavsiye etmiyorum. Tavsiye etmek istediğim başarılı işlerin çoğunu arkadaşlarım yapıyor. Yani hepsi sinir bozucu derecede yetenekli insanlar, konu o. Pislikler!
- ‘Hepimizin öyküsü aynı’ Dario Fo ve Franca Rame’nin yazdığı üç farklı kadın oyununu birleştiren bir gösteri. Yönetmen İpek Bilgin. Üç kadını Hatice Aslan, İrem Sak ve Pınar Çağlar Gençtürk oynuyorlar. Hem güncelliğinden çok etkilenecek, hem çok güleceksiniz. Yönetmen de 3 oyuncu da müthiş zaten. Ama İrem’in performansını gerçekten seyretmeniz lazım! Yeteneğini bildiğim halde ağzım açık kaldı. Oyun 21-22-28-29 Kasım’da Craft Fındıklı’da.
- ‘Anachronismus’ Can Bonomo’nun resim sergisi. Can gıcık bir tip. Yapamadığı hiçbirşey yok. Bu defa da acayip resimlerle aklımızı aldı. Sürprizli, espri anlayışı olan, çarpıcı, ilginç çalışmalar görmek istiyorsanız The Marmara Pera’ya gideceksiniz. 20 Kasım’da sergi bitiyor.
- ‘Yoldan Çıkan Oyun’, benim iyisini çok özlediğim vodvil türünün yeni yazılmış oyunlarından. Dünyanın en beceriksiz ve yeteneksiz tiyatro kumpanyasının beceremediği bir cinayet piyesi komedisi. Birkaç hafta önce Londra’da İngiliz oyunculardan izledim. Salon gülmekten ağladı! Şimdi bu oyunu bizimkiler, Sarp Apak, Bartu Küçükçağlayan ve Öner Erkan’ın da içinde olduğu bir kadro oynayacak! Çeviren Mehmet Ergen, yöneten Lerzan Pamir. Oyuncu kadrosunda bildiğiniz üçlü dışında Defne Koldaş, Gökçen Gökçebağ, Güliz Gençoğlu, Kubilay Çamlıdağ var. 23 Kasım’da Zorlu’da başlıyorlar, her pazartesi oynayacaklar. Umarım antidepresan gibi gelir hepimize...
‘Hepimizin Öyküsü Aynı’da Hatice Aslan ve Pınar Çağlar harikalar yaratıyor. İrem Sak’ın performansını ise gerçekten izlemeniz lazım... Can Bonomo’, ilk sergisi ‘Anachronismus’la bizi bizden aldı!
O geceden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Cuma gecesi. Yazımı yazarken birdenbire dünya karıştı!
Paris’in 7 farklı noktasında saldırılar var. Şu ana dek 140’ın üzerinde insan hayatını kaybetti.
Paris’te kimsenin sokağa çıkmaması tavsiye ediliyor. Fransa sınırlarını kapatmış. Paris’te güvenliği artık asker sağlıyor.
Olayın Suriye’yle ilgili olduğu söyleniyor, iddialara göre oklar IŞİD’i gösteriyor.
Türkiye terörle iç içe yaşıyor yıllardır. Çok insanımızı yakın tarihlerde kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz.
Belki de bunun için, korku ve büyük üzüntüye rağmen, gelişigüzel seçilmiş bir Avrupalıdan daha soğukkanlı, dilim varmasa da daha ‘alışkın’ bakıyoruz konuya. Sebeplerini, sonuçlarını düşünüyoruz hemen.
Hepimiz farkındayız ki, bu bir dönüm noktası ve artık dünyada hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.
G20’den az önce...
Suriye ve IŞİD’le ilgili ülkelerin birlikte tavır almasına çeyrek kala...
Tam da Ortadoğu yeniden şekillendirilmekteyken...
Avrupa’nın 11 Eylül’ü, belki de daha da ötesi yaşanıyor.
Bu geceden itibaren aylarca, belki yıllarca bu olay konuşulacak. Tarih kitaplarına yazılacak. Dünyadaki algı da ittifaklar da değişecek.
Kâhinlik yapacağım! Olayın iki kesin sonucunu, ne olacağını ve ne olmayacağını size şimdiden söyleyeyim:
*Kimse bu olaydan sonra Filistin’de, Yemen’de, Suriye’de yıllardır her gün böyle yaşandığını, her gün yüzlerce insanın öldüğünü hatırlayıp, Ortadoğu’yla empati yapmayacak!
*Müslümanlar için artık dünyada hayat çok çok daha zor olacak...
Paylaş