Paylaş
Skor olarak her iki takım açısından da ilklerin maçı oldu. Eskişehir ilk Avni Aker galibiyetini aldı. Tabi bunun terside geçerli. Trabzon bu sezonun evinde oynadığı en kötü futbolunu oynadı. Ki buna kaybettiği Bursa maçı da dahil.
Eskişehir ise bu sezonun en iyi deplasman performansını ortaya koydu. Ki buna kazandığı Mersin deplasmanı da dahil.
Eskişehir, Trabzon’da öyle bir oyun tutturdu ki karşısında kim olsa farketmezdi ve tabi Trabzon öyle bozuk bir günündeydi ki kimle oynasa fark yerdi.
Trabzon defansı Eskişehir’e neredeyse her atakda pozisyon verdi. Öyle ki ilk Eskişehir golünde takımını kontra atağa kaldıran Diego’nun sağda, solda ve ortada olmak üzere pas verebileceği 3 arkadaşı ve “golü kime attırsam acaba” diyerek yazı tura atacak kadar da vakti vardı.
Sözün özü bu maç sabaha kadar oynansa ancak ve ancak fark artardı.
Servet Çetin attığı golle sanırım twitter’da günün kahramanı olur.
Maçı izlemesek ve spikerler attığı her çalımda Servet, Servet, Servet... demese, o golü atanın bizim Servet Çetin olduğuna öldür Allah inanmazdık.
Sonuçta keyifli bir maç izledik. Oynayandan da, oynamayandan da Allah razı olsun.
Bu arada Trabzon seyircisi üzülmesin. Bir takım bir sezonda ancak bir kez bu kadar kötü oynar. O da geçti gitti.
Bir de şöyle söyleyelim. Bu maçta formaları görmesek, oyuncuları tanımasak, kimse bizi o takımın Trabzon olduğuna inandıramazdı. Sanki bütün oyuncular gitmiş. Yerlerine çakmaları gelmişti. Olcan bile ismi var cismi yokları oynadı. Düşünün yani o kadar işte...
Dedik ya bir takım sezonda anca bir kez bu kadar kötü oynar. O da bu maçmış.
Sonuçta her şeyin bir sebebi vardır. Bu maçın bütün amacı belki de Servet’i Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına kaydetmekti. O da oldu zati.
Melo’nun kurtardığı penaltının ardından, Servet’in attığı bu gol tam bir kaymaklı ekmek kadıyıfı oldu.
Keşke her maçın ardından ağzımızda böyle tatlar kalsa. Keşke...
Paylaş