Paylaş
Fotoğraflar Aykut Uslutekin
Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de Psikolog Beyhan Budak’ın bizlere mutluluğa, çocuklarımızın yaklaşan eğitim hayatlarına ve daha bir çok konuya dair, yine saklayabileceğiniz çok samimi, ufuk açıcı ve tabii ki ilham verici sohbeti ile sizleri baş başa bırakıyorum.
EŞİM ‘BEN RADYODAKİ BEYHAN’I İSTİYORUM’ DEDİ
- Beyhan bey, o kadar sakinsiniz ki hayatınızda olumsuz bir şey olsa bile içinizden değil de adeta sizi sıyırıp geçiyor hissiyatı veriyorsunuz. Nedir bu durum, hep böyle misiniz?
BEYHAN BUDAK: Evet, birçok insan dışarıdan baktığı zaman beni çok sakin, tüm hayatı müthiş bir kabullenişle karşılayan birisi olarak görüyor. Aslında bu sosyal medyadan sadece bir yönümle tanınmamla ilgili. Ben videolarımda, seminerlerimde işin aslının öyle olmadığını; kaygılı, heyecanlı bir kişiliğim olduğunu, hayatla bazen sorunlar yaşadığımı hep aktarmaya çalışıyorum. Çünkü hiç kimse her zaman sakin olamaz, hepimizin kusurlu tarafları var. Bu konuyla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum: Yıllar önce TRT Radyo 1’de bir program yapıyorduk haftada bir. Ben programın olduğu gün akşam eve geldiğimde kapıyı çaldım. Eşim kapıyı yarım açtı ve ‘seni eve almayacağım’ dedi gülerek. Ben de şaşkınlıkla ‘neden’ diye sorunca, ‘ben seni istemiyorum’ dedi. Ben şaşkın bakışlarla ona sorarak baktığımda ‘seni istemiyorum, ben radyodaki Beyhan’ı istiyorum’ dedi. Çok gülmüştük bu duruma. Hepimizin göründüğümüz ve olduğumuz kişilikleri arasında bir fark vardır. Ben de evliliğimde, iş hayatımda sorunlar yaşadım. Bir ebeveyn olarak zorlandığım zamanlar oldu. Yanlış kararlar verdiğim günler, pişmanlıklarım az değildir. Bence hepimiz insan olduğumuzu hep hatırlamalıyız. İnsan olmanın en önemli belirleyicisi, aciz oluşumuzdur. Önemli olan kusurların, aksaklıkların farkında olup bu noktalarda ilerlemeler kaydetmek. Şu anda 39 yaşındayım, 10 sene önceki Beyhan’a göre çok daha olgun ve sakin olduğumu söyleyebilirim ama.
- Kesinlikle öylesiniz… Youtube kanalınız çok takip ediliyor. Her sorunu kapsül modeller halinde çok iyi ele alıyorsunuz. Bu kadar tutulma, sevilme nedeninizi ben tahmin ediyorum, ya size göre sebebi ne olabilir?
BEYHAN BUDAK: Aslında bunu ben de merak ediyorum. Birçok psikolog var, beslendiğimiz kaynaklar çok benzer. Beni neden bu kadar fazla insan takip ediyor diye kendi kendime çok sormuşluğum vardır. Sonrasında bunu, imza günlerinde, seminerlerde ve bazen de sosyal medyada insanlara sormaya başladım. Neden beni takip ediyorsun? Bu konuda aldığım cevapların ortak noktası samimiyet ve bizden biri gibisin oldu çoğunlukla. Bizim insanımızın büyük çoğunluğu, uzmanların üstten bakışından, bir yerde işin maddi konulara bağlanmasından, onların kusursuz gibi görünüşünden, anlaşılmaz kavramlar kullanmasından çok sıkıldı gibi geliyor bana. Ben elimden geldiğince, anlatımlarımda her seviyeden insanın anlayacağı şefkatli bir dil kullanmaya gayret ediyorum. Ben de birçok psikolog gibi, bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi ekollerinden besleniyorum. Buradan aldığım bilgileri karşımda sadece bir insan varmış gibi, sohbet edermiş gibi anlatıyorum. Sanırım biraz da bu yüzden takip ediyor insanlar beni.
- Psikologlara eğitim hayatınızda bizlere gösterilmeyen ne gibi tüyolar veriliyor çok merak ediyorum? Mesela sakin konuşun, çok iyi dinleyici olun gibi?
BEYHAN BUDAK: Bunlar çok genel bilgiler aslında. Elbette bunları da öğreniyoruz ama psikoloji eğitimi çok kapsamlı bir eğitim. Psikolojik problemlerin, bozuklukların gelişiminden belirtilerini, bir insanın doğduğu günden ölümüne kadar yaşadığı gelişimi en detayıyla, insanın yaşarken nelerin etkilediğine, öğrenmeden motivasyona, bugüne kadar psikoloji alanında yapılmış çalışmalara kadar birçok konuda detaylı eğitim alınıyor. Bunun yanı sıra insan fizyolojisinden, beynin yapısına, nörolojik problemlere, ilaçlardan terapi yöntemlerine kadar konular da detaylıca işleniyor. Sonrasında yüksek lisans programında ise daha çok uygulamaya yönelik olarak çalışılıyor. Kişi bir terapi sürecini nasıl yöneteceğini öğrenmeye başlıyor. Süpervizyon alarak, bir usta çırak ilişkisi gibi uygulama öğreniliyor. Yani iyi bir dinleyici olmak çok önemli olsa da öğrenilenlerin sadece yüzde 1’i diyebiliriz.
