Paylaş
Şeytan Tamraz'ın maceraları...
ABD ile aynı zamanda aynı skandalı paylaşmamız, içimde uluslarası bir transfer yapma ümidi doğurdu. Tüm gücümle Tamraz'la ilgili bilgileri araştırmaya ve yazmaya karar verdim. Daha sonra bu yazımı İngilizce'ye çevirip ABD'nin önde gelen gazetelerine yollayacağım. Ümitle yazımın yayınlanmasını bekleyeceğim. Belki yazımı beğenirler ve yayınlarlar, Belki de bana transfer teklif ederler. Ben de ‘‘hâlâ bir transfer teklifi bile alamadım’’ diye üzülmekten kurtulurum. Yazımı okurken bana iyi şanslar dilemeyi de unutmayın.
Tamraz, Bakü-Ceyhan boru hattının imtiyazını elde etmek için Tansu Çiller ve Clinton arasında mekik dokudu. Rotanın Ermenistan üzerinden geçmesi ve imtiyazların kendisinde kalması en büyük arzusuydu. Başkan Clinton ile bir sabah kahvaltısı için gözünü kırpmadan 300 bin dolar saydı. ABD'ye sağladığı maddi menfaatleri öğrenebildik. Seçimler sırasında Türkiye'de bulunan Tamraz acaba o tarihlerde ‘‘Bizim City’’ de susuzluktan ölmek üzere olan ‘‘kırat’’a da biraz su verdi mi? Tamraz'ın ‘‘kırat’’a su verip vermediği sadece benim değil Amerika'daki meslektaşlarımın da en büyük merakı.
Roger Tamrazyan Kahire'de doğmuş. Ermeni bir ailenin iki erkek çoçuğundan biri. Aile daha sonraki yıllarda Lübnan'a göç etmiş. Lübnan'da iç savaş çıkınca Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Al Mashreq Bank'ın 200 milyon dolarını cebine indirip yeni dünyaya uçuvermiş. Üniversiteyi Harvard'da bitirdiği ve cebinde de 200 milyon dolar olduğu için hemen Amerikan vatandaşlığına kabul edilmiş. Kardeşi George Tamraz'ın Paris'te bir oteli, kendisininde evi var.
BCCI İLİŞKİSİ
Uyuşturucu baronlarını, gizli servisleri ve terör örgünlerini finanse eden BCCI adlı bankanın ortakları ile birçok iş çevirmiş. Bu uluslararası üç kağıtcı 1973 petrol krizinde kendini CIA'ya kullandırmakta da bir beis görmemiş.
Tamrazyan, 90'lı yıllarda katıldığı bir Davos toplantısında Ahmet Özal'ın ortağı olan yine Ermeni asıllı TYT Bank'ın kumar tutkunu ortağı Apel Çelik ile tanıştı. Tanışır tanışmaz da hemen ortak oldu. Lapis Oil Capital şirketinin amacı Türkmenistan'da petrol aramaktı. Tamraz hem bu şirkete karşı 7 milyon dolarlık taahütünü yerine getirmedi, hem de TYT Bank'tan aldığı krediyi ödemedi. O sıralarda kendisi gibi işler çeviren Erol User ile beraber Kanal 6'yı almaya bile kalktı.
Bunca zaman Türkiye'ye gelip gitti. Hatta dönemin Başbakanı ve Hazine'nin önde gelenleri ile görüşmeler yaptı ama kimse onu ‘‘Şu TYT Bank'a olan borcunu ödesene kardeşim’’ diyerek rahatsız etmedi.
Bizim City'dekiler çok misafirperverdir.
