Paylaş
Demireller havada
ANAP milletvekili İlhan Kesici'nin kayınpederi Şevket Demirel ile oğlu Murat ayrı ayrı uçak şirketi kurdular. Önce Murat Demirel Güven Air adlı şirketi kurdu. Daha sonra Baba Şevket Ispartalılar'ın da hisse aldığı Air Rose adlı şirketi kurdu. Air Rose'un Türkçesi ‘‘Gül Havayolu’’. Isparta da zaten gülleri ile ünlü bir belde. Air Rose'un yönetim kurulu başkanı Nazmiye Hanım'ın yeğeni Mesut Şener. Nazmiye Hanım'ın kardeşi Yahya Şener de Şevket Bey ile beraber yönetim kurulu üyesi. Eh kardeşler uçak işine girdiğine göre Demirel Cumhurbaşkanlığı'ndan emekli olunca ünlü işadamlarının uçaklarına binmek zorunda kalmaz.
KREDİ PEŞİNDE
Şevket ve Mesut Demirel meğerse Dempa Uluslararası Dış Ticaret şirketinin yüzde 40'ını Gülay Aslıtürk'ün kocası Orhan Aslıtürk'e 97'nin son günlerinde satmışlar. Orhan Aslıtürk'ün kayınpederi eski gazeteci MHP'li Altemur Kılıç List 2000'de olduğu gibi Dempa'nın da yönetim kurulu Başkanı olmuş. Murat da başkanlıktan çekilmiş. Şimdi şirketin hem eski aldığı kredileri ertelemek hem de şöyle dişe dokunur bir yeni kredi almak için kolları sıvamışlar. İlk atılımları batık kredileri ve satamadığı konutları ile ünlü bir banka. Herhalde bu ortaklık iki tarafa da yarar.
Halit Bey'e nazar değdi
Halit Cıngıllıoğlu 98'e kötü başladı. Önce ünlü ‘‘Honey Money’’ adlı yatı Noel gecesi yanıverdi. Cannes'de bağlı olduğu marinada komşu yatın alev alması sonucunda ‘‘ballı para’’nın etrafını bir anda alevler sardı. Honey Money yanıverdi. İlk akla gelen nazar değmesiydi. Çünkü bu yaz Göcek sahillerindeki tüm yat sahipleri bu yatı içlerini çekerek seyretmişlerdi.
Yatın içi çok lüks ve şıktı. Versace'nin öldürülmeden önce dekore ettiği son tekne olarak yurdışında da haklı bir şöhrete sahipti. Tuvalet kağıtları bile ‘‘Versace’’ olan tekne bir gece yarısı yanıverdi. Komşu tekne ‘‘Midsummer’’ yanınca kısa zamanda ‘‘tatlı para’’ da alevler içinde kalmıştı. Mürettebat son anda kaçmayı başarmış. Teknenin kaptanı zaten o gece teknede değildi.
Şimdi sigorta şirketi ile Halit Bey'in arasında zarar ziyan açısından sorun varmış. Sigorta şirketi yatın önemli ölçüde yandığını kabul etmiş ama gene de tüm sigorta parasını vermemeye diretmiş. Bu sene Cıngıllıoğlu'nun teknesiz kalacağına üzülenler için bir müjdem var. Üzülmeyin zaten Halit Bey'e bu tekne ufak geldiği için daha büyüğünü ısmarlamıştı. Siparişi alan yat firması yeni tekne hazır olana kadar geçici bir tekne yollamayı da garanti etmiş. Tam bu işleri yoluna koymak için Halit Bey uğraş verirken Başbakanlık tarafından bir teftiş heyetinin Malta'da kurulu bankasına gideceğini öğrendi. Cıngıllıoğlu'nun teknesi Cayman adalarına kayıtlıydı.
Suudiler'den aldığı eski adıyla ‘‘Samba’’ yeni adıyla Ulusalbank ise Malta adasında mukim bir şirkete kayıtlı. Malta'da Offshore Ephessus Investment Limited adlı şirket bankanın sahibi gözüküyor. Şirketin diğer ortakları arasında sürpriz isimlere rastlanacağı bankacılık çevrelerinde konuşulmakta. ‘‘Bacı TV’’ olarak bilinen BTV nedense bu bankaya teftiş heyetinin gideceğine dair sık sık altyazı geçiyor. Bir iddiaya göre Başbakanlık'ta bir grup bürokrat sohbet sırasında konuyla ilgili olarak kasıtlı olarak yanlış bilgiler vermiş. Başbakanlık'taki köstebek de yemeden içmeden bu konuyu ‘‘enişte’’ye yetiştirmiş. BTV de hemen alt yazı geçmeye başlamış. ‘‘İki Sayıştay denetcisi ile Başbakanlık Teftiş Kurulun'dan iki müfettiş Malta’’ya gitti''. Haber Malta'da gün geçtikce serpilen iş adamlarının da keyfini kaçırıvermiş.
Demir Halk Bankası'nda Halit Bey'in faaliyetlerinin de hep Halk Bankası aleyhine Demirbank lehine olması da Hazine'nin bu bankayı büyüteç altına almasına sebeb olmuş.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi aile arasındaki ‘‘altın hisse’’ kavgası da mahkemelik. İmtiyazlı hisseleri Baba Cıngıllıoğlu oğluna verince diğer kardeşler ‘‘hakkımız yeniyor’’ diye soluğu mahkemede almışlardı. Bu ayın 19'unda da Cıngıllıoğlu mahkemede kendini savunacak...
Bakan'a sorularım
Dün Devlet Bakanı Hüsammetin Özkan'a telefon ettim o da benden sorularımı yazılı geçmemi istedi. Ben de hemen bir faks yolladım. Bunların yanıtının zaman alacağını düşünüyordum. Ancak helal olsun, Bakan hiç aksatmadan sorularımın cevabını gönderdi. Bugün sizlere Özkan'a gönderdiğim soruları yazıyorum. Bunların cevabını merak ediyorsanız, yarınki köşemde de bunları yayınlayacağım. İşte sorularım:
1. Demirbank, Hazine istatistiklerine göre, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu işlemlerinde en yüksek hacme sahip bankalar bulunuyor. Bu bankanın, Halkbank veya Demir-Halkbank ile devlet kağıdı alım-satım ilişkisi bulunuyor mu? Eğer bulunuyorsa bunun hacmi nedir?
2. Halk Bankası genel müdürünü, ‘‘verdiği kredileri en iyi o takip eder’’ düşüncesi ile görevden almadınız. Göreve başladığınız günden itibaren ne kadar kredinin geri dönüşü sağlandı? Yine aynı dönemde, tahsil edilemeyen kredi miktarı ne kadar oldu? Bu işlerde önemli bir aşama kaydedildi mi?
2. Bildiğiniz gibi Halk Bankası'nın Demirbank ile Hollanda'da Demir-Halkbank adlı bir iştiraki bulunuyor. Cıngıllıoğlu, Halk Bankası'ndan aldığı yüklü kredileri zamanında ödeyebiliyor mu? Hasan Peker ve Sedat Aloğlu'nun da kredileri vardı. Bunların ödeme durumlarında bir sorun bulunuyor mu?
3. Halk Bankası ile ilgili Mesut Yılmaz'ın muhalefette olduğu dönemde başlatılan Başbakanlık Teftiş Kurulu soruşturması bugün ne aşamada? Eğer bu soruşturma sürmüyor ise, neden?
4. Başbakan Yılmaz'ın muhalefetteyken ‘‘Halk Bankası hortumlanmıştır. Aslında esnafa kredi vermek için kurulan bankanın tamamen siyasi amaçlarla kullanıldığı, kredilerde yolsuzluk yapıldığı’’ görüşünde bir değişiklik mi olmuştur ki eski yolsuzluklara ilişkin çıt çıkmamaktadır.
5. Halk Bankası Cıngılıoğlu'na verdiği kredilerde şahsi kefalet aramamış, ipotek vermemiş. Şimdi bu kredilerle ilgili olarak herhangi bir tedbir aldınız mı?
6. HBB televizyonuna bugüne kadar Halkbankası tarafından verilen kredi miktarı ne kadardır?
Paylaş