Türk inşaat şirketlerine yurtdışında tarihi fırsat
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KÜRESEL ekonomik krizin dünyada büyük bir değişimin habercisi olduğunu siyaset bilimcilerden, fütüristlerden duyduk.
İşin içine küresel ısınma da girince değişim kaçınılmaz.
İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, dünyadaki gelişmeleri iyi izleyen biri olarak "Değişim kaçınılmaz. Üretmeyen Batı’nın yerine üreten doğunun yıldızı daha parlayacak" diyor.
Hindistan’ın, Çin’in önüne geçeceğini düşünüyor.
İddiasına göre, bunun üç nedeni var.
İngilizce, bilişim ve din.
İşte bu üç şey Hindistan’a üstünlük sağlayacak.
Fütürist şapkasını çıkartıp esas işi inşaat sektörüne dönen Serdar İnan, Türkiye’de bu sektörün küresel ekonomik krizi fırsat bilerek daha ileriye gideceği görüşünde.
Bu konuda "Kriz nedeniyle yurtdışında iş yapan yabancı şirketler giderek zorlanıyor. Çoğunun geri çekilmelerini bekliyorum. Çekildikleri yerlere, Türk inşaat şirketleri girecek" diyor.
TSUNAMİ GİBİ ENFLASYON
Otomotiv sektöründen örnek veriyor.
"GM’in zor duruma düşmesi Toyota’nın işine yarayacak. Toyota, asla böyle tarihi bir fırsatı kaçırmaz. Türk inşaat şirketlerinin önüne de böyle tarihi bir fırsatın çıktığını düşünüyorum" diyor.
Kendisi zaten yurtdışında açılabileceği potansiyel ülkeleri turlamaya başlamış.
Azerbaycan, Rusya, Romanya, Irak, Türkmenistan, Kazakistan, Suudi Arabistan, Ukrayna ve Cezayir şimdiye kadar dolaştığı ülkeler.
Fırsatını bulur bulmaz iş bağlantılarını kuracak.
Türkiye’ye dönersek, son dönemlerde konut sektöründeki durgunlukla ilgili olarak "Akıllışirket, maliyetine satarsa kafa kafaya çıkar. Bu yıl müteahhitler kazanamaz" diyor.
Peki İnanlar İnşaat’ın 2009 yılı projeleri var mı?
Kartal’da, Merter’de, Balmumcu ve Beylerbeyi’nde hazır bekleyen bazı projeler var.
Ama anladığım kadarıyla 2009 yılı, hazır arsa fiyatları düşmüşken arazi toplama yılı Serdar İnan için.
"Önümüzdeki dönemde tehlikeli bir enflasyon bekliyorum. Tsunami gibi vurup geçecek. Ellerinde nakit tutanlar büyük zarar görecek. O yüzden şimdi dönem arazi, gayrimenkul, altın gibi şeyler alma dönemi" diyor.
Krizin ülkemizi yedi yıllık dönemlerle vurduğunu söyleyen fütürist bir inşaatçının bu sözlerine kulak vermek gerek.
Acaba Başbakan Erdoğan’ın uçağı havayı ne kadar kirletti?
TERRA Eco Dergisi geçenlerde lider uçaklarının kirli gaz salmalarıyla ilgili ilginç bir araştırma yapmış.
Buna göre, İngiltere Başbakanı Gordon Brown havayı en fazla kirleten lider.
Brown resmi ziyaretlerinde 8 bin 400 tona tekabül eden karbondioksite yol açmış.
İngiliz liderin peşinden 7 bin 400 tonla Almanya şansölyesi Merkel, daha sonra ise 7 bin 100 tonla Sarkozy geliyormuş.
Havayı en az kirleten Avrupalı lider ise diğerlerine göre, daha az yolculuk yapan İspanyol Zapatero.
Ancak havayı kirletme konusunda kat edilen mesafe kadar, uçağın modeli de önemli.
Zira büyük ve eski uçaklar daha çok karbon salınımına yol açıyor.
Hem sıklıkla yurtdışına giden, hem seçim nedeniyle durmaksızın şehirler arası tur atan Başbakan Erdoğan’ın havayı ne kadar kirlettiğini hesaplamak acaba konuyla ilgili birilerinin aklına gelmiyor mu?
Tümertekin Kenya’da çarkıfelek suyu fabrikası yapıyor
SADECE inşaat şirketlerimiz için değil mimarlarımız için de yurtdışında büyük fırsatlar var.
Bunlardan biri Ağa Han ödüllü mimarımız Han Tümertekin.
Tümertekin ile uzun bir uçak yolculuğu sırasında yaptığımız sohbette, Kenya’da bir fabrika projesine başladığı ortaya çıktı.
Çin’de Gobi Çölü’nde, dünyanın önde gelen 100 mimarıyla birlikte Ordos adında bir "sanatendüstrisi" şehrini kurmakta olan Han Tümertekin ilk kez Afrika’ya uzanıyor.
Kenya’da Harvard’dan Profesör Haşim Sarkis ile ortak yaptığı proje bir "çarkıfelek suyu" fabrikası.
Türkiye’de pek bilinmeyen "passion fruit"un Türkçesini de bu vesileyle öğrenmiş bulunuyorum.
Tümertekin ile Lübnan kökenli Sarkis’in ortaklaşa çizdikleri fabrika, Ağa Han EkonomikGelişme Fonu’nun (AKFED) bir projesi.
Hint Okyanusu kıyısındaki Malindi şehrinde yapılması planlanan "çarkıfeleksuyu" fabrikasının, bu egzotik meyve ağaçlarını dikmeye başlayan yaklaşık 50 bin çiftçiye gelir sağlayacağı hesaplanıyor.
Han Tümertekin, Gobi Çölü’ndeki Ordos projesi nedeniyle Çin’e uzun geziler yaptığı gibi şimdi de Kenya’nın yolunu tutmuş.
"Bölge halkının yadırgamayacağı kadar modern, daha çok yerel malzemelerin kullanılacağı, çatısı Hint Okyanusu’ndan esen rüzgarlara karşı sağlam duracak bir yapı tasarlıyoruz" diyor.
Dört bin karelik bir alana yayılacak olan çarkıfelek suyu, fabrikasıyla yıllık geliri 100 Euro olan yoksul Afrikalı çiftçilerin yaşamları değişmesinde bir Türk mimar rol oynayacak.