ÇOCUKLARIN ARADA SIKILMASINA İZİN VERİN
- Hocam okullar açılıyor… Aileler ekonomik şartlarını zorluyor. Öğrenciler eski bildiğimiz öğrenci modelinden çok uzakta, daha rahat ve disiplinden uzak gibiler… Öğrencilerin hayat başarısında önemli rol alan eğitim hayatlarında nasıl bir yol çizmeleriniz tavsiye edersiniz?
BEYHAN BUDAK: Türkiye’de yaşam hiçbir zaman kolay olmadı. Şu anda ekonomik sebeplerden dolayı bu zorluk çok daha fazla. Anne babalar maddi imkanlarını zorlayarak çocuklarının iyi eğitim alması için gayret gösteriyor ama sadece bu hiçbir zaman yeterli değil. Yeni gelen nesle baktığım zaman, çok çabuk sıkılan, hayattan keyif almak konusunda zorlanan, beklentileri yüksek bir nesil görüyorum. Çocuklarımızın bu hayatta başarılı olması önemli ama en önemlisi onların psikolojik sermayelerinin yüksek olmasına gayret etmeliyiz. Bunun için özellikle dikkat etmemiz gereken noktaların şunlar olduğunu düşünüyorum:
- Sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirmek. Çocuklarımızın yetişkinlik zamanlarında, başarılı ve mutlu olmalarını istiyorsak onlara çok erken yaşlardan itibaren sorumluluklar vermeliyiz. Bazen ebeveynler, çocuklarını her türlü sorumluluktan mahrum bırakarak onlara iyilik yaptığını zannediyor. Ama durum böyle değil. Günlük hayatımızda çocuklar evin düzenine yardım etmeli, kendi sorumluluklarını üstlenmeli.
- Kurallardan daha önemli olan şey ilişkidir. Bazen ebeveynler çocuklarını katı kurallar ve yasaklar koyuyorlar. Kurallara her zaman ihtiyaç var ama daha önemli olan şey çocuğunuzla kurduğunuz iletişimdir. Eğer çocuğunuz size hayatındaki her şeyi anlatıyorsa, aranızda bir bağ varsa bu çok değerlidir.
- Çocuklarınıza diğerkâm olmayı da öğretmelisiniz. Sadece kendini düşünen, kendini mutlu etmeye çalışan insanlar mutlu olmakta en çok zorlanan insanlardır. Bu sebepten dolayı çocuklarınıza diğer insanların dertlerini fark etmek yardımcı olmak konusunda motive etmek iyi olabilir.
- Ve çocuklarınızın sıkılmasına izin vermelisiniz. Çocuklarını her daim tablet, telefon ve televizyonla zihinsel bir bombardımana maruz bırakmak onların kendilerini keşfetmelerine engel olabilir. Bu sebeple çocuklarınızın kendi kendine, başka bir cihaz olmadan zaman geçirmelerini sağlamalısınız.
İSTEMEYİ ÖĞRENMEK ÇOK ÖNEMLİ
- Kadınlara değinmek istiyorum. Çalışan, iş hayatında, sosyal hayatlarında, fiziklerinde, annelik, eşlik rollerinde kendilerini sıkışmış hatta yetişemiyor hissini yaşayan kadınları bu tempo zinde mi tutar yoksa zorlar mı? Tavsiyeleriniz var mı?
BEYHAN BUDAK: Aslında temposuzluk bize zarar verirken fazlası da aynı etkiyi yapabiliyor. Uzun vadede ciddi bir tükenmişlik ve yıpranmaya sebep olabiliyor. Kadınlarda bu durumu daha fazla gözlemliyoruz. İş hayatında bile ortalamaya göre çok daha başarılı olan kadınlar, kendilerinden beklenenden daha fazla emek koyma eğiliminde olabiliyor. Kadınların kendilerini kanıtlama çabası çok daha fazla. Dışarıdan böyle bir beklenti olmasa bile bu kanıtlama çabası çok fazla olabiliyor. Bunun birçok şeyle ilgisi var, kültürel kodlar, iş hayatının zorluğu, içinde büyüdüğün ailenin yapısı gibi. Ama en temelde bizim kendi kendimize özen göstermemiz gerekiyor. Kadınların kendilerine özel zaman ayırmayı öğrenmesi gerekiyor. Bazen fırsat mı var diye hayıflanabiliyorlar ama yakınlarımıza bunu öğretmemiz gerekiyor. Eğer bir kadın hiç yorulmuyormuş gibi koşturmaya devam ederse etrafındaki insanlar onun yorulmadığını düşünüyor. İstemeyi öğrenmek çok önemli.
