Paylaş
Referandum sonrası iş dünyası da zaten bunu dile getirmedi mi?
Türkiye’nin işlerine dört elle sarılan, eğitimli genç girişimci insanlardan başka umudu var mı?
Bunlardan biriyle hafta başında Finike’de tanıştım.
Ailesine ait portakal bahçelerinde çiftçilik yapan ve internet üzerinden narenciye satışı gerçekleştiren portakalbahcem.com’un kurucusu Mete Apaydın.
Dünyada iki önemli yükselen değeri tarımı ve teknolojiyi yan yana getirmiş.
Finike’de portakal çiçeklerinin açtığı bahçelerde sohbet ettiğim Mete Apaydın eğitimini İstanbul’un önde gelen okullarında tamamlamış.
Endüstri mühendisi olarak bir süre İstanbul’da çalışmış, daha sonra yörenin en geniş narenciye bahçelerine sahip ailesinin memleketi Finike’nin yolunu tutmuş.
“2008 yılında 24 yaşımda Finike’ye geldiğimde çiftçilikten de, tarladaki ürünün nasıl satılacağından da haberim yoktu” diyor.
İşe, çiftçiliği daha modern yöntemlerle yapmaya başlayarak girişmiş,
YENİ NESİL ÇİFTÇİ
Sulama sistemini baştan sona yenilerken, ürünü donmaktan kurtaran, ısıyı 6 derece yukarı çeken rüzg^ar pervaneleriyle donatmış.
“Ziraat Bankası’ndan aldığımız kredilerle yeni nesil çiftçiliğe yönelirken, yıllık 500 ton portakal üretimini 1500 tona çıkarmayı başardık, doğal tarımdan da uzaklaşmadık” diyor.
Doğal tarım derken tarlada böcek ilacı kullanmadığını özellikle vurguluyor.
Zararlı böcekleri ortadan kaldırmak için başka bir böcekten yararlanıyor örneğin.
Global “İyi Tarım” belgesine sahip Mete Apaydın, tarladan aldığı ürünün artmasıyla birlikte bunu internet üzerinden satmanın hayalini kurmaya başlamış.
“Portakal hiç internetten satılır mı” diye dalga geçenlere kulaklarını tıkamış.
“Çoğrafi işaret” almış olan ünlü Finike portakalını daha geniş kitlelere ulaştırmak için 2013 yılı ocak ayında portakalbahcem.com sitesini kurmuş.
Bahçeleri gezerken, “Portakalbahcem.com’u 120 bin liraya kurduk. Arkamızda bir fon filan yok. Bugün ciromuz 3 milyon lira. Yılda yüzde 200 büyüyoruz” diyor gülerek.
DUBLİN’DEN TELEFON
Facebook, Google gibi mecralarda reklâm, web sayfasının zengin içeriği, butik üretime uygun paketleme portakalbahcem.com’un hızla büyümesine yol açan etkenler.
Apaydın, “İlk başlarda facebook’a verdiğimiz bin liralık rekl^am bize 3-4 bin liralık satış olarak dönüyordu. Şimdi ayda 340 bin liralık bir satışımız var. Tıklanma oranımız, etkileşim alanımız Facebook’un dikkatini çekti” diye konuşuyor.
Nitekim geçenlerde Facebook’un Dublin’deki merkezinden Finike’ye bir telefon geliyor.
“Facebook, bizi hem Türkiye’de, hem küresel çapta bir başarı hikâyesi olarak sunmak istiyor. Pazarlama ekibinin bizi ziyaret etmek istediklerini söylediler”diye aktarıyor heyecanla Apaydın.
“Düşünün günün birinde, Mark Zuckerberg Facebook’un başarılarından söz ederken portakalbahcem.com’u de örnek gösterecek” diye ekliyor.
Finike’den çıkmış bir başarı hikâyesinin Facebook’a kadar ulaşmış olması gerçekten sevindirici.
FİNİKE DE KAZANDI
Mete Apaydın’ın hayalleri kurduğu internet sitesiyle sınırlı değil.
İyi tarım uygulamalarının yöredeki çiftçilere ulaşmasına, tarımda istihdamın artmasına çalışırken, portakalıyla ünlü Finike’nin tanıtımı için de kafa yoruyor.
Finike kaymakamının, belediye başkanının Fransa’nın Cote d’Azur’deki sahil kenti Menton’daki limon festivalini görmelerine önayak olmuş.
Japonya’dan bile turist çeken 80 yıllık Menton Festivali’ni örnek alan Finike geçen yıl ilk kez bir portakal festivali düzenlemiş.
“Festivalin önümüzdeki yıllarda büyüyerek devam etmesini umut ediyorum. Bu arada hedefimiz dünyaya da Finike portakalını” göndermek diyor Apaydın.
Paylaş