Botanik ismi: Monstera adansonii
Halk arasındaki isimleri: Adanson’un monsterası, İsviçre peyniri bitkisi, maymun maskesi bitkisi, 5 delik bitkisi
Büyümesi: Yeterince mutluysa 10-20 metreye kadar ulaşabilir.
Güneş ihtiyacı: Direkt olmayan güneş ışığı ister, aydınlık sever.
Toprak ihtiyacı: Lifli toprak karışımı
Toprak pH ihtiyacı: 5.5 – 7.5 aralığı.
Monstera adansonii çiçek mevsimi: İlkbahar. Ancak genellikle yalnızca yaban ortamında çiçek açar.
Çiçek rengi:
Pilea peperomioides ya da Çin Para Ağacı son zamanlarda hepimizin favori bitkisi. 2019 yılını Pilea peperomioides yılı ilan etsek yanlış yapmış olmayız. Yuvarlak etli yapraklarıyla oldukça ilginç görünen Pilea peperomioides bakımı hakkında temel bilgileri derledim.
Öncelikle pilea bitkisini tanıyalım.
Minik saplardan veya fidelerden bitki yetiştirmek daha kolay elbette. Ancak çimlendirmenin de başka bir tatmini var. Doğada beton altında bile çimlenen bu minik tohumcuklar evde biraz nazlanabiliyor. Sürekli kontrol edince çıkmazmış hesabı. Kolay tohum çimlendirme için birkaç öneri var. Bu püf noktalarına dikkat ederek çimlendirme yapabilirsiniz.
Tohumun eski olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Çimlendirmeye geçmeden önce önemli bir nokta var. Tohumunuz boş ise veya çok eskiyse ne yapsanız çimlenmez. Yapmanız gereken şey bir bardağa su koymak. Çimlendirmek istediğiniz tohumları bu suya koymak. Birkaç saat sonra dibe çöken tohumlar kaliteli, yüzen tohumlar eski, çürük veya boştur. Dibe çöken tohumları kullanın.
Kolay tohum çimlendirme önerileri
1. Tohumları toprağa dikmeden önce nemli kağıt peçete içine koyup, bu peçeteyi de kilitli poşete koyup çimlendirebilirsiniz.
2. Tohumları pamukta çimlendirebilirsiniz. İlk okulda yaptığımız fasulye çimlendirme deneyini hatırlayın
Bir süredir bitkilerle uğraşan biri olarak mutlaka bitkilerin Latince isimleri ne anlama gelir diye araştırıyor ve öğrenmeye çalışıyorum. Bitki bakımı önerilerimi yazarken de sizinle paylaşmaya gayret ediyorum zira bitki aileleri ve türleri ile ilgili en doğru bilgiyi Latince isimleri ile araştırınca elde etmek mümkün. Türkçe veya diğer dillerde çağrıştırdığı nesneye, fikre, renge göre isimler veriliyor. Bu nedenledir ki her sivri dikenli bitkiye kaynana dili gibi isimler veriyoruz ancak kaynana dili olarak anılan bitkiler öyle çok ki bakımı ile ilgili bilgi aradığımız bitki tam olarak hangisi bulmak zor oluyor.
Bitkilerin Latince isimleri neye göre veriliyor?
Halk arasında bilinen isimlerin çokluğu ve gelişigüzelliğine karşın bitkilerin Latince isimleri o bitki türüne hastır yani tektir. Aynı Latince isme sahip iki bitki türü bulmak mümkün değildir. Bitkiler için belirlenen bilimsel Latince isimler, bitkileri sınıflandırmak için önemlidir.
Bitkilerde ikili adlandırma (binomial nomenklatür) sistemi
İkili adlandırma sistemi (binomial nomenklatür) İsveçli doğabilimci Carl Linnaeus tarafından 1700lerin ortalarında geliştirilmiştir. Bitkileri yaprakları, çiçekleri ve meyvelerindeki benzerliklere göre sınıflandırmak suretiyle bu sistemi kurmuştur. Latince isimlerdeki ilk isim 'genus' yani 'cins' ismidir. İkinci isim ise 'species' yani 'tür' ismi olarak belirlenir. Cins (genus), tür (species)'in bir üst basamağıdır.
Bu iki ismi birleştirdiğinizde o bitki türüne özel ve onun özelliklerini ve ait olduğu grubu gösteren bilgiyi vermiş olursunuz. Bitki isimleri yazılırken Genus – Cins isim her zaman Büyük Harf ile başlar. Species – tür ismi ise her zaman küçük harfle yazılır. Bitkilerin Latince isimleri ayrıca italik veya altı çizili olarak belirtilir.
Aşağıda bitkiler için kullanılan taksonomi basamaklarını görebilirsiniz. Benzer taksonomi hayvanlar için de kullanılır. Yani dünyadaki tüm canlı türleri bu şekilde sınıflandırılır.
Bitki bakımı ile ilgili program çekmeye karar verdiğimizde birkaç gün program ismi aradık haliyle. 'Houseplant' için 'ev bitkisi' karşılığına da bir türlü içimiz ısınamamıştı. Bir anda ortaya atılan 'Ev Yeşili' çok tatlı oldu diye düşünüyorum. Bu sebeple bitki yerine ev yeşili dersem şaşırmayın. Şimdi az ışıkla iyi geçinen ev yeşillerine gelelim.