ADİL BİR DÜNYADA YAŞAMIYORUZ
- Peki hocam mutluluğun fazlasıyla pompalandığı çağımızda mutluluk kavramına nasıl yaklaşıyorsunuz?
BEYHAN BUDAK: Herkesin mutluluk için formülleri var. Sanki hayatın amacı mutlulukmuş gibi düşünüyoruz. Her daim mutlu olmak peşinde insanlar ve bunun için durmadan bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ancak dünyanın bize mutluluk sözü yok. Adil bir dünyada yaşamıyoruz. Biz hayatımızı yaşamalıyız, ilişki kurmak, bir şeyler üretmek, sevmek sevilmek, diğer insanlara yardımcı olmak hayatı yaşamanın yolları. Bunlar yaptığımızda bazen mutlu olacağız bazen de hüzün hissedeceğiz. Hayatın matematiği bu şekilde. Mutluluktan ziyade huzur daha önemli. Huzur hayatla ve kendinle barışık olma hali. Herkes için geçerli bir reçete yok. Mutlu olmak için illa dünyayı gezmeye gerek yok. Yürüyüş yaparken de çok mutlu olabilirsin.
OLAN OLDU, ŞİMDİ NE YAPABİLİRİM?
- Sanki bakış açımız da yaşamlarımızı, ilişkilerimizi zorluyor gibi. Hayatı daha keyifli ve huzurlu kılabilmek için bakış açımız nasıl olmalı?
BEYHAN BUDAK: Günümüz kaos dünyasında bence en önemli psikolojik beceri kabullenme becerisidir. Çünkü her an belirsizliklerle karşı karşıyayız ve insan daimi olarak bunlarla savaş içerisinde olabiliyor. Geçmişte yaşadığımız olaylar, dünyada olan kötü şeyler, insanlar, kendimiz; hepsi bize rahatsızlık verebiliyor. İnsan sadece değiştirebileceği şeylere odaklandığı zaman daha tatminkar bir yaşam sürebiliyor. Bence hayatı daha keyifli ve huzurlu hale getiren felsefe şu şekilde: Olan oldu, şimdi ne yapabilirim, elimden ne gelir? Bütün bu kötü şeylerin yanı sıra iyi olan ne? Bu sorular aslında bizim hayatı kabullenmemize yardımcı oluyor.
SOHBETTEN İZLENİMLERİM
- Hiç şaşırtmadı, izlediğim ve tahmin ettiğim gibiydi: Güven veren, dinleyen, anlamaya çalışan, sıcak ve samimi.
- Sözünde duran.
- İşine aşık.
- Pırıl pırıl bir yürek, zehir gibi bir akıl.
İKİLİ SEÇENEKLERDEN BİRİNİ SEÇİN
- Yürüyüş-Koşu: Yürüyüş
- Sıkılmak-Sabretmek: Sabretmek
- Susmak-Konuşmak: Konuşmak
- Dans Etmek-Oturmak: Oturmak
- Klasik-Modern: Modern
- Dobra-Politik: Politik
- Samimi-Mesafeli: Samimi
- Sakin-Heyecanlı: Heyecanlı
- Kitap-Dergi: Kitap
- Doğa-Konfor: Doğa
- Kedi-Köpek: Kedi
- Güneş-Yağmur: Yağmur
- Çay-Kahve: Kahve
- Et-Ot: Et
- Disiplinli-Rahat: Disiplinli
- Unutur-Affetmez: Asla unutmaz ama affedebilir.
- Tatlı-Tuzlu: Tuzlu
- Çin Yemeği-İtalyan Yemeği: İtalyan
- Esprili-Ciddi: Esprili
KİMLİK
- Burcu: Yengeç.
- Okuduğu okullar: Çizmeci İlköğretim Okulu, Fatih Sultan Mehmet Lisesi, İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi.
- Bekar-aile: Evli, bir kızı, bir oğlu var.
- İlgi alanları: Fotoğraf çekmek, motosiklet ve çok okumak.
YÜZDE YÜZ
- Senin için yüzde yüz tek gerçeklik nedir?: Samimiyet ve iyi niyet.
- Yüzde yüz olmak istediğin yer neresi?: Ailemin yanı.
- Yüzde yüz güvendiğin kişi?: Babam.
NOKTALI YERLERİ DOLDUR
- ….. çok iyi yaparım: İşimi.
- ….. hiç beceremem: Yemek yapmayı.
- Çevrem beni ….. olarak tanımlar: Heyecanlı ve sıcak biri.
- Az kişi bilir aslında ben ….. biriyim: Kaygılı.
SANA DAİR KISA KISA
- Psikolog olmasan ne olmak isterdin?: Avukat ya da mimar.
- 20 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin?: Daha çok insan tanı, daha çok dostun olsun.
- Hayat motton varsa nedir?: Olan oldu, şimdi ne yapabilirim?
İYİ Kİ…
- İyi ki yapmışım: Memuriyetten istifa.
- İyi ki kabul etmişim: İlk kitabım için gelen teklif.
- İyi ki başladım: Youtube’a video çekmek.
- İyi ki yapmamışım: İlk işimde kalmak, bomboş oturuyorduk.
Paylaş