Paylaş
Beni ve gazetemi ahlaki değeri oldukça yüksek! mail ve mesajlarla baskı altına almaya çalıştılar. Bu mesajların içinden ahlaki değeri en yüksek! olanlarla sanal değil yasal ortamda mutlaka görüşeceğimizin müjdesini şimdiden verip bu konuyu kapatalım.
En yakınımdaki bazı arkadaşlar bile ceza alan bir hakemi nasıl olup da bu kadar beğendiğimi sorguladılar. O statta iki tartışmalı verilmeyen penaltı pozisyonu ve bir de tartışmalı verilmeyen gol vardı. Ülkemizin pek çok spor yazarı ve hakem yorumcusu bu pozisyonlarda fikir birliğine varamadı. Hakem de inanmadığı için bunları vermedi. Bu kadar tartışılan pozisyonlarda hakem ortamdan ve camianın gücünden korkup o pozisyonlarda tersi karar verse kimse “Niye verdin” demezdi. Ama Göçek kolaycılığa kaçmadı. İnanmadığı için vermedi. Eğer kötü niyetli olsa maçı tam da gerektiği kadar uzatmaz, 3 dakika ile işi bitirir ve Fener’de +4’de gelen golle aldığı 3 puanı alamazdı.
Benim için hakemin çok doğru kararlar vermesi kadar, (önyargı olmadan) inandığı kararları her ortamda verebilecek cesarete sahip olması önemlidir. Göçek’te de bu cesaret vardı. Ancak O’nun gösterdiği cesareti bazıları gösteremedi. Göçek’i Fener camiasının tepkisine ve bazı yorumcuların velvelesine kurban ettiler. Kendilerini kutluyorum!
Burada benim aldığım tepkilerin asıl sebebi hakeme verdiğim destek ya da bazı Fenerbahçe seyircisinin Aziz Yıldırım’ı yanlarına getirtecek kadar zıvanadan çıkmış olmalarını eleştirmem değildi. (Oradaki bir avuç kendini bilmezin, koskoca bir camianın başkanını kameralar önünde o hale getirecek kadar kulüplerini seviyor(!) olmaları da ayrıca sorgulanması gereken bir konu.)
Ama bu tepkilerin asıl sebebi Gaziantep’in uyguladığı akılcı taktiği ifşa ederek, Fenerbahçe’nin bundan sonraki rakiplerini uyandırmış olmam ve bu konuda da yüzde yüz haklı konumda durmamdı sanırım. Fenerbahçe’ye tehlikeli noktalarda duran top vermezseniz, Fener’in korner sayısını minimuma indirirseniz en az bir puanı alırsınız. İşte asıl acıtan nokta da burası galiba. Ben iddia ediyorum ki Fenerbahçe bu oyun anlayışı ile sezon sonuna kadar en az 5 (yazı ile beş) puan kaybeder. Tabi rakipleri, Gaziantep’in bu maçta uyguladığı taktiği aynı başarı ile uygulayabilirlerse.
Korkunun ecele faydası olmadığı gibi Fener’e hiç yok. Bu yüzden Fenerbahçe acilen gol atmanın başka yollarını bulmalı. Yoksa şu an kuvvetle muhtemel görünen şampiyonluklarını bu zaafa kurban verirler.
Ayrıca bu maçta hakemi beğenmiş olmam Gaziantepli dostların da hoşuna gitmedi. Ne Ali’ye ne de Veli’ye yaranamadığımıza göre demek ki doğru yoldayız. Demek ki haklıyız.
NOT: Eşi görülmemiş tepki ve mail yağmuru karşısında yanımda duran gazetemin tüm yöneticilerine ve özellikle de Fenerbahçeli olduğu halde, destek olan Meriç Tunca’ya teşekkür ederim...
Paylaş