Az ışıkta yaşayabilen bitki ne demek?
Az ışık isteyen demek ışık istemiyor demek değil, öncelikle bunu bir netleştirelim. Bitkiler hayatta kalabilmek için ışığa ihtiyaç duyarlar. Ancak bazıları bol güneş isterken kimi günün çok kısa bir bölümü güneş alsa da yaşamını sürdürebilir. Evin daha az aydınlık bölümlerini bu bitkileri kullanarak yeşillendirebilirsiniz.
Genel kuralımız şu: Pencereden uzaklaştıkça daha koyu yeşil yapraklı bitkiler tercih edin. Yaprağın rengi koyulaştıkça az ışığa daha rahat adapte olabilir anlamına gelir.
Az ışık isteyen 4 bitki önerisi
1. Philodendron scandens
Kalp şekline benzer yaprakları ile philodendron scandens bir tür sarmaşık. Koyu yeşil yaprakları ile evin biraz daha az aydınlık yerlerinde de rahatlıkla yeşerebiliyor. Örneğin bir kitaplık rafından aşağı sarkacak şekilde konumlandırırsanız çok hoş görünebilir. Kurudukça su vermeniz bakımı için yeterli olacaktır. Dilerseniz bir tabure üzerine oturtabilir veya dikey bir çubuğa sardırabilirsiniz.
Hangi arkadaşıma ziyarete gitsem kendimi çürüyen yapraklı çiçekleri temizlerken buldum. Bitki yetiştirmek beni müthiş rahatlatıyor. Her yeni yaprakla ben de yenileniyor ve büyüyorum. Sukulent çoğaltma işine de yine böyle yetiştirme aşkıyla dolduğum bir gün girdim.
Sukulent müthiş bir bitki. Normalde bir çiçeğin yaprağı kopup düşünce atarsınız ama sukulentte her yaprak yeni bir sukulente dönüşebiliyor.
İhtiyacınız olan şeyler coco peat denilen hindistan cevizi kabuklu bir tür tropikal toprak, sprey şişesi ve bir sukulent. Coco peat toprağını Hepsiburada’dan aldım çok da memnun kaldım ama pek çok başka yerde satılıyor. Fiyatı uygun bir toprak, bu işe meraklıysanız mutlaka edinin.
Sukulentler için suda çoğaltma yöntemi de var ama henüz denemedim. Denersem yazarım.
Bitki bakımı ile ilgili merak ettiklerinizi Instagram üzerinden sorabilirsiniz.
gizem.aydogan@hurriyet.com.tr
“Ben bu işi biliyorum, sulama mı öğreneceğim” diyenlere bir çift lafım var. 3 yaşından beri bitki yetiştiriyorum. Ailem çiftçi artık hepiniz öğrendiniz. Hala sulama ile ilgili kaynakları okuyorum. Neden? Çünkü en çok yanıldığın konu her zaman en çok bildiğin konudur. Sosyal mesajımı da verdiğime göre buyrun.
Bitkilerde sulama ile ilgili 10 altın kural
1. Her bitki nemi kökünden almaz. Bazı bitkiler havadaki nem ile de büyür ve gelişir. Bu nedenle toprağın bir köşesinden sulama yapmayın. Sulama işlemi bittiğinde saksının üstü tamamen ıslanmış olsun. Toprak takır takır kurumamalı-özel bir tür değilse. Özellikle tropiklerde sulama yapmadan önce toprağın hafifçe kuruması için beklemek bir taraftan da kök gelişimini teşvik eder. “Aman ben susuz mu kalacağım” diyen bitkimiz su bulmak için köklerini uzatır.
2. Beslenir gibi düşünün. Ama neye göre kime göre? Her bitkinin sulama düzeni aynı değildir. Her mevsimde de aynı miktarda su ihtiyacı olmaz. Bitkinin türüne, ortamına, yaşadığınız şehir ve hatta yarımküreye göre sulama düzeni değişir.
3. “Gün ortasında cayır cayır güneş altında çiçek sulanmaz.” 5 yaşındayken elimde hortumla çiçekleri sulamak için dolanırken babannem tam olarak bu cümle ile bu bilgiyi zihnime yerleştirmişti. Açık havada bitki bakıyorsanız akşamüstü sulama yapılabilir ama özellikle ev ortamı için en doğru zaman sabah erken saatlerdir. Güneş tepeye varmadan önce sulasanız iyi olur.
Durakta bekliyorum…
- Günaydın.
- Günaydın.
- Aa yine almışsın eline bir bitki
- Evet, bu aloe vera, biraz sorunluydu, ofisten birinden aldım, iyileştirmek için eve getirmiştim ve şimdi sahibine geri götürüyorum. Hatta bak yavruladı bile.
- (Elini yavruya uzattı ve kırdı) Çok faydalı bu biliyorsun di mi?
- Aa ne yapıyorsun, neden kırdın?!