Tasarım Bienali İstanbul’un can simidi

İSTANBUL’da hayatı daha yaşanabilir kılan, renklendiren, şenlendiren -artık ne derseniz deyin hakkıdır- İKSV ilk kez bir Tasarım Bienali düzenliyor.

Haberin Devamı

13 Ekim-12 Aralık tarihleri arasında İstanbul Modern ile Galata Özel Rum İlkokulu’nda 2 farklı sergiyi gezeceğiz.
Tasarımdan mimarlığa farklı 108 projeyle tanışacağız.
Öğle yemeğinde buluştuğumuz İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Tasarım Bienali’nin bir “tasarım sergisi” olmadığını özellikle vurguluyor.
“Masa, sandalye tasarımı yok. Bienal insanları Türkiye’de tasarımın nasıl gelişeceği, nasıl fikir üretileceği konusunda düşünmeye sevk etmeyi amaçlıyor. Öncü bir rol üstleniyor” diyor..
Türkiye’de kuşkusuz dünya çapında yaratıcı sanatçılar var.
Ama ekonomiye katma değer katan “yaratıcı endüstriler” yeterince güçlü mü?
Dünya piyasalarına sunduğumuz ürünlerin üzerinde “Made in Turkey” yerine “Design Turkey” yazacağımız günler gelecek mi?
Bülent Eczacıbaşı bununla ilgili “Türkiye’de üretilmiştir yerine Türkiye’de tasarlanmıştır dediğimiz gün başardık demektir” diyor.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb3d91f018fbb8f8b46044

ÖĞRENCİLER SAHAYA İNDİ

Dünyayı “Made in China” ürünlerine boğan Çin bile böyle günlerin özleminde.
Üniversitelerinin “endüstriyel tasarım” bölümünden her yıl 400 bin öğrencinin mezun olduğunu hesaba katarsanız bu işi yakında başarabilir.
Londra Tasarım Müzesi Direktörü Deyan Sudjic’in önerisiyle  teması “Kusurluluk” olan (kaotik İstanbul’dan esinlenmiş)Tasarım Bienali üniversitelerle işbirliği için bulunmaz bir fırsat.
Bienal Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu’nun verdiği bilgiye göre, 26 üniversitenin 76 bölümüyle projeler geliştirilmiş.
Üniversiteli öğrenciler bu vesileyle sahaya indiler,  yaratıcı fikirlerini konuşturdular.
Tasarım Bienali, İstanbul için de müthiş bir fırsat.
Hatta belki bir can simidi.
“Kentsel dönüşümü”, eli kulağında Taksim Projesi’ni, Kanal İstanbul’u, 3. Boğaz Köprüsü’nü, Fener-Balat’ı, Tarlabaşı’nı ve bizlere,  İstanbullulara hiç danışılmadan ortaya atılan onlarca kamusal alan projesini sorgulama fırsatını tanıyor.
STK’lar, akademi dünyası ve mimarlarla birlikte.

Haberin Devamı

TOKİ’NİN TOPLUM ÜZERİNDE ETKİSİ

İstanbul Modern’de mimar Emre Arolat küratörlüğündeki “Musibet” sergisi tam da “kentsel dönüşüm” üzerinde duruyor.
Özlem Yalın Özkaraoğlu sergi kapsamında “TOKİ’nin toplum üzerindeki etkisiyle” ilgili bir çalışmanın de yer aldığını söylüyor.
TOKİ’yi sorgulamanın vakti çoktan gelmişti.
İstanbul’da her gün hesapsız, kitapsız projelere yenik düşen değerleri hatırlayınca (bakınız Haliç Köprüsü ve Süleymaniye Camii) Bülent Eczacıbaşı’na söylenmekten kendimi alıkoyamadım.
“Keşke İKSV bu bienali birkaç yıl önce düzenleseydi”.
Bu arada Tasarım Bienali’nin gerçekleştirilmesinde katkıda bulunanları bir kez daha hatırlatmakta fayda var sanırım:
Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve VitrA.

Yazarın Tüm Yazıları