Türkiye AB sürecinde İngiltere’yi örnek almalı

TÜRKİYE’nin dış politikasında “eksen kayması” olduğu ve Batı’dan uzaklaştığı iddialarıyla ilgili her gün bir yazının kaleme alındığı günlerde bu “sıcak konu” Londra’da bir konferansta masaya yatırıldı.

Haberin Devamı

İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesindeki “Global Siyasi Eğilimler Merkezi (GPOT) ile London School of Economics’in “Çağdaş Türk Araştırmaları” kürsüsünün ortaklaşa düzenledikleri konferansın başlığı da zaten “Türk Dış Politikasının Dönüşümü”.

GPOT Direktörü Prof. Mensur Akgün ile “Çağdaş Türk Araştırmaları” kürsüsü Başkanı Prof. Şevket Pamuk hem Türkiye’den, hem Avrupa’dan uzman isimleri biraraya getirmeyi başarmış.


LSE
’nin çatısı altındaki konferansa geniş katılım, “Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor mu” sorusuna cevap arayanların az olmadığının kanıtı.


Peki ortaya atılan görüşler neler?


Koç Üniversitesi’
nden Profesör Fuat Keyman’a göre, Türkiye, son dönemlerde dikkat çeken ve “eksen kayması” kuşkularına yolaçan “proaktif” dış politikasının merkezinde kesinlikle Avrupa Birliği üyeliği olmalı.

Haberin Devamı

LİDERLERDEN FARKLI SİNYALLER


Ancak soru şu:


Türkiye AB
üyelik sürecinde ne kadar tutarlı?


Alman Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Enstitüsü
’nden Heinz Kramer’e bakarsanız, AKP iktidarının önde gelen isimleri AB tam üyeliğinde çelişkili sinyaller veriyorlar.


Kramer
buna örnek olarak Cumhurbaşkanı Gül’ün Le Figaro Gazetesi’ndeki demecinde “Norveç Opsiyonu”ndan söz etmesini gösteriyor.


Avrupa Birliği
açısından şöyle önemli bir soruyu da ortaya atıyor:


“Türkiye’nin İran’a yakınlaşması Avrupa Birliği’nin ortak dış politikasına ne kadar uyar?”


Kramer
’ın kafasını kurcalayan bir başka soru şu:


Dışişleri Ahmet Davutoğlu “Avrupalaşma” sözünden neden itinayla kaçınıyor ve sadece Batı  değerlerini kucaklamadan söz ediyor?

JENKİNS’İN RAPORUNA DİKKAT


Boğaziçi Üniversitesi
ve merkezi Washington’da olan Transatlantik Akademi’den Profesör Kemal Kirişci’nin şu saptaması da ilginç.


“Komşularla sıfır sorun”
politikasıyla Türkiye belki farkına dahi varmadan çevresine demokratik değerlerini aktarıyor.


Kirişci, Ürdün, Suriye, Romanya
gibi ülkelerde STK’larla ciddi araştırmalar yaparak bu sonuca varmış.


Bu arada Kirişci Washington’da gazeteci Gareth Jenkins’in meşhur şu “Ergenekon Raporu”nu anlattığı oturuma katılmış.

Haberin Devamı


Raporun kesinlikle dikkate alınması gerektiği görüşünde.


Ve nihayet Sir David Hanay’ın sözleri.

HAYIR CEVAPLARI SİZİ CAYDIRMASIN


Deneyimli politikacı, İngiltere’nin Kıbrıs özel temsilcisi Sir Hanay, Heinz Kramer’in aksine Türkiye’nin dış politikasının AB politikalarıyla çelişmediğini düşünüyor.


Üyelik konusunda ise kesin ve net konuşuyor:


“Türkiye’nin AB seçeneğinin dışında bir alternatifi olamaz. Bazı hükümetlerin size “hayır” demelerine aldırmayın. İngiltere iki kez veto yedi. İngiltere’nin deneyimiyle parallellik kurun
”.


Sir Hanay
haklı.


Sarkozy, Merkel
gibi liderler gözümüzü korkutmamalı.


Türkiye’nin ileride İngiltere gibi vetoyu yemesi de mümkün.

Haberin Devamı


Yolumuza devam edelim yeter ki, Kramer’in de dikkat çektiği gibi liderlerden farklı sesler çıkmasın.

 

Türkiye’nin Muhafazakâr Partili Dostları Cameron’a hazırlanıyor

 

LONDRA’daki konferansta karşılaştığım isimlerden biri de Türkiye’nin Muhafazakâr PartiliDostları’ndan (CFT) Onur Çetin.


Çetin, Muhafazakâr Parti
içinde Türkiye lobisi yapmak için oluşturulan CFT’nin bu aralar faaliyetlerini yoğunlaştırdığını söylüyor.


Zira İngiltere’de önümüzdeki haziran ayında yapılması planlanan seçimlerden David Cameronliderliğindeki Muhafazakâr Parti’nin galip çıkacağı hesaplanıyor.


Üyeleri arasında Muhafazakâr Parti’den 22 milletvekili ile Londra Belediye Başkanı BorisJohnson’un da bulunduğu CFT geçtiğimiz haftalarda İsrail-
Türkiye ilişkileriyle ilgili bir toplantı düzenlemiş.

Haberin Devamı


Önümüzdeki ocak ayının sonunda ise Türk-Azeri enerji ilişkilerini masaya yatırıyor.


Çetin
Onur, “Kafkasya ilişkileri İngiliz Muhafazakar Partisi’nin önemsediği bir
konu”
diyor.


Söylediğine göre, CFT’ye son dönemlerde katılan Muhafazakâr Parti milletvekilleri Türkiye’yle ilgili ev ödevlerini çalışmaya başlamışlar.

Yazarın Tüm Yazıları