Paylaş
Susurluk yorumum
Susurluk Raporu'nun kamuoyuna açıklanan bölümünü iyice okudum.
Tabii Enis Berberoğlu'nun bugünlerde yok satan kitabı ‘‘Susurluk - 20 yıllık domino oyunu’’nu tekrar okuyarak rapordaki eksileri kafamda tamamladım..
Raporda ‘‘Saray Halı- Necati Kurmel Grubu, Susurluk deyince akla gelen herkesin irtibatı görülüyor’’ diye bir satır ilgimi çekti. Benim bildiğim Necati Bey'le Topal arasındaki dostluk ikisinin Hüseyin Kocadağ gibi Alevi olmasından kaynaklanır. Necati Bey'in Antalya'daki otelinin kumarhanesini işleten de Ömer Lütfü Topal dır. Kurmel'in en yakın arkadaşları Bedrettin Dalan, Mustafa Süzer, merhum Niyazi Adıgüzel, ve İbrahim Polat'tır. Onlar Kurmel e 'Başkan' diye hitap ederler.
Mehmet Eymür'ün, Adil Öngen'i telefonla araması da ilginç geldi bana. Aslında buna şaşmamam lazım zira Eymür'ün MİT'e dönmesini Adil Öngen'in sağladığı biliniyor. Ayrıca Öngen, Çakıcı'nın öldürmek istediği İMKB'deki danışman. Öngen Yapı Kredi Bankası'nda çalışırken verdiği kredilerden başı derde girince Mehmet Üstünkaya'nın yanında genel müdür olmuştu.
Ömer Lütfü Topal'ın Büyük Klüp'teki kumarhaneyi de işlettiğini ilk kez bu rapor sayesinde öğrendim. Siyasilerle haşır neşir oluşunun başlangıç tarihi 1990 olmalı. Malum o günlerde Büyük Klüp'te eski başbakanlarımızdan Bülent Ulusu da yönetim kurulundaydı. Kendi kendime milli ressamımız Evren'in kulaklarını çınlattım.
Türkmenistan'la ilgili bölümler de bana göre eksik olan bazı şeyler var. Örneğin kapatılan TYT Bank ve
Marmarabank'ın özellikleri arasında Türkmenistan'la yapılan işleri ve sahiplerini unutmamak gerekir. (TYT nin patronları arasında Apel Çelik, ünlü uluslararası üçkağıtcı Tamras ve Ahmet özal var, Marmarabank'ın sahibi de Atilla Uras). Hatta keşke raporda bu bankaların kapatılış öykülerini de yer verilseydi kimbilir neler öğrenirdik diye düşünüyorum. Raporda adı geçen Üçgen İnşaat'ın da taa Özal devrinde yükselenlerden olduğu aklıma geldi. Türkmenistan deyince insanın sadece bu isimler aklıma gelmiyor.Rahmetli Özal'ın en sevdiği işadamlarından, hemşerisi işadamı (kumar borcu yüzünden malından mülkünden olan) Davut Kölük'ün de işlerinin bir kısmı Türkmenistan'da. İsviçreli gelini ise bir bankanın menkul değerler kısmında çalışmakta ve kayınpederinin ve eşinin işlerini takip etmekte. Raporun basına yansımayan kısımlarında neler olduğunu ben merak etmeyeyim de kim etsin?. Acaba listeler halinde eroin organizasyonu şemaları da var mı? Varmış diye duydum da.
Raporun önemli bir bölümü silah taciri Ertaç Tinar ile ilgili. Silahların büyük kısmı ise İsrail'den getirilmiş. Tesadüfe bakın ki Topal'ın en büyük ortağı Ruven ve yardımcısı Bay Eli. İsrailli turistler akın akın Türkiye'ye getirilmekte ortaklarının kazandıkları paralar ise yurdışına yatırılmakta. Acaba diyorum bu silah işi ile bu ortaklığın arasında da bir bağlantı kurulabilir mi? Tinar, Türkiye'de aldığı gayrimenkulleri bir bir elden çıkarmakta. Acele paraya döndürmek istediğine göre belki fiatları düşürür aklınızda olsun. Kelepir fiatına satar. Tansu Hanım'ın İsrail ziyaretinde uçakta kimler vardı? Orada bazı gizli görüşmeler olmuş muydu?
İyi bayramlar
ŞEKER Bayramınız bol şekerli olsun. Hepinize iyi bayramlar. Bu sene bana bayram hediyesi Yargıtay'dan geldi. Yargıtay çok akıllı bir karar vererek Manisalı gençleri serbest bıraktı. Herhalde çocukların evlerinde şu anda çifte bir bayram var. Onları kucaklıyorum.
Susurluk Raporu'nda isimleri yazılanlar açıklama üzerine açıklama yapmaya başladılar. Turgay Ciner, ‘‘Ömer Lütfü Topal'ı tanımam’’ demiş. Mehmet Ağar da komşusunun Ömer Lütfü Topal olduğunu bizler yazdıktan sonra farketmişti!
