TAP Vakfı ile tasarımcı Benan kadın özgürlüğünde buluştu

TÜRKİYE Aile Sağlığı ve Planlama Vakfı (TAP Vakfı) 1996 yılında kaybettiğimizVehbi Koç’un gözbebeklerinden biriydi.

Haberin Devamı

Kırdan şehirlere hızlı göçün beraberinde getirdiği sorunları zamanında fark eden Vehbi Koç, 1985 yılında bir grup iş insanı, akademisyenle birlikte vakfı kurmuş ve uzun yıllar vakfın yönetim başkanlığını üstlenmişti.

Daha sonra bayrağı Feyyaz Berker’e devretmişti./images/100/0x0/55eabf62f018fbb8f8942578

Caroline Koç ise altı yıldan beri TAP Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı.

Vakfın çalışmalarına hem dikkat çekmek, hem kaynak yaratmak için geçenlerde Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen davetten önce Caroline Koç, TAP Vakfı Genel Sekreteri Nurcan Mütfüoğlu, vakfın yönetim kurulu üyesi Oya Ünlü Kızıl ile buluştuk.

Aramıza daha moda dünyasında adını sık duymaya başladığımız tasarımcı Ümit Benan da katıldı.

TAP gecesinde, geçen yıllara göre farklı olarak bilet satışı yerine ürün satışını tercih ettiklerini belirten Caroline Koç ile Ümit Benan “özgürlük” teması üzerinde karar kılmış.

Tema, Türkiye’deki kız çocuklarının daha iyi bir eğitim ve daha iyi bir gelecek için seçme özgürlüğüne sahip olmalarına anlamlı bir gönderme.

Almanya doğumlu Ümit Benan, ABD ve İngiltere’den sonra çalışmalarını İtalya’da sürdürüyor ve kendi markasıyla yarattığı tasarımlar son dönemlerde oldukça ilgi görüyor.

TAP Vakfı gecesinde satılmak üzere, özgürlüğün simgesi olarak kelebekler kondurduğu çanta, paşmina ve şemsiyeler tasarlamış.

2012 yılı bütçesi 1 milyon lira olan TAP Vakfı, Ümit Benan’ın tasarımlarından elde ettiği geliri kız çocuklarının eğitiminde harcayacak.

Benan’ın tasarım ürünleri ayrıca ocak ayı sonuna kadar Beymen ve Haremlique dükk^anlarında satılacak.

Caroline Koç ile sohbette, bunca kampanyaya rağmen azalma yerine artma eğiliminde olan toplumumuzun “kanayan yaralarına” yani tecavüz, kadın cinayetleri, aile içi şiddet, çocuk gelin gibi sorunlara son derece duyarlı olduğu ortaya çıkıyor.

Geçtiğimiz yaz aylarında medyaya günlerce meşgul eden, Yalvaç’ta tecavüzcüsünü öldürdükten sonