TAV Cezayir yolcusu mu

ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice’ın dışında geçen hafta sonu Ankara’nın başka önemli ziyaretçileri de oldu.

Fransız Meclis Başkanı Jean-Louis Debre, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika.

Fransa ve eski sömürgesi Cezayir’in Ankara ziyareti için aynı tarihleri seçmeleri ayrıca anlamlı ama ben önce Buteflika’nın İstanbul’da işadamlarıyla yaptığı görüşmeye değineceğim.

DEİK bünyesindeki Türk-Cezayir İş Konseyi’nin düzenlediği toplantı ve yemeğe Türk işadamlarının ilgisi hayli fazla oldu.

Nasıl olmasın?

Cezayir petrol ve doğalgaz zengini bir ülke.

Hükümet, 2005 ile 2009 yılları arasında yani dört yıl zarfında 55 milyar dolarlık yatırım planlıyor.

Cezayir’in halen 50 milyar dolar civarında bir bütçe fazlası var.

Yani, yeni yatırım için kesinlikle para sıkıntısı çekmiyor.

17 barajın yapımı dahil altyapı ihaleleri açmış durumda.

2004 yılının ilk altı ayında, ülkeye giren yabancı sermaye 1.4 milyar dolara ulaşmış.

Bir zamanlar terörün göz açtırmadığı ülkeye artık güvenli gözüyle bakılıyor.

2005 yılında ise binin üzerinde şirketin özelleştirilmesi gündemde.

Başkent Cezayir’de uzun yıllardan beri tamamlanamayan bir havaalanı projesi var.

İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni yapan TAV’ın başarısını duyan Cumhurbaşkanı Buteflika, TAV ile görüşme talebinde bulunmuş.

Çırağan Sarayı’ndaki yemekte gördüğüm TAV CEO’su Sani Şener, Cezayir Cumhurbaşkanı ile görüştüklerini ve kendisine bilgi aktardığını doğruladı.

Mısır ile Kuzey Afrika’ya adım atan TAV’ın bu kıtada ikinci durak olarak Cezayir’e gitmesi ihtimal dahilinde.

Buteflika’nın gezisine refakat eden Enerji Bakanı Şekip Halil, Dünya Bankası’ndan Kemal Derviş’in yakın arkadaşı.

Ancak Halil, Türk tarafının, Cezayir’den alınan doğalgaz karşılığında mal ve müteahhitlik hizmeti verilmesi yolundaki teklifine pek sıcak bakmamış.

Ders vermeye değil işbirliğine geldik

FRANSA
Meclis Başkanı Jean-Louis Debre, Mitterrand’nın 1992 yılında Türkiye ziyaretinden sonra buraya gelen en üst düzey yetkili.

Debre’ye, iktidardaki UMP Grup Başkanı Bernard Accoyer, sosyalist Jean-Marc Ayrault, komünist Alain Bocquet ve Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan UDF Grup Başkanı Herve Morin refakat ediyor.

Grup cuma günü Ankara’dan sonra İstanbul’a geçiyor.

Karın henüz tam olarak bastırmadığı cuma gecesi, Fransız Sarayı’nda Fransız ziyaretçileri bekliyoruz.

Ermeni Patriği II. Mesrob’a yaptıkları ziyaretten sonra trafiğe takıldıklarını öğreniyoruz.

Debre, beraberindeki heyet ve Fransız gazeteci ordusu bir buçuk saatlik bir gecikmeyle çıka geliyor. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı dahil tüm davetliler sabırla beklemiş.

Fransa’nın tüm eğilimlerini temsil eden politikacıları bir arada bulmuşken kaçırmak olmaz.

Meclis Başkanı Jean-Louis Debre, ‘Türk toplumunun çeşitliliğini ve karmaşık yapısını yakından görmek, tanımak için geldik’ diyor.

Ankara’daki temaslarına, neler konuştuklarına değiniyor.

‘Ders vermeye gelmedik, işbirliğine geldik’ diyor.

Fransa’da Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili süregelen tartışmalarla ilgili ise ‘Tartışmasaydık Fransız olmazdık’ gibi bir açıklama getiriyor.

Debre’nin konuşmasından sonra Fransız gazeteciler UMP Grup Başkanı Accoyer’in peşinde.

Birkaç ay önce Türkiye’ye ‘özel statü’ verilmesini isteyen UMP bundan sonra ne yapacak?

Fransız Sarayı’nda iyice köşeye sıkıştırılan Accoyer ne diyor?

‘Türkiye ile üyelik müzakereleri uzun bir süreç... Ne olacağı belli olmaz. Tam üyelik ihtimali çok düşük’...

Dünkü Fransız gazetelerinde geziyle ilgili ilginç detaylar var.

Meğer Fransız politikacıların aralarındaki Türkiye anlaşmazlığı burada iyice su yüzüne çıkmış.

Özellikle Cumhurbaşkanı Chirac ile UMP’nin yeni lideri Nicholas Sarkozy arasındaki sürtüşme.

Debre, kendisine, Türkiye’ye karşı olan Sarkozy’yi soranlara ‘Fransa adına konuşamaz’ demiş.

Chirac’tan yana tavır almış.

Hatta, Sarkozy ile UDF lideri Bayrou’dan ‘iki serüvenci’ diye söz etmiş.

Ermeni sorununu çözmek zor

DÜNKÜ
Le Monde Gazetesi’ne göre, Debre ile görüşen Başbakan Erdoğan, Fransa’nın Ermeni soykırımı meselesi konusunda izlediği politikadan ötürü hayal kırıklığı içerisinde olduğunu söylemiş.

‘Fransa’daki 400 bin Ermeni’nin bir Türkiye referandumunu başarısızlığa uğratabileceğini bilmiyordum’ demiş.

Yine Fransız gazetelerine göre, Fransız Sanayi Bakanı Patrick Deveciyan da Başbakan Erdoğan’nın bu sözleri karşısında şaşırmış. Bu Ermeni meselesi hep karşımıza çıkacak.

Cumartesi günü Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin, Beyoğlu’nda Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde Ermeni sorunuyla ilgili bir toplantısı vardı.

Konuşmacıların biri tarih profesörü Mete Tunçay, diğeri ‘Anneannem’ kitabının yazarı avukat Fethiye Çetin.

Küçük bir dinleyici grubu olmasına karşın salonda sık sık münakaşalar çıktı.

Profesör Mete Tunçay’ın konuşmasına sert bir şekilde müdahale eden bir dinleyici ise polis zoruyla salondan çıkartıldı.

Düşünün düzenlenen basit bir paneldi sadece.

Diyeceğim şu: Kavgasız, gürültüsüz tartışamadığımız bir soruna nasıl çözüm getireceğiz?
Yazarın Tüm Yazıları