Paylaş
Faruk Malhan şimdi Tasarım Vakfı’yla vaktinin çoğunu tasarım ve yaratıcılığın yaygınlaşmasına ayırırken işlerini iki oğlu yürütüyor.
Tasarım ve Marka Direktörü Koray Malhan ile Yönetim Kurulu Başkanı Doruk Malhan.
Geçerde buluştuğumuzda “40 yıldan beri çizgimiz güncelliğini koruyor. Ürünlerimiz zamansız” diyen Doruk Malhan haklı.
Gerçekten çevremde, uzun yıllar önce almış oldukları bu markayı günümüzde aynı keyifle kullananların sayısı hiç de az değil.
2010 yılında yurt dışına açıldıklarını söyleyen Doruk Malhan “ Önce yakın çoğrafya dedik. Şimdi hangi ülkelere gideceğimize karar vermek için gayri safi milli gelire bakıyoruz. Alım gücü önemli bir kriter” diyor.
Dışa açılma dediğim gibi önce yakın çoğrafyada başlamış.
Ama yanı başımızda olup bitenler malum.
“ Bu yakın çoğrafyada iyi bir şey yaşayamadık. Peş peşe Mısır, Irak, Azerbaycan pazarları çökünce yüzümüzü Batı’ya çevirdik” diyor Doruk Malhan.
ABD pazarına girmek için zor yolu seçtiklerini anlatıyor.
“Önce Güney Amerika’da, Kolombiya’da şansımızı denedik. Bogota’da işler iyi gidince New York’a sıçradık” diyor.
New York tamam da Bogota’da Türkiye’den bir tasarım mobilya markası hayli ilginç.
2015 yılında New York’ta 58. Cadde’de açılan mağazasın ardından Koleksiyon ABD’de 10 kadar şehirde büyümeyi hedefliyor.
Amerikalılar, günümüz yaşam koşullarına cevap veren Koleksiyon ürünlerini “Taze Tasarım” gözüyle bakıyormuş.
“Taze Tasarım” deyince ortak çalışma alanları için tasarlanan ve müşterinin talebine göre yorumlanabilen ürünleri anlamamız gerek.
Türkiye’de ofis mobilyalarında kendilerini ilk sırada gören Doruk Malhan’ın önümüzdeki 15 yıl için büyüme planı hazır.
“2030 yılında global bir marka olarak 80 ülkede olacağız. Türkiye’nin yanı sıra ABD ve Almanya da da üretim yapıyor olacağız” diyor. Zamansız ürünlerin Turquality’nin yüzde 50 oranındaki tanıtım desteğiyle uzak coğrafyalara yolculuğunu izlemeye devam.
Siyasi partiler kurumsallaşır mı?
TÜRKİYE Kurumsal Yönetim Derneği ( TKYD) özellikle aile şirketlerinin kurumsallaşması için çalışan bir dernek.
G20 Zirvesi’nde açıklanan OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri’nin yazılmasına büyük katkısı olmuş.
Türkiye’deki şirketlerin yüzde 90’nının aile şirketi olduğunu düşünürseniz derneğin işi hayli yoğun.
Olayın bir de şu boyutu var:
Türkiye’de aile şirketlerinde 3. kuşağa ulaşma oranı yüzde 10.
Yukarıda sözünü ettiğim Koleksiyon’da örneğin 2. kuşak işbaşında.
Türkiye’de ilk aile anayasasını yazan Koç, Sabancı gibi gruplarda kurumsallaşmadan söz etsek de Anadolu’da durum ne?
Dernek olarak Anadolu’da 41 ili ziyaret ettiklerini anlatan TKYD Genel Sekreteri Güray Karaçar “Anadolu’da kurumsallaşmayla ilgili bir uyanış var” diyor.
Önümüzdeki Perşembe günü Sabancı Center’da 9. Kurumsal Yönetim Zirvesi’ne hazırlanan dernek şirketlerden sonra siyasi partilerin kurumsallaşmasına yoğunlaşmak arzusunda.
Hatta bunun için “Siyasi Partilere İyi Yönetim” rehberi hazırlamış.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu rehber siyasi parti başkan ve yardımcılarının elinden asla düşmeyecek
CHP’nin yüzde 33’lük cinsiyet kotası yalan çıktı
KURUMSALLAŞMANIN kriterleri arasında şeffaflık, hesap verebilirlik, adillik, paydaşlara karşı sorumluluk varmış.
Şimdi bu kriterleri siyasi partilere uygularsak Ka-Der’in dün paylaştığı bir basın bildirisine göz atalım:
81 il ve 970 ilçede il ve ilçe başkanlarını seçen CHP’de koltukların yüzde 97,5’ine erkekler oturmuş.
Oysa parti tüzüğünde yüzde 33’lük cinsiyet kotası var.
Türkiye’deki kadın-erkek eşitsizliğini her fırsatta dile getiren CHP adil olmadığı, nüfusun yarısına karşı sorumluluğunu yerine getirmedikçe asla kurumsallaşamaz.
Paylaş