Davut Kölük'ün kumarda kaybettiği paralar ve elinden giden mülkler Ömer Lütfü Topal'a gitmişti. İşte bu apartmanların bir dairesinde Mehmet Ağar, bir dairesinde de Ömer Lütfü Topal oturdu. Yıllarını emniyet teşkilatında geçiren, Emniyet Genel Müdürü, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar komşularını tanımadığını söylemişti. Davut Kölük'ün poker masasındaki kareyi tamamlayan isim Mehmet Üstünkaya idi. Üstünkaya isminin basında çıkmamasını sağlayacak kadar akıllıydı.
CİNER VE TACİKİSTAN
HAVAŞ'ın patronu Turgay Ciner'in ismini işdünyasında servetini Özbekistan ve Türkmenistan'da kurduğu fabrikalar ve pamuk işi sayesinde yaptığı söylentisi ile duymaya başladık. Dünyada uyuşturucu trafiğinde önemli bir kontrolü olan Tacakistan'la da büyük işler yapıyor olmalı ki, zor da olsa Tacikistan'ın Türkiye Fahri Konsolosu oldu.
ABD'ye kaçan işadamı Halil Bezmen'in sattığı Mensucat Santral'ı sudan ucuz bir fiyata satın aldı. İhaleye ünlü bir kabadayının katıldığı ve Ciner'in işlerini rahatlattığı söylendi ve yazıldı.
HAVAŞ ihalesine en yüksek parayı Ömer Lütfü Topal verdi; 100 milyon dolar. İşte o sırada imdada Interpol'ün Topal'ı aradığı bilgisi geldi. Topal zorla da olsa ihaleden el çektirildi ve ihale 36 milyon dolara Turgay Ciner'e kaldı. Türkiye'de ki komediye bakın Topal'ın ihaleye katıldığı şirketin adı MARBELA idi. Başında Murat Kutlu bulunuyordu. Murat Kutlu'nun babası nerede çalışabilir? Tabii ki özelleştirilecek olan HAVAŞ'ta. Üstelik Genel Müdürdü, Murat'ın babası Ahmet Kutlu. İhale, Turgay Ciner'in üzerinde kaldı. Bu belgenin basına sızdırıldığı sıralarda Mehmet Ağar henüz Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bulunuyordu. Ağar'ın böyle bir belgeye ulaşarak bu belgeyi basına sızdırdığı tahmin ediliyordu.
Yunus Ağar, HAVAŞ satın alınır alınmaz burada çalışmaya başladı. Ağar ve Ciner birbirleriyle askerlik arkadaşı olduklarını ve iş bağlantılarının bulunmadığını açıkladılar.
Ciner bugünlerde yine, Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba'yı düşürmek için kolları sıvadı. 1996'da Klassis Oteli'nin sahibi ve kumarhaneleri olan Ahmet Hamoğulu ile birlikte yönetim kuruluna büyük para karşılığında seçilmişti. Seba, kendilerini verdikleri parayı da iade ederek kulüpten uzaklaştırdı. Ciner yeniden Seba nın yönetimdeki en yakın arkadaşı Oktay Çokyüksel'in listesinde Asbaşkan olmak için etrafa para saçmakta. Bu spor klüplerindeki yönetim kurulunun ne avantajı var ki astronomik rakamlar ortalarda dolaşıyor. Bir raporda bu klüplerdeki yöneticiler için yapılmalı. Sırf spor aşkından bu paraların döndüğünü zannetmiyorum!. (İstisnalar kaideyi bozmaz.)
Beşiktaş'taki içsavaşın başrol oyuncusu Turgay Ciner.
Ciner'in ünlüleri
TURGAY Ciner'in Park Holding'inde çalışanlar çok ünlü. Ökkeş Özuygur ve Süleyman Yaşar. Özal'ın özelleştirme prensleri şimdi Ciner'e hizmet veriyorlar.
Tezcan Yaramancı, daha önce THY Yönetim Kurulu ve aynı zamanda Özelleştirme İdaresi Başkanlığında bulundu. HAVAŞ, 17 Nisan 1995'te özelleştirildi. Tezcan Yaramancı daha önce ‘‘ben misyonumu tamamladım’’ diye ayrıldı. HAVAŞ'ın özelleştirilmesini sağladı ve özelleştirmeden kısa süre önce ayrıldı. Yerine yardımcısı vekalaten atandı.
HAVAŞ'ta imzayı atmak Yeşilada'ya
nasip oldu. Hani bugünlerde gündemden düşen zarfları Başbakan Tansu Çiller'e, daha doğrusu eşine götüren Eximbank Genel Müdürü. Rapordan anlaşıldığı kadar
Eximbank'ta da epey işleri karıştırmış başı bugünlerde ağrıyacak olanlardan.
Namık Kemal Kılıç; Özal'ın, önce Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı arkasından Dış Ticaret Müşteşarı'ydı. Artık o da Ciner'le birlikte.
Atilla Çelebi, Çillerler'in THY Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı eski pilot.
Kemal Hacıbeyoğlu, MİT'te personelden sorumlu eski müdür; Mehmet Ağar'a çok yakın olduğu söyleniyor. Ciner'in stratejik madde ticareti ruhsatı sahibi nadir kişilerden biri. Ağabeyi emekli bir polis. Özal'la birlikte yat gezisine bile katıldı.
Ateş Ünal Erzen de son günlerde Ciner'le birlikte eski araba alım satım işine girdi. Uğur Doğan, Enerji Bakanlığı eski Müşteşarı.
Paylaş