Paylaş
Yukarıdaki basın açıklamasını 23 Aralık 2011 tarihinde Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü yaptı.
Özeti şu: Fransa ‘Ermeni soykırımı vardır’ diyene hapis cezası verilmesini öngören yasayı kabul ettiği için, biz de bütün Türkiye’nin gösterdiği haklı tepkilere destek olarak, Fransız takımlarının maçlarını iddaa, spor toto gibi oyunlardan çıkartıyoruz.
Bu tepki spor komuoyunda olumlu yankı buldu. Destek gördü. Mutlu etti. Ama bu aynen bütün uyuşturucuların verdiği gibi sahte bir mutluluktu.
Gün geçti, devran döndü… diyemeyeceğiz. Çünkü devran’ın ancak çeyrek dönüş yapabileceği kadar gün geçti… Yani Türkçesiyle 3 (üç) ay geçti.
Bizim liglerimiz bitti. Bazı Avrupa liglerinde sona yaklaşıldı. Hasılat düştü…
Aynı teşkilat sessiz ve sedasız Fransa maçlarını tekrar programa koydu.
Fransa tasarıdan vaz mı geçti? Bizden özür mü diledi? Hayır.
Bahis sürsün, hasılat büyüsün… Bunun başka açıklaması yok.
Bu konuda yazmak istediğim herşeyi benden önce bir başkası yazdığı için çok uzatmayacağım.
Ama akşam yatarken protesto olsun diye Fransa maçlarını programdan çıkarıp, sabah kalkınca bundan vazgeçenleri de kınamadan da duramayacağım.
Protesto kararını basın duyurusu ile manşetlere yazdır. Protestodan vazgeçince “Sessizluk…”
Neyin sessizliği bu? elbette ki utancın…
Evet, bu konuda yazılabilecek en güzel yazıyı bizden önce ve 23 Aralık 2011 tarihinde ustamız Yılmaz Özdil “Tarihimizle yüzsüzleşelim” başlığı ile yazmıştı. Merak edenler arşivimize girip okuyabilir. Ya da size zahmet olmasın, linki aşağıda. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19525605.asp
“Yalan da olsa mutluyuz ya bu bize yetiyor” demiş ama ozan… Yalan işte. Ve böyle yalanların verdiği sahte mutluluklar bize yetmiyor…
Paylaş