Türkiye'ye gelince en çok Erol User'e takıldı. User , o sıralar sıkı bir MHP'li olmuştu. User'in arkadaşları Asil Nadir, Ahmet Özal ve Özer Çiller idi. User ve Özer Bey'in tanışmaları çok eskiye dayanıyor. Sarıyer Spor Klübü yönetim kurulu üyesiydiler. Ayrıca Erol User'in Nektar, Özer Çiller'in ise Seven-Eleven şirketleri onları bir Franchising Derneği'nde biraraya getirmişti. Rahmetli Alpaslan Türkeş de Erol User'deki büyük cevherleri çabuk keşfetti. Çiller'e Başbakanlığı süresince tam destek veren Türkeş, Tamraz'ı Çiller'e kendisinin gönderdiğini gazeteci dostum Sedat Ergin ile yaptığı bir söyleşide şöyle dile getirmişti:
GÖNENSAY'IN TEPKİSİ
‘‘Tamraz'ın teklifi bence çok cazipti. Bakü-Ceyhan boru hattı kısa sürede tamamlanacak ve Türkiye'de 20 bin kişiye iş sahası yaratılacaktı. Gelen heyetin arasında ABD Dışişleri Bakanı'nın oğlu Thomas Christopher da vardı. Daha doğrusu ABD Başkanı Clinton bu projenin arkasındaydı. Çiller'in ilgilenmesine karşılık o dönemdeki danışmanı Emre Gönensay olumsuz karşılık verdi.’’
Oysa Tamraz bire süre sonra yine bizim gazeteden bir arkadaşa kendisini Çiller'e gönderenin Tuğrul Türkeş olduğunu söyleyecekti. Tuğrul Bey ile de arası zaten iyiydi.
Tamraz, Ankara'da Tansu Hanım'ın en büyük destekcilerinden Grossman'ın büyükelçi olduğu sıralarda ABD Büyükelçiliğine de uğradı... Elçiliğin ikinci adamı James Holmes, Tamraz'ın ziyaretinden hoşnut kaldı.
Tansu Hanım'ın başbakanlığının son günlerinde bir televizyon kanalında Erol User ve Tamraz'ın Başbakanlık Konutu'nun bahçesinde Tansu Çiller ile birlikte görüntüleri yayınlandı. Tansu Hanım'ın ağzından düşürmediği ‘‘Petrol Boru Hattı Projesi’’ nde bir gariplik olduğu ilk kez kamuoyu tarafından anlaşıldı.
Böyle sıkışık durumlarda herzaman olduğu gibi Bayan Başbakan sustu. Olan, petrol konusundaki danışmanı Emre Gönensay ile başrollerini paylaştıkları petrol boru hattı tanıtım filmine oldu. Onca emeğe ve harcamaya rağmen vizyona giremedi. Biz de Çiller'in drama yeteneğini bir filmden izlemek fırsatını kaçırmış olduk.
İTALYAN ŞİRKET
Tansu Hanım Bakü-Ceyhan boru hattının ön adımı olarak düşünülen Bakü-Supsa hattı görüşmeleri için Gürcistan'a gider. Devlet Başkanı Şevardnadze'ye hattın inşaası için bir İtalyan şirketiyle anlaştığını ve onların da bu şirketle anlaşmalarını ister. Şevardnadze bu konuşmadan çok rahatsız olur. Bakü-Ceyhan boru hattının imtiyazları da Tamraz'a verilecektir. Gönensay konuyu duyunca şok geçirir. O günlerdeki Enerji Bakanı olan Veysel Atasoyun da bu gelişmelerden hiç haberi yoktur. Atasoy bu işe sinirlenir. Çiller uçakta, ‘‘Siz istemeseniz de bu iş Tamraz'ın dediği gibi olacak sizin dediğiniz gibi değil’’ der.
O günlerde Botaş'ta Genel Müdür, şimdi ANAP milletvekili Hayrettin Uzun'dur. Uzun, Atasoy ve Emre Gönensay'ın diretmeleri sayesinde Tamraz'a teslim olmaz. Tamraz'ın Bakü-Ceyhan boru hattı imtiyazları için ilgili özet yorumu ise ‘‘Çiller ile işi bağlamıştım’’ olur.
Bayan Başbakan, yabancı bir ülkede yabancı bir şirketin menfaatlerini korumayı görev bilir! (İtalyan şirket İtalya'nın petrol devi Salpan'ın bir alt kuruluşu olan inşaat şirketi Snarnprogetti'dir.)
