İNGİLTERE Kraliçesi II. Elizabeth’in ikinci oğlu Prens Andrew, kızıl saçlı Sarah Ferguson ile evlendikten sonra York Dükü oldu.
Sarah Ferguson’dan 1996’da ayrılan Prens Andrew 2001’den beri İngiltere’nin Uluslararası Ticaret ve Yatırım Özel Sorumlusu.
Geçenlerde Türkiye’yi ziyaret etmiş olan Belçika Prensi Philippe gibi ülkesinin uluslararası ticari meseleleriyle ilgili.
İngiliz Kraliyet Ailesi’nin bu ferdinin daha çok Sarah Ferguson ile fırtınalı ilişkisi aklımda kalmış.
Oysa DEİK’in onuruna verdiği öğle yemeğinde bambaşka bir kişilikle karşımıza çıktı.
İngiltere Başbakanı Tony Blair’in ziyaretinden tam 10 gün sonra Türkiye’ye gelen Prens Andrew yabancı yatırım konusuna değindi.
‘İngiliz işadamlarını Türkiye’ye gelmesini teşvik edeceğiz’ dedi.
Yabancı yatırım herkesin ağzında ama kendisi ortada yok.
Pazar günü Lipton fabrikasının açılışında dinlediğimiz Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in verdiği rakam ürkütücü:
Bir yılda Türkiye’nin çektiği net yabancı yatırım 18 milyon dolar.
DEİK yemeğinde oturduğum masada da ‘yabancı yatırım’ meselesi konuşuluyordu.
Masa komşum Türkiye İngiliz Ticaret Odası Başkanı Duncan Blake’egöre, Çin’in en ücra köşesindeki bir eyalet bu yıl 9 milyar dolar çekmiş.
AKP Hükümeti’nin bürokratik engelleri azaltma vaadi şimdilik boş çıktı gibi görünüyor.
Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı, eski THY Genel Müdürü Tezcan Yaramancı’nın bürokratik engellerle ilgili ilginç bir görüşü var.
‘Bürokratlardan ziyade siyasilerin mevzuatı bilmeleri, incelemeleri ve basitleştirmeleri gerekiyor. Turgut Özal’ın yaptığı gibi’ diyor.
Yaramancı’ya göre bizim hem Osmanlı İmparatorluğu’ndan, hem de Tanzimat döneminden Fransa’dan aldığımız bir bürokrasi geleneği var. Karmaşık mı karmaşık, ağır mı ağır.
Fransız ekolünü izleyen Türkiye’de mevzuat, bürokratın ne yapabileceğini yazarmış, Anglo Sakson geleneğinde ise yapamayacağı şeyler.
Her neyse, Prens Andrew’a dönersek, York Dükü Ankara’daki temaslarında buradaki bazı İngiliz şirketlerinin sıkıntılarını da dile getirmiş.
Thames Water, geçen yıl Kipa’yı satın alan Tesco, International Power, Balfour Beatty gibi şirketlerin.
International Power’nın Ege Enerji’yle birlikte bazı termik santralların işletmesinde bir takım pürüzler varmış.
Prens Andrew bunları dile getirmiş.
Türkiye’yi ziyaret ettiğinde Aria’yı çözen İtalya Başbakanı Berlusconi gibi Prens de iş takipçiliği yapmış anlayacağınız.
Gazianteplilerin Pirus Zaferi
NİCEDİR Zeugma’yla ilgili yazmıyordum.
Son gelişmeler üzerine ‘Zeugma’da durum nedir’ diye merak eden okurlarımı bilgilendirmek istedim.
Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi geçen pazartesi günü Zeugma mozaiklerinin İstanbul’da sergilenmesine karşı çıkan Zeugma Platformu’nu haksız buldu.
Haziran sonundaki NATO toplantısına yetiştirilmek istenen serginin yolu açıldı.
Ancak bu sefer de, Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu kopan bunca gürültüden sonra mozaiklerin İstanbul’a getirilmeyeceğini açıkladı.
Neticede, Zeugma mozaikleri İstanbul’a gelmiyor.
NATO toplantısı nedeniyle büyük bir tanıtım fırsatı kaçtı.
Hem Gaziantep’in, hem Zeugma’nın tanıtımı.
Zeugma Platformu sevinsin...
Kazandığı zafer bir ‘Pirus Zaferi’dir.
Küçük bir açıklama: İllirya Kralı Pyrrhos, uzun bir savaştan sonra Romalıları dize getirdiğinde kendi ordusundan ancak birkaç kişi sağ kalmıştı.
Tüm tarafların yenik çıktığı savaşa ‘Pirus Zaferi’ denir.
Neden Gazianteplilerin ‘Pirus Zaferi’? Zeugma mozaikleri İstanbul’a gelmediği gibi, 2000 yılından beri kazıları destekleyen ve maddi yardımda bulunan David Packard’ın başkanı olduğu PackardHumanities İnstitute de artık bu işlere zor bulaşır.
Ne yazık ki, Zeugma, Packard gibi bir destekçisini kaybetti. Antik kenti ilk etapta kurtarmak için 5 milyon dolar veren Packard, bir yıl sonra yani 2001’de Zeugma’ya 10 yıllık bir süre içinde 100 milyon dolar ayırmayı vaat etmişti. (Hürriyet, 23.06.2001)
Bu parayla antik kentin geri kalan bölümü kazılacak, bir araştırma merkeziyle bir müze kurulacaktı.
Packard ile dönemin Kültür Bakanlığı yetkilileri arasında nedense bir türlü bir protokol imzalanamadı.
100 milyon dolarlık fırsat kaçtı.
Packard’dan uzun süre ses çıkmadı. Bu yılın başlarında Amerikalı işadamından bir işaret geldi. Profesör Nurhan Atasoy aracılığıyla önce Gaziantep sonra da İstanbul’da bir Zeugma Sergisi düzenlemek istiyordu.
Sonra olanları herkes biliyor zaten. Gaziantep Life Dergisi’ne bir yazı yazan Zeugma Platformu’ndan Sıtkı Severoğlu’nun dile getirdiklerini keşke ilgilenenler okuyabilse..
Bir ‘Kurtuluş Savaşı’ndan söz ediyor, Gazianteplilerin tek başlarına Zeugma’yı dünyaya tanıtacağını söylüyor.
Keşke doğru olsa...
Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın kaynakları ortada.
Antik kentte kazıların henüz üçte biri yapılmış.
Araziler kamulaştırılacak, para gerek. Gaziantep Müzesi’nin hali ortada. Mozaiklerin ve diğer eserlerin çoğu depoda.
Ve en önemlisi Türkiye’de Zeugma gibi ilgi bekleyen binlerce yer var. Arnavutluk’ta, İtalya’da, Yemen’de ve daha bir sürü yerde arkeolojik kazıların sponsorluğunu yapan, Zeugma için 100 milyon dolar harcamayı göze almış birini kaçırıyorsunuz.