Paylaş
Geçen hafta Tunceli’nin
Elmalı Yaylası’nda koyunlarını otlatırken tanıdığım Mahir’in etkisinden kurtulamadan bu hafta kalp rotamı Manisa’ya çeviriyorum. Yine yollardayım...
Bu kez bir Dünya Şampiyonu için gidiyorum. Elimde kayıt cihazım, merak torbamda bir dolu soru...
İyilikleri yüzüne yansıyan bir anne-baba karşılıyor beni.
Geldiğinize inanamıyoruz diyorlar... Mütevazılık, zirveye “hazmederek” ulaşanların vazgeçilmezi sanırım.
Asıl ben size teşekkür ederim beni kabul ettiğiniz için...
Hayatımda hiç dünya şampiyonu ile tanışmamıştım.
İnsanlık ne müthiş bir vasıf...
“Biz pazarcıyız” diyor
anne- baba... “Giyim, tuhafiye satarız pazarda, kızımızı böyle büyüttük...”
Boğazımdaki düğümü Mahir’in babası aylık gelirini söylediğinde de saklamayı bilmiştim. Aynı duygu ile tavana bakar gibi yapıp ağlamamayı başarıyorum...
Ayşe Begüm geliyor.
Tenine zerre makyaj malzemesi değmemiş, gözlerinin içi gülen gerçek bir prenses o... Antrenörü konuşurken saygısını eksik etmeyen, vücudunun her zerresine estetik ve asalet çökmüş bir prenses. Cumhurbaşkanımız Ayşe Begüm’ü tebrik etmek için aramış. “Kelimelerle ifade edemem mutluluğumu” diyor... Ayşe Begüm’ün başarılarını hep birlikte desteklemeliyiz. Çünkü o hepimizin, Türkiye’nin gururu.
Ve o bir Dünya Şampiyonu...
Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU
* Ayşe Begüm’ün yeteneğini nasıl keşfettiniz?
- Serkan Onbaşı (Baba): Ayşe Begüm spora 3 yaşında başladı. Akhisar’da İspanyol bir bale öğretmeni vardı. Önce bale yaptı. Bir sene boyunca İspanyol hoca ile çalıştı. Sonra hocası Türkiye’den ayrılırken bizimle konuşmak istediğini söyledi. “Çocuğunuz çok yetenekli, çok esnek, cimnastiğe yönlendirin” dedi. Sonra iki sene Akhisar’da bir beden eğitimi öğretmeni ile çalıştı. Sonra daha iyi bir antrenman sahası ve antrenör aradık. Profesyonel biriyle çalışması gerektiğini düşündük ve Manisa merkeze yöneldik. 7 yaşından beri de Gürkan Hoca ile birlikte çalışıyor
.
HAFTADA BEŞ GÜN 100’ER KİLOMETRE YOL YAPIYOR
* Akhisar’la antrenman yaptığı Manisa sahasının arası kaç kilometre?
- Seçil Onbaşı (Anne): 50 km. Git-gel 100 kilometre. Haftanın 5 günü eşim götürüp getiriyor.
*Buna üşenmeyen anne babanın sırrını bana söyler misiniz?
- Seçil: O bizim tek evladımız. Bizim hayatımızda onun dışında başka bir varlığımız yok.
* Begüm’ün bu kadar başarılı olacağını bekliyor muydunuz?
- Serkan: Ben bekliyordum. Eşimle ben de amatör sporcuyuz. Ben futbol oynadım. Eşim de gençliğinde voleybol ve atletizmle ilgilenmiş. Onun çalışma azmini, disiplinini, yeteneğini görünce Begüm’ün çok başarılı olacağına inandım. Türkiye çapında yarışmalara katılmaya başladıktan sonra dereceler gelmeye başladı. Avrupa yarışmalarına da katıldığı günden bu yana hep derece yaptı.
* İlk kez Manisa dışına çıktığında ne hissettiniz?
- Seçil: Rahattık. Yurtiçinde ilk kez Denizli’ye, yurtdışında ise Avusturya’ya gitti. Çok küçük yaşlardan itibaren biz ona tek çocuk gibi davranmadık. Kendi ayakları üzerinde durabilsin, kendi kararlarını alabilsin istedik. Onun sadece arkasında olup hep destek olduk. Hocamıza da güvenimiz sonsuz.
- Gürkan Er (Antrenör): Ayşe Begüm yurtdışında Avusturya’ya gitti. Ve hiçbir endişesi yoktu. Çok rahattı.