Kaderin cilvesi. Tamraz önce ABD'de Clinton ile buluşmak için partisine verdiği büyük bağış yüzünden gündeme gelir. Bir ara Gürcistan'da tutuklanır, ama delil yetersizliğinden büyük kefaletle serbest bırakılır.
Clinton, Tamraz yüzünden hesap vermektedir, ama Bizim City'de kimseye hesap sorulmaz.
Güçlü dostluklar
Necmettin Erbakan 1974 yılında ucuz petrol dilenmek için Suudi Arabistana kadar gider.
O yıllarda Faysal'ın kızkardeşi İffet'in kocası Kemal Adham, Milli İstihbarat'ın başındadır. İstanbul'da büyüdüğü için ‘‘Türk’’ diye anılmaktadır. Adham ve Tamraz 1973 yılında ortak olurlar. 1997'de de Firts Arabian Corp. isimli yatırım bankasını kurdular. BCCI'ın ortakları arasında da Tamraz gibi CIA bağlantılı Kemal Adham da vardır. Erbakan ucuz petrol bulamaz ama ucuz bir mektup bırakmayı ihmal etmez. Erbakan mektupta, ‘‘Vereceğiniz kredi ile Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yapılacak eserlerin, Susudi Arabistan tarafından yapıldığının bilinmesi önemlidir. Beni Türkiye'de güçlendirin. Bu kredi gerçekleşirse Türkiye'de İslam ilmine yeni bir açılma ve yeni bir çığır başlayacaktır’’ de.'' Kral Faysal'ın oğullarından Muhammed Bin Faysal, Faysal Finans'ın kurucusudur. MİT Muhbiri Tarık Ümit'in, KKTC'deki Firs National Bank'ının ortaklarından biri de Prens Faysal'ın özel kalem müdürü olan ve Brüksel'de yaşayan Kayser Mahmuttur.
Paris'te bir buluşma
Çiller'ler Paris'e gittiklerinde George V'de kalırlar.
Onları orada bir sürpriz beklemektedir. Roger Tamraz ve kardeşi George Tamraz. George Tamraz, Çiller'in ekibinden zannetiği gazeteci Belkıs Kılıçkaya'nın yanına gider ve kendini takdim eder. Sonra da konuşmaya başlar: ‘‘Ben Dışişleri Bakanınız'ı tanıyorum. Eşi iş ortağımdır. Saat 18.00 de onlarla randevum var. Onlarla iş konuşmaya geldim ’’ der. Kılıçkaya, ‘‘Ne iş yapıyorsunuz'' diye sorar. Tamraz, ‘‘Petrol işi. Şirketimin adı Fin Oil’’ der. Sorular sıklaşınca George, ‘‘Sorularınızdan yoruldum. Akşam yemeğe çıkalım, sorularınıza cevap vereyim’’ der. Belkıs ile Bay George arasındaki sohbette Radikal yazarı Mine G. de katılır. Bay George elinde Chanel'den alınmış çok şık bir hediye paketi taşımaktadır. Konuşurken sık sık kolundaki iri pırlantalı saate ve kapıya bakar. Saat 18.00'e yaklaşırken otele gelen ağabeyi ile birlikte asansöre biner. Asansör Çillerler'in katında durur. Tamraz Kardeşler, saat 19.00'da aşağı indiklerinde George'un elindeki Chanel paketi artık yoktur. Herhalde iş konuşması sırasında odada unutmuştur!
Tamraz Kardeşler ile Çillerler'in Pariste'ki buluşmasını Mine G. ve ben yazdık. İkimize de hiçbir açıklama gelmedi. Beni okumadıkları için gelmemesi doğal. Ama, Mine G. adına üzülüyorum.
Tamraz önceki gün NTV'ye çıkarak Özer Çiller ile hiç karşılaşmadığını söyledi. 200 milyon dolarla Lübnan'ı terkeden ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir kişinin ‘‘yalan söylemesi’’ çok doğal.
Bunlar pembe yalan. Tamraz'ın da fedakar kişiliği ona bu yalanı söyletmiş olmalı!
Paylaş