Paylaş
Geçenlerde bir öğle yemeğinde buluştuğumuzda iki “frankofon” olarak kimya hemen tuttu diyebilirim.
Dolayısıyla merak ettiğim her şeyi rahatça sordum.
Larry King’de 53,5 milyar dolar ile dünyanın en zengin adamı Carlos Slim’i dinledikten sonra grupların başarı hik^ayelerine ilgim daha da arttı zira.
Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı.
Meksikalı Carlos Slim, çok çok geniş bir yelpazede farklı sektörlerde yeni şirketler kurup onları büyütüyor.
2000 yılında kurulan ve kurucuları arasında Şevket Sabancı, Emine Kamışlı ve Ali Sabancı’nın olduğu Esas Holding’in başarı grafiğinin yükselişte olmasına yol açanstrateji ise farklı.
Şöyle özetleyebilirim.
“Büyüyen sektörlere yatırım ve bu sektörlerin daha da büyümelerine katkıda bulunmak”.
HAVACILIKTA YENİ MODEL
Özdoğru “Esas Holding, şirketlere çeşitli oranlarla- ki bazen yüzde yüz olabiliyor- yatırım yapıyor. Aklını ve vizyonunu ortaya koyarak büyütüyor” diyor.
“Ama büyürken sektörün büyümesini de sağlıyor” diye ekliyor.
Örnek olarak havacılık sektörünü gösteriyor.
Pegasus’un klasik modelin dışında geliştirdiği “herkesin uçabileceği fiyat” modelinin sektöre yepyeni bir soluk getirdiğini kimse ink^ar edemez.
Türkiye’de pek çok insan Pegasus ile hayatlarında ilk kez uçağa bindiler.
Pegasus’un 2010 yılında taşıdığı insan sayısı 7,5 milyon.
Esas Holding, havacılığın yanı sıra faaliyet gösterdiği gıda, perakende, sağlık gibi sektörlerde de aynı stratejiyi uyguluyor.
2008 yılında satın alınan kuruyemiş markası Peyman o zaman pazarda 4. ya da 5. sırada.
Şimdi 2. numaraya yükselirken, sektörde “kuruyemişin pakete girmesi” yönündeki değişimine öncülük yapıyor.
CİPSTEN KURUYEMİŞE GEÇİŞ
Çağatay Özdoğru, Esas Holding’in Peyman ile ilgili vizyon ve stratejisini şöyle açıklıyor:
“2011 yılında Almanya’da bir kuruyemiş tesisi kuracağız. Hedef kitle öncelikle burada yaşayan Türkler. Daha sonra tüm Almanya’ya dağılacağız”.
Bu stratejinin önemli bir dayanağı var.
Bizim tüketicinin ne yazık ki, çıtlatıp çıtlatıp kabuğunu yollara saçmaktan hiç çekinmediği kabak ve ayçiçeği çekirdekleri başta kuru kayısı, kuru erik, ceviz, badem gibi şeyler günümüzde “sağlıklı yaşamın” olmazsa olmazı.
Özdoğru “Alman tüketicinin yağlı cipslerden, katkı maddeli atıştırmalıklardan kuruyemişe yönelmelerini bekliyoruz” derken haklı.
Etkili bir kampanya ile bizlere özgü kuruyemişlerin değil Almanya tüm Avrupa’ya yaymak pek^al^a mümkün.
Sohbetimizin bir yerinde Özdoğru “Tüketiciye yakın sektörleri seviyoruz” diyor.
Neden?
“Zira Türkiye’nin her krizden tüketicinin harcama kapasitesiyle çıktığını gördük. Bizim insanımız tünelin ucunda ışığı görür görmez harcamaya bayılıyor”.
30 MİLYON TÜKETİCİYE DOKUNDUK
Gerçekten önemli bir tespit.
Avrupalı tüketiciden oldukça farklı bir davranış biçimi.
Özdoğru’nun hesaplarına göre, Pegasus, Esas Holding’in bünyesine son dönemlerde kattığı AFM sinemaları, ElectroWorld mağazaları derken 30 milyon tüketiciye ulaşılmış.
“Bir yılda 30 milyon kişiye dokunmak son derece heyecan verici. Tüketiciyle inanılmaz bir temas var” diyor.
Peki ya 2011 hedefi?
“2010 yılında 2 milyar lira olan ciroyu 2,5 milyara çıkartmak. Yeni satın almalar, yeni sektörler olabilir”.
AVM’ler örneğin Esas Holding’in ilgi alanına giriyor.
Ancak işin özü sanırım Özdoğru’nun şu cümlesinde gizli.
“Dört yıl sonra bambaşka dört sektörden söz edebiliriz. Bir baktınız gıda sektöründen çıkmışız ve enerjiye yatırım yapmışız”.
Paylaş