Paylaş
Birbirinden güzel goller izledik. Futbol adına yaşadığımız berbat bir yaz mevsiminin ardından “Oh be futbol varmış” dedirtecek bir maçtı. Olcan’ın füzesi, Bienvenu’nun kafa şutu, Alex’in büyüsü...
Ben ekran başından izleyenlerin bizim kadar şanslı olduğunu sanmıyorum. Çünkü Alex’in bir kenarda düşünüp, düşünüp sonra da topun gideceği yere süzülmesini, Caner’in saçlarını eliyle düzelttikten sonra “Yahu bozulursa da bozulsun bu saçlar. Fener’e feda olsun” deyip attığı deparları, Olcan’ın ani vites yükseltmelerini ve o hızla yaptığı yön değiştirmeleri görmek gerekirdi.
Bir insan topu seviyorsa, top da onu seviyor işte... Al sana Alex. Adam nereye gitse top oraya geliyor. Topu nereye atsa, meşin yuvarlak hiç nazlanmadan oraya gidiyor. Tabi biz buna kendi aramızda YETENEK diyoruz ama, serde Gaziantepsporluluk var. Fazla da abartmayalım.
Fenerbahçe son iki sezondur uyguladığı Gaziantep’ten puansız dönme geleneğini güzel sinyaller ve mükemmel goller ile bozdu.
Gaziantep adına sıkıntılı bir sonuç fakat biz de gönül rahatlığı ile “Golümüz nasıldı ama” diyerek avunabiliriz.
Bu arada Alex’in kaçırdığı penaltı zaten penaltı değildi. Her iki takımın da bundan daha penaltı birer penaltısı verilmedi.
Tolunay Kafkas elindeki kadronun müsade ettiği en iyi kurgu ile sahaya çıkmıştı ancak Olcan’ın sakatlığı bütün planlarını alt üst etti.
İlk onbire 6 yabancı ile çıkan Kafkas, Olcan’ın çıkmak zorunda kalması üzerine, önce sahanın en hareketli futbolcusu olan Wagner’i Bekir Ozan ile değiştirip, ardından Olcan-Sosa değişikliğini yapmak zorunda kaldı. Bu durum Gaziantep’in sahadaki bütün görüntüsünü ve motivasyonunu bozdu. Takım tamamen geriye yaslandı.
Bu olay gösteriyor ki Gaziantepspor kendisini sıkıntıya sokacak kadar ciddi oranda kadro sıkıntısına sahip. Yerli’nin yedeği yabancı olunca ya da tam tersi durumlarda bazen sıkıntı çıkabiliyor. Bu sorunu çözmek de KIZIL kardeşlere düşüyor. Bu yapısı ve sezon başı sinyalleri ile Gaziantep için ufukta zor günler var demek hiç de falcılık olmaz. Maçın kırılma anı bence Gaziatepspor’un bir oyuncu sokmak için iki değişiklik yapmak zorunda kaldığı bu andı.
Benim canlı izlediğim Fenerbahçe, yazın yaşadığı olayların ardından aşırı motive olmuş ve kenetlenmiş görünüyordu. Her ne kadar rakip de olsa, genlerimizdeki MAĞDURA SAHİP ÇIKMA güdüsü, Fener’in o çok sevimsiz formasını bile o kadar taktırmadı bize.
Maça en yakışmayan an: Dakika 78. Fenerbahçe serbest atış kazanıyor. Bir Fenerli sakatlanmış yerde yatıyor. Gaziantep takımı bu oyuncunun başına toplanmış. Fenerbahçe serbest atışı aniden kullanıyor ve Fener gole giderken Dany yetişip atağı kesiyor. Bu arada hala yerde yatan Fenerli oyuncuyu gösterip kızarak topu taca atıyor. Sakatlanan oyuncunun ayağa kalkmasının ardından maça taçla başlayan Fenerbahçe, bütün fair-play kurallarını bir kez daha unutup tacı yine kendisine kullanıyor ve atak tazeliyor... Bu olaydan etkilen hakem Bülent Yıldırım bile bir pozisyon sonra bariz Fener’e verilmesi gereken bir tacı, sanki bilerek ve isteyerek Gaziantep’e veriyor... Bu hareketler bu maça yakışmadı bence..
KUTLUYORUM: Birbirinden güzel golleri atanları, Fenerbahçe taraftarını, Gaziantep Gençlik 27 Gurubunu ve bu maçta da dünya çekirdek yeme rekoru kıran MARATON sakinlerini kutluyorum.
Paylaş