Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ
Haberin Devamı

Sabancılar'ın anayasası

Sabancı imparatorluğu 2000'li yıllara sağlam adımlarla giriyor. Sabancı Ailesi üçüncü jenarasyondan sonra da imparatorluklarının devam edebilmesi için müesseseleşmeyi ihmal etmemiş. Topluluğun yeniden yapılanması ve en çağdaş niteliklere bürünmesi için özen gösterilmiş. Toplulukta bu konudaki çalışmaların mazisi 10 yıl öncesine dayanıyor. Son iki yıldır da yeniden yapılanma işini dünyanın bu konuda uzman şirketlerinden Mc Kinsey'le birlikte yürütmüş. Bu çalışmalar sonunda Sabancı Topluluğu'nun yönetim şekli ve organizasyonu köklü bir değişikliğe uğramış. Müesseseleşme yolunda çok ciddi ve somut adımlar atılmış.

Özdemir Sabancı'nın ani ve üzücü vefatının ertesi günü toplanan Aile meclisi, ilk iş olarak Özdemir Bey hayatta iken başlatılan ‘‘Aile Anayasasını’’ imzalayarak onun da yaşarken önemle üstünde durduğu konulardan birine işlerlik kazandırmış. Sabancı Grubu'ndaki yeniden yapılanma aşamalarını öğrenmek için önceki gün Sabancı Holding'e gittim. Başından beri bu çalışmaları yönlendiren İnsan Kaynakları Genel Koordinatör Yardımcısı Mehmet Civelek'ten son gelişmeleri öğrendim. Ben aydınlandım. Belki ilginizi çeker diye sizleri de aydınlatmaya karar verdim.

Sabancı Ailesi, Topluluklarının istikbali için çok radikal kararlar almış. 2000'li yıllara içleri rahat ve sağlam adımlarla girmek istiyorlar.

Hepinizin bildiği gibi Adana'da ticarete atılan Sabancı Kardeşler, babaları Hacı Ömer Sabancı hayatta iken şirketi ‘‘0’’dan alıp bu günlere getirdiler. Kardeşlerden kimi lise mezunu, kimi üniversite mezunu idi. Rahmetli İhsan, Sakıp ve Hacı Sabancı liseden. Şevket, Erol ve rahmetli Özdemir Sabancı ise yurtdışı üniversitelerden mezunlar.

Kardeşler elele vererek birlik ve beraberlik içinde çalıştılar. Karşılıklı anlayış, hoşgörü ve aralarındaki iş bölümü sayesinde işler başarı ile yürütüldü. Bunun sonucunda bugünlere geldiler. Tabii ki hepsi ortak olduğu için konuşup tartıştılar. Aralarında karşılıklı saygıya dayalı bir dayanışma olduğu için her konudaki tartışma ortamları anlayış içinde çözüm buldu. Topluluğun Yönetim Kurulu Başkanı ve kardeşlerin en büyüğü Sakıp Sabancı'nın ağırlığı ile aralarındaki işlere yönelik müzakereler kısa sürede çözüm buldu. Bu sayede icraat kararlarının altında hiç bir zaman kimsenin muhalefet şerhi bulunmamış. Kararlar hep oybirliği ile alınmış. Fikir tartışmalarının tıkanma haline dönüştüğü ortamlarda Sakıp Ağa hemen ‘‘Üzerine bir uyalım ağam’’ diyerek meselenin tatlıya bağlanabilmesi için zamana sığınmış. Bu sihirli cümle yıllarca Sabancı Kardeşler'in kararlarında hoşgörünün mucizesini yaratmış ve hep birlik ve beraberlik içinde başarı ile bugünlere gelinmiş. Sihirli formül kimse kırılmadan doğru kararı doğru zamanda aldırmayı da sağlamış.

SİHİRLİ KELİME

Sabancı Kardeşler'in bir başka özellikleri de herkes kendisinden bir büyüğüne ‘‘ağabey’’ demeyi aksatmamış. Bu hoş saygı ve sevgi dolu kelime kardeşler arası uyumu da pekiştirmiş.

Aile olarak benimsedikleri ‘‘Eşit şartlarda bir hizmet ve mal alırken aileden, eşinden dostundan veya kısaca tanıdığından birisini tercih et. düşüncesiyle hareket edilmiş. Bu yakın ilişkiler çemberi ile bir kısım işler suistimale uğramadan yürütülebilmiş.

ANAYASA İMZALANDI

Aile 9 Ocak 1996'da öldürülen Özdemir Sabancı'nın arkasından ertesi günü toplanıp uzun zamandır çalışmaları olan Aile Konseyi Anayasasını imzalayarak tatbik etmeye başlamış.

Bu anayasadaki kararlar makable şamil değil.

Aile konseyi, aile işleri ile işin ayrılması için kurulmuştu. Üç ayda bir toplanıyordu. Konseye ancak Aile konseyinin kabul ettiği kişiler girebiliyor. Konsey üyesi olabilmek için Hacı Ömer Sabancı'nın soyundan olup Holding hisselerinden en az yüzde 2.5'una sahip olmak veya temsil etmek şartı aranıyor.

Sabancı Yönetim Kurulu, Özdemir Sabancı'nın ölümü sonrasında 7 kişiden 15 kişiye çıkmış. Güler Sabancı, bu değişim çabalarını şöyle açıklıyor: ‘‘Önceden Aile'nin birliği ve dirliği, işlerin büyümesinde ve başarılarda en önemli faktördü. Ancak, değişen şartlarda işlerin başarılı olarak yürütülmesi, Aile'nin birlik ve beraberliğinde ön plana çıkacaktır. Bunun için böyle bir yapılanmaya gidildi.

İşte Sabancılar, aile fertleri için böyle ‘‘Altın Kurallar’’ koyarak, üçüncü nesilden sonra da devamlılıklarını sağlamışlar.

Altın kurallar

Bütün aile fertlerinin neleri yapıp neleri yapmayacağının tarif edildiği anayasada aile fertlerinin özel yaşamlarına da belli bazı kurallar getirilmiş. Aile fertlerinin hangi şartlarla hangi işleri yapacağına dair kurallar var. Örneğin Brissa'nın yönetim kurulunda bulunan Güler Sabancı lastik işi kuramaz ama şarap işi yapabilir.

Konsey üyesinin herhangi bir şirkete genel müdür yardımcısı olabilmesi için de belli şartlar aranıyor. Aile'nin kabul edeceği iyi bir üniversiteden mezun olmak ve master yapmışsa 6, yapmamışsa 8 yıl Topluluk'ta yönetici olarak çalışmış olması lazım.

Sabancı Topluluğu'nda çalışan aile fertlerine o konumdaki bir profesyonel yöneticiye ne koşullar sağlanıyorsa aynı imkanlar verilecek. Daha fazlası verilmeyecek. Makam arabası o iş için ne ise o. Maaş ve yan ödenekler öyle.. Kimseye aile ferdi diye avantaj sağlanmayacak. Farklı hiç davranılmayacak.

Topluluğun yeniden yapılanma sürecini şekillendiren ve ‘‘Beyaz Kitap’’ olarak anılan ilkelerin başlıcaları şöyle:

Baba ve çocuklarının ayni şirkette çalışmaması için özen gösterilecek.

Bir şirkette veya şirketler grubunda birden fazla aile ferdi olmamasına dikkat edilecek.

Gençlerin, istikbalde yapmak istediklerine tahsilleri ve tercihleri dikkate alınarak karar alınacaklar.

Yazarın Tüm Yazıları