* Eminim çok fazla sporcunuz vardır. Ayşe Begüm’ü onlardan ayıran en büyük fark size göre nedir?
- Gürkan: Ayşe Begüm’ü 7 yaşında tesadüfen öğretmenlerinin yönlendirmesiyle tanıdım. Çok yetenekliydi. Biz çalışma sistemimizde çocuklara balık yemeyi değil balık tutmayı öğretiyoruz. Bu yüzden yaptıklarını bilerek ve isteyerek motive oluyorlar. Bilgiye olan açlıklarını istedikleri an onlara aktarıyoruz. Ayşe Begüm komutları çok net alan, itaat eden, aynı zamanda da verilen görevi hakkıyla yerine getiren bir yapıya sahip. Başarının nasıl olacağını öğrendiğinden kaynaklı bunlar. Biz tüm sporcularımızla bakışlarımızla anlaşırız.
ANTRENMANA GİDERKEN ARABADA DERS ÇALIŞIYOR
* Ayşe Begüm, okulda başarılı bir öğrenci mi?
- Seçil: Dersleri çok iyi. Lise 2’ye geçti. Belirli bir çalışma düzeni var. Okul hayatında da bu düzeni uyguluyor. Bazen babası onu Manisa’ya antrenmana götürürken arabada dersini çalışıyor. İki saat uykuyla okula gittiği çok oldu. Ama bu derslerini hiç etkilemedi. Okul hayatında da disiplinli.
ŞAMPİYON TOTEMİ: AYNANIN KARŞISINA GEÇİP “BUGÜN BOMBA GİBİYİM” DİYOR
* Kızınıza yarışmalar öncesinde mutlaka söylediğiniz bir şey var mı?
- Seçil: Onun bir totemi var. İlk yarışmaya çıkacağı gün çok endişeli ve heyecanlı olduğunu söylemişti. Ben de ona “Aynanın karşısına geç, bugün bomba gibiyim” diyerek kendini motive et demiştim. Onun yarışmada yaşadığı heyecanı biz de evde yaşıyoruz. En son dünya şampiyonasına gittiğinde 3 gün boyunca hiç uyumadım, ondan haber bekledim. Onun kaygılarını biz de yaşıyoruz.
- Serkan: Her yarışmaya giderken kızıma sarılıp “Yapıştır gel” diyorum.
ÇİKOLATAYI KOKLAYIP BUZDOLABINA GERİ KOYUYOR
* Cimnastik masraflı bir spor mu?
- Serkan: Evet. Örneğin beslenmesi normal bir çocuğa göre 3 kat daha masraflı. Diyet programı var. Protein ağırlıklı besleniyor.
- Gürkan: Beslenme programını biz belirliyoruz. Protein ağırlıklı besleniyor ama karbonhidrattan tamamen uzak değil. Karbonhidratı hangi besinlerden alacaklarını biliyorlar. Biz hiçbir şeyi yasaklamıyoruz. Onlara bilinçli beslenmeleri için eğitim veriyoruz. Bu konuda bilgili olduğu için de dikkat ediyor. Yarışmalara gittiğimiz zaman dondurma ya da çikolatayı özgürce yiyorlar.
- Serkan: Ayşe Begüm tatlıyı çok seviyor. Ama yememesi gerektiğini biliyor.
Evde çikolatayı koklayıp buzdolabına geri koyuyor. Yemiyor.
70 MADALYA SON 17 YARIŞMADA HEP BİRİNCİ
* Dünya şampiyonu olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
- Serkan: Hiçbir şey değişmedi.
- Seçil: Bir şeyin değişmemesinden sıkıntı duymuyorum. Onun mutluluğu bize yetiyor.
- Gürkan: Son 17 yarışmadır sürekli birinci oluyor. Artık kupalarımızı koyacak yerimiz kalmadı. Avrupa’da bizi görenler “Yine onlar geldi” diyor. Daha önceki yıllarda cimnastikte büyük başarılar elde edememiştik. Sonra Avrupa yarışmalarına çok ciddi olarak hazırlandık ve ilk kez 2012’de Fransa’da Ayşe Begüm çiftler kategorisinde altın madalya aldı.
- Serkan: 70 madalyası var.
* Yarışmalarda heyecanlı mı yoksa soğukkanlı mı?
- Gürkan: Soğukkanlı olmayı öğrendi. Şu anda tam bir profesyonel. Yarışma öncesi sadece “Gidin işinizi yapın ve gelin” diyorum. Gerisi onlara kalmış.
9 YILDIR PAZARCILIK YAPIYORUZ
* Ne iş yapıyorsunuz?
- Serkan: Eşimle birlikte pazarcılık yapıyoruz. Tuhafiye ürünleri satıyoruz.
* Kaç senedir pazarlara çıkıyorsunuz? Kızınızın şampiyon olmasından sonra popülariteniz arttı mı?
- Serkan: 9 senedir yaz-kış bu işi yapıyoruz. Herkes tebrik ediyor. Televizyonda görüp tezgaha gelenler oluyor.
ÜLKEMiN KÜÇÜK ŞEHiRLERiNDE NASIL BiR HAYAT VAR ANLATMAK iSTiYORUM
* Spor, hayatına neler kattı?
- Ayşe Begüm: Spor çok güzel bir şey. Herkesin yapmasını istiyorum. Spor bana o kadar çok şey kattı ki… Sayamayacağım kadar ülke gezdim. Çok fazla arkadaşım oldu. Bununla birlikte başarılar elde ettim. İnsanların beni takdir etmesi çok mutlu ediyor.
* Kaç yaşına kadar cimnastiğe devam edeceksin? Sonrası için planın var mı?
- Şu anda cimnastik dışında düşündüğüm bir şey yok. Fakat ileride ne olacağı belli olmadığı için farklı bir meslek de yapabilirim. Henüz karar vermedim.
* Annen ve baban büyük bir özveri ile seni bugünlere getirmiş. Onlar için ne söylemek istersin?
- Ailem benim için ellerinden geleni yapıyor. Çok mutlu oluyorum bunu gördükçe. Onların ne kadar büyük bir özveriyle beni desteklediklerinin farkındayım.
* Akhisar’dan çıkıp dünya şampiyonu olmak nasıl bir duygu?
Ben Akhisarlı bir kızım. Manisa’da antrenman yapıyorum. Türkiye’nin küçük şehirlerinde dünyaya açık, heyecan dolu kızların bulunduğunu anlatabiliyorsam ne mutlu bana.
AKHİSAR’DAN YENİ BİR NADIA COMANECI ÇIKTI
* Benim küçüklüğümde Nadia Comaneci vardı. Onu izlemeye bayılırdım. Günümüzde onun kadar başarılı bir cimnastikçi çıktı mı?
- Gürkan: Comaneci’yi izlemeye bayılırdık. Ondan sonra artistik cimnastikte o kadar ünlü biri çıkmadı. Aerobik cimnastikte kadınlarda Romen bir sporcu var. İsmi Oana Corina Constantin. Begüm de onu takip ediyor ama hayranlık derecesinde değil. Bizim kendi stilimiz var. Begüm’ün de dünya çapında onu izleyen hayranları var. Begüm dünyada merak edilen bir sporcu.
CUMHURBAŞKANIMIZ ARAYIP “DAHA BÜYÜK BAŞARILAR BEKLİYORUZ” DEDİ
* Cumhurbaşkanımız dünya şampiyonluğunun ardından seni aramış ve tebrik etmiş. Nasıl bir duyguydu?
- Ayşe Begüm: Çok mutlu oldum. Kelimelerle tarif edemem. Antrenmandaydık. Gürkan Hoca’nın telefonu çaldı. Önce onunla konuştu, sonra benimle. Bana “Bundan sonra senden daha büyük başarılar bekliyoruz, tebrik ediyorum” dedi. Babamı da ayrıca arayıp tebrik etti.
* Yarışmalardan önce ne sahneye çıkmadan önce ne hissediyorsun?
- Ayşe Begüm: Çok heyecanlanıyorum. Öyle durumlarda hemen antrenörlerimizle göz kontağı kuruyorum. Kore’deki dünya şampiyonasında heyecanlanmıştım. Hocam bunu anlayınca kenardan bana eliyle kalp işareti yaptı.
* Hiç hocalarından fırça yedin mi?
- Ayşe Begüm: Bir kere matematik dersinden düşük not aldığım için yedim. Onun dışında hiç olmadı.
* Bugüne kadar gittiğin ülkelerden en sevdiğin hangisi oldu?
- Ayşe Begüm: Finlandiya. Bir hafta kaldım orada. Çok güzel bir otelde kaldık. Oradaki koşullar, eğitim tarzları, beslenme olanakları çok iyiydi.
