Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ
Haberin Devamı

Akıllı fabrika

Arkadaşım Atilla Türkmen'in fabrikasını gezmeyi nihayet başardım... Bir senedir beni her gördüğü yerde söz veren Türkmen, işlerinin yoğunluğu nedeniyle sözünü bir türlü yerine getiremiyordu... Ben de kendi kendime ‘‘nazar değmesin’’ diye beni oyaladığını zanetmeye başlamıştım...

Geçenlerde ‘‘Yarın seni aldırtıyorum’’ dedi... Ben de ‘‘mucize’’ diye cevap verdim... Yeni Yüzyıl'ın Genel Yayın yönetmeni Okay Gönensin ile birlikte bizim Manhattan'dan, yani İkitelli'den yola çıktık...

Çerkezköy'e varış 1-1.5 saat sürüyor... Allahtan Okay'la yol boyu lafladım da çok sıkılmadım... Atilla'nın fabrikasını gezme merakım organize sanayi bölgesi Çerkezköy'ü de görmemi sağladı... Yüzlerce fabrikanın bacasının tütmesi insanın hoşuna gidiyor... Bölgede 20 bin işçi çalışıyor...

KUMAŞ TERBİYE

Türkmen fabrikasını özetle şöyle tanımlıyor:

‘‘Ham kumaşın terbiye edildiği ve kumaşın modaya dönüştüğü yer.’’

Fabrikada bugünlerde 98 modasının kış kumaşları üretilmekte... 98 modası yaz kumaşlarının üretimi ise çoktan bitmiş...

Biz gazeteciler halktan 24 saat önde yaşadığımız için çok kendimizle övünürüz. Anlaşılan modacılar bizden çok önde yaşamak zorundalar.

Fabrikada idari bölüm bizim gazetelere benziyor... Herkes açıkta çalışıyor... Türkmen'in bile fabrikada bir odası yok...

Mimar Mehmet Konuralp'in projesini çizdiği ‘‘A.T.K. Concorde Kumaş Tesisleri’’nin en büyük özelliği tavanlarının cam olması... Bu sayede gün ışığından azami fayda elde edilebiliniyor... Yani, elektriksiz yaşanabiliyor... Bu da tesise yılda 1 milyon marklık bir elektrik tasarufu sağlamakta... Üstelik üretilen kumaşların doğal renklerinin görülmesini de kolaylaştırıyor...

Türkmen, ‘‘En iyi kaliteliyi, en az girdi ile üretmek zorundayız. Dünya ile ancak böyle rekabet edebiliriz. Ayrıca Türk tekstili bugüne kadar rekabeti yaşamadı... Artık yaşayacak... Buna önem vermesi lazım. Yani altyapıya ve dizayna yatırım yapması lazım. Biz şirket olarak Gümrük Birliği'ni yalnız kotaların kalkması, mal satmada kolaylık diye yorumlamadık. Gümrük Birliği'nin Türk tekstiline zorluk getireceğini ve aşırı rekabetin yaşanacağı bir sistem olarak kabul ettik... Yatırımızı yaparken bu düşünceyle yola çıktık. Gümrük Birliği, üye ülkelerin bize rahat mal satmasını sağladı. Bizim de kendi ürettiğimiz malları orada onlara aynı koşullarla satmamız lazım’’ diyor.

HERŞEY DÜŞÜNÜLMÜŞ

Fabrikayı gezince kendi kendime bu fabrika ‘‘akıllı fabrika’’ dedim... Herşey çok ince detayına kadar düşünülmüş... Türkiye'de üretilen kumaşlar yerine üretilmeyenler tercih edilmiş...

Japon Mitsubishi'den know how alınarak üretim yapılmakta... Japonlar know how transferini teşvik ediyorlarmış. Örneğin, Türkmen'in fabrikasında çalışan Japon mühendislerin maaşının yarısını Japon Hükümeti ödemekteymiş.

Japonlar bu şekilde Türkiye ile ticari faaliyetlerini artıracaklarına inanmaktalar... Üstelik başka bir ülkede çalışarak yeni bilgiler elde ediyorlar ve kendi ülkelerine bu bilgileri götürüyorlar...Devlette çalışana teşvik veriyor...

Türkmen Holding

AĞABEY Atilla Türkmen, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Türkmen Holding'i, kardeşleri Kubilay, Murat, Fuat ve Nejat'la birlikte yönetiyor. Türkmen Holding'e bağlı şirketler şunlar:

A.T.K. Konfeksiyon

A.T.K. Concorde

Kumaş Tesisleri

A.T.K. Kırklareli Konfeksiyon Tesisleri

B.T.K, Konfeksiyon

Moda Kumaş

Roteks

Mood (Mobilya, dekorasyon)

Türkmen Sigorta

Türkmen Bilgi İşlem

Türkmen İnşaat

Toyota'nın veliahtı bu tesisi övmüştü

Japonlar'ın ünlü Toyota firmasının veliahtı Türkiye'ye gelmeden evvel Mitsubishiciler, Türkmen'in fabrikasını da gezmesini tavsiye etmişler... Velihat da tavsiye üzerine Türkmen'den yarım saatlik bir randevu alarak fabrikaya gitmiş...

Baba Toyoda, oğlundan tahta geçmeden önce dünyayı dolaşmasını istemiş... Bu isteğini de, ‘‘Sen yakında Toyota'nın başkanı olacaksın. Bu koltukta seni dostların tutacak. Dünyayı dolaşarak kendine iyi dostlar edin ki bu koltukta onların desteği ile başarıyla otur’’ sözleriyle açıklamış.

İşte bu seyahatin bir durağında da Türkiye'ye uğramıştı... Hatta ben de kendisiyle fabrikayı gezdiği gece onun şerefine düzenlenen bir yemekte tanışma fırsatı bulmuştum...

Bana o gece uzun uzun ‘‘A.T.K.'ya bir saatliğine gittim. Beş saat kaldım. Şirketin felsefesi ve organizasyonu hakkında sürekli not aldım. Bunları kullanabilir miyim diye Atilla Türkmen'den izin de istedim’’ diyerek, Türkmen'in tesislerini

anlatmıştı. Benim de Atilla'nın fabrikasını gezme merakım işte o gün başladı ve geçen gün nihayet bitti... Veliaht Toyota, ‘‘Orada başka bir Türkiye var’’ demişti... Gerçekten de öyle...

ÇALIŞANLARIN EĞİTİMİ

Türkmen, fabrikada çalışanların eğitimine de çok önem vermekte... Fabrikanın içinde sırf çalışanların devamlı eğitimi için bir de okul var. Okulda değişik birimler devamlı kendi alanlarındaki yenilikleri öğrenmekteler...

Atilla Türkmen'in İtalya dan Japonya'ya kadar yabancı müşteri ağı var. Son zamanlarda en iyi müşterisi ise Marks & Spencer olmuş. Marks & Spencer A.T.K. Concorde'da üretilen kumaşlardan çok memnun kalınca, kumaş siparişlerinin çoğunu Türkmen'e vermeye başlamış. Japonlar'a gelince... Onlar da Türkmen'in tesislerine ortak olmak için teklif vermişler.

Türkmen'in fabrikasını gezerken bu yatırımın Türk tekstilinin imajını ve geleceğini göstermekte olduğunu hissettim...

Yazarın Tüm Yazıları