Paylaş
Bu ara “Yapay zekâlar işimizi gücümüzü elimizden alacak mı” konusu çok tartışılıyor geleceğe dair. Sadece şoförler, fabrika işçileri gibi makine kullanımı üzerine kurulu meslekler değil, görünüşe bakılırsa avukatlar, doktorlar, hatta mesleği hayal gücüne dayalı senaristler bile korkmalı. Çünkü bu bahsedilen yapay zekâ, sizin alıştığınız robotlardan değil. Hatta şimdiye kadar gördüğümüz, yükü oradan alıp oraya koyan, komut alan robotlar; bilgisayarlar, Siri, akıllı telefonlar, hatta insana benzeyen konuşan robotlar bunların yanında mutfak robotu!
Mesela bir deneyde daha gelişmiş bir satranç robotu, daha az sayıda oyun ve hamle alternatifinin yüklenmiş olduğu bir robota karşı satranç maçlarının çoğunu kaybetti! Yani daha az bilgi yüklü olsa da ikinci robot, aslında aynı insan gibi beyninin “yaratıcılığını ve hayal gücünü” kullanarak kendi kendine farklı hamleler geliştirdi ve diğerini ezdi!
Korktunuz mu?
Aslında yapay zekâ için hep olumsuz düşünmemek lazım. Mesela “yapay zekâlı sanal hekimler” hastanelerin olmadığı, tıp hizmetinin gitmediği dünyanın birçok bölgesine belirtilerin analiziyle teşhis koyabilir, tedavi önerebilir, hatta satranç örneğindeki “duruma göre inisiyatif alabilme”nin de yardımıyla ender görülen vakalara bile şifa götürebilirler.
Fransa’da ise geçtiğimiz günlerde farklı bir deney yapıldı.
Acaba yapay zekâlı robotlar yaşlı huzurevi sakinlerine faydalı olabilir miydi?
Zora adında, 3-4 yaşında bir çocuk boyutlarında, çizgi film robotu görünümündeki “bakıcı yapay zekâ” Paris’in biraz dışındaki bir huzurevinde deney amaçlı istihdam edildi! Görevi ilaç getirmek, tansiyon ölçmek filan değil. Sadece yaşlılarla ahbaplık.
Aslında bir hemşire laptop’ından Zora’yı kontrol ediyor ve böylece Zora yaşlıların etrafında dolaşıp, hemşirenin laptop’a yazdığı sözleri söyleyerek onlarla iletişim kuruyor, oyunlar oynuyor. Ama yaşlılar Zora’nın bir hemşire tarafından kumanda edildiğini bilmiyorlar.
Deneyin sonucu ilginç. Çoğu hasta Zora’yla duygusal bir bağ kurmuş, zaman zaman onu bebek gibi kucaklarına alıp, sarılıp öpenler olmuş! Hatta Zora’yla daha çok vakit geçirenleri kıskananlar olmuş! Daha da ilginci, bazı yaşlılar huzurevi çalışanlarıyla paylaşmadıkları sırlarını Zora’ya anlatmışlar. Örneğin kollarındaki morlukların sebebini doktor ve hemşirelere anlatmayan bir hasta, Zora’ya uyurken yataktan düştüğünü itiraf etmiş.
Şimdiye kadar 18 bin dolara alınabilen ve aslında çok da zeki olmayan bu “zeki robot”tan Amerika, Asya ve Ortadoğu’daki sağlık kuruluşlarına 1000 adet satılmış.
Ömürler uzuyor. Yaşlı nüfus dünyada gittikçe artıyor. 60 yaş üstü insan sayısı, 2050’de şu anın iki katı olacak. Buna ben ve bugün itibarıyla 27 yaş üstü olan herkes dahil! Yaşlı bakımı geleceğin en büyük problemi/sektörü olacak belki. Ve bu konuda yapay zekâdan çok faydalanılacağı söyleniyor.
Şimdi, gençler ve hep genç kalanlar! Mesleğinizin bir robot tarafından çalınacağından mı daha çok korkuyorsunuz, yaşlandığınızda en yakınınızın bir robot olmasından mı? Sizce işsizlik mi daha fena, yalnızlık mı?
Gelecek nasıl geldi kulağınıza?
2019’un ilk günlerinde nasıl içinizi açtım ama!
O zaman, hâlâ etrafta eş dost ve iş güç varken, anın tadını çıkaralım!
Paylaş