DÜNYA KUPASINDA AYAĞIM KAYDI, DÜŞTÜM, DEVAM ETTİM VE ÜÇÜNCÜ OLDUM
* Yarışmalarda hiç unutamadığın bir anın var mı?
- Ayşe Begüm: 2014’teki Meksika Dünya Kupası’nda yarışırken ayağım kaydı ve düştüm. O anda şuurum kapalıymış, düştüm ve hemen kalkıp devam ettim.
Hiçbir şey hissetmiyordum. Kim alkışlıyor, kim alkışlamıyor farkında değildim, hiçbir şey duymuyordum. O zaman 12 yaşındaydım. Çok bilincinde değildim.
- Gürkan: Ayşe Begüm orada aslında birinci oluyordu. Fakat ayağı kaydı ve düştü.
Ben kenardan “devam et” diye bağırdım. Kalktı devam etti. Sonra çift olarak orada 3’üncü oldu. Yılmadı.
KOLAY BİR HAYAT DEĞİL BİR LOKMA FAZLA YESEM DENGEMİ ETKİLİYOR
* 15 yaşındasın ve aileden öğrendiğim kadarıyla beslenme konusunda çok iradelisin. Bu yaşta nasıl böyle bir iradeye sahip oldun? Spor aşkı mıdır bu?
- Ayşe Begüm: Spor aşkı. Yememem gereken herhangi bir yiyeceğin, örneğin çikolatanın ucunu kaçırdığım anda bu antrenmana direkt olarak yansıyor. Bizim denge ve duruş tutuş hareketlerimiz var. O hareketleri yaparken kendi üzerinde ağırlık varmış gibi hissediyorsun. Duruş tutuşların azalmaya başlıyor. Kondisyon düşüyor. Bir de ufak bir parça yedikten sonra daha çok yemek istiyorsun ve böylece iradeni kaybediyorsun.
* Sabit kalman gereken bir kilo var mı?
- Ayşe Begüm: Kilomu antrenörlerimiz planlıyor. Şu anda 52 kiloyum.
- Gürkan: Bizim tartımız gözümüzdür. Yağ-kas oranı çok önemlidir. O yüzden rakamlara çok takılmayız.
* Dünya şampiyonu olacağına inanıyor muydun?
- Ayşe Begüm: İnanıyordum. Çünkü bunun için elimden geleni yaptım. Çok çalıştım ve çok çalışmaya devam edeceğim.
* Yakınlarda yarışmadan var mı?
- Ayşe Begüm: Önümüzde çok sayıda yarışma var. İki sene sonra yeni bir dünya şampiyonası, bir sene sonra da Avrupa şampiyonası var. İkisine de milli takım tarafından seçilirsem yine gideceğim.
- Gürkan: Türkiye Cimnastik Federasyonu’nun teknik kurulu yarışma başarısına göre milli takımı belirliyor. Teknik kurul kararı ve federasyon seçimi bu kararı alıyor. Biz hatasızlığa ve kusursuzluğa oynuyoruz. Çünkü hata yaparsak kaybederiz ve milli takıma giremeyiz.
DÜNYA ŞAMPİYONU ÇIKARAN BU SALONU KREDİLERLE KURDUK
* Şu an bulunduğumuz Manisa Spil Gençlik ve Spor Kulübü bağımsız bir kuruluş mu?
- Gürkan: Burası bizim emeklerimizle, uğraşa uğraşa yaptığımız bir yer. Dört hocayla birlikte kredilerle, büyük mücadelelerle kurduk.
* Size yardımda bulunmak istense bunu devletten mi yoksa spor aşığı birinden mi beklersiniz?
- Gürkan: Spor aşığı birinden bekleriz. Çünkü burayı spor aşıkları olarak büyük bir emekle açtık.
SENIOR OLDUĞUMDA PARA KAZANMAYA BAŞLAYACAĞIM
* Para kazanıyor musunuz?
- Ayşe Begüm: Senior dediğimiz kategoriden sonra para kazanılmaya başlanıyor. O kategoriye erişmek için 18 yaşını bitirmiş olmak gerekiyor. Ben henüz junior’ım.
- Gürkan: Senior olduktan mili takım kapsamında gidilen ödüllü yarışmalar oluyor. Bir de üniversitede devlet sporculara burs veriyor.
* Boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
- Ayşe Begüm: Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, onlarla bir şeyler yapmayı çok seviyorum. Arkadaşlarımın hemen hemen hepsi sporcu. Müzik dinlemeyi severim.
Paylaş