Paylaş
Giderek daha derin yaralar alan turizm sektörü yeni açılımlar peşinde.
Bunlardan biri de gastronomi turizmi.
TÜRSAB, gastronomi turizminin dünyada artan bir trend olmasını göz önüne alarak çok 2015 yılında “Gastronomi Turizmi Komitesi”ni kurmuş.
Ziyadesiyle isabetli bir karar zira Mersin Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre yabancı turistlerin Türkiye’ye gelme nedenleri arasında yüzde 28.7 oranındaki pay ile Türk Mutfağı’nı tanıma isteği var.
Komite Başkanı, İtaltur’un sahibi Hande Arslanalp’ın davetiyle, sevgili Sahrap Soysal ve Mehmet Yaşin ile birlikte Kastamonu’nun gastronomi turizmi
potansiyelini keşfetme fırsatını buldum.
Yaşin’e göre, “damak çatlatan” Kastamonu lezzetlerinin üstüne yok.
Kastamonu yüklü tarihi ve kültürel mirasına rağmen 1960’lardan sonra ışıltısını kaybetmiş bir şehir.
Şimdi turizmin canlanmasıyla yeni atak içersinde.
6 binin üzerindeki yatak kapasitesiyle yılda 450 bin turist ağırlıyor.
550 tescilli sivil yapı içerisinde önemli yer tutan tarihi konakları son yıllarda hızla restorasyondan açılıp otel olarak hizmet veriyor.
10 BİN YILLIK SİYEZ BUĞDAYI
“Kastamonu Mutfağı Turizmle Buluşuyor” etkinliğinde konuşan Belediye Başkanı Tahsin Babaş, restorasyondan geçen onlarca eski konak için büyük şehirlerdeki yatırımcılara sesleniyor.
Babaş’ın bu çağrısına kulak verenlerden biri İstanbul’da Novitas Acentesi’nin sahibi olan girişimci Gülsen Kırbaş.
2003 yılından beri Kastamonu’da faaliyet gösteren Kırbaş’ın birkaç yıl önce hizmete soktuğu Uğurlu Konakları şehrin en gözde butik oteli ve lokantası.
Kırbaş, hem Kastamonu hem mutfağının tanıtımı için yıllardır gönüllü elçilik yapıyor.
Kas-tamonu’nun bazı ürünleri çoğumuzun bildiği gibi zaten “yıldız”.
Coğrafi işaretli Taşköprü Sarımsağı, 10 bin yıllık genetiği bozulmamış siyez buğdayı, coğrafi işaret bekleyen üryanı eriği ve daha niceleri.
Kastamonu Mutfağı’nda yerel ürünlerle tam 812 çeşit yemek varmış.
23 çeşit de mantarı.
2010 yılında geldiğimde kaldığım İksir Hanımın Çiftliği “mantar festivali” yapıyor.
Gerçek bir gastronomi cenneti olan Kastamonu, Hande Arslanalp’in İzmir Turizm Fuarı’nda bu yıl üçüncüsü düzenleyeceği Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi’nde sesini dünyaya duyuracak.
HAVAALANI ŞEHRİN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ
KASTAMONU Ticaret ve Sanayi Odası 1882 yılında kurulmuş.
KATSO Başkanı Selçuk Arslan 1927 yılında Türkiye nüfusu 13 milyon iken Kastamonu’nun nüfusunun 330 bin olduğunu söylüyor.
1880-1960 arası Kastamonu’nun altın yılları.
Düşünün ki, 1900’lu yılların başında Kastamonu’daki araba sayısı Türkiye ortalamasının üzerinde.
1950’li yıllarda 450 bin olan nüfus bugün ancak 370 bin civarında.
Sivas’tan sonra göç vermiş ikinci şehir.
Osmanlı döneminden dokumanın önemli merkezlerinden biri.
Donanmanın yelkenleri, halatları buradan gidiyormuş.
Arslan, bir zamanlar sadece merkezdeki dokuma tezgâhlarının sayısı 4 binin üzerinde olduğunu söylüyor.
Nitekim tekstil sanayinin duayenlerinden, Altınyıldız’ın kurucusu Osman Boyner Kastamonu’nun Tosya ilçesinden
“Bugün dokuma tezgâhı sayısı sıfır. Kastamonu tekstil üstünlüğünü kaybederken Bursa, Gaziantep, Denizli öne çıktı” diyor Arslan.
Bursa Organize Sanayi Bölgesi 1960’larda devreye
girerken Kastamonu Organize Sanayi’nin alt yapı çalışmaları ancak 1997 yılında başlamış.
SABİHA GÖKÇEN DE DEVREYE GİRSİN
Öte yandan İnebolu limanı vaktinde, Kastamonu üzerinden Anadolu’nun çeşitli ürünlerinin dünyaya açıldığı bir liman.
Şimdi özelleştirilmiş olan liman eski günlerine kavuşur mu?
Bugünlere gelirsek, yüzde 65’ı ormanlarla kaplı Kastamonu ekonomisinde orman ürünleri önemli bir yer tutuyor.
Birkaç yıl önce Avusturya’nın en büyük ahşap üreticisi Kronospan’ın ortak olduğu SFC Entegre Kastamonu’nun önde gelen yatırımlarından biri.
Kapı sektöründe pazarın yüzde 25’ini elinde tutan Dortek de öyle.
Rafa kaldırılmış gibi duran Batı Karadeniz Kalkınma Projesi BAKAP’ın Kastamonu için önemli olduğunu vurgulayan Arslan, 2013 yılında açılan havaalanı nedeniyle şehrin kaderinin değiştirdiğinin altını çiziyor.
“İstanbul, Atatürk Havaalanı’ndan her gün kalkan uçakların doluluk oranı yüzde 85. Her gün ortalama 60 otobüs de kalkıyor. Sabiha Gökçen’den de uçuş şart artık” diyor.
Turizmin canlanmasında havaalanının rolü büyük.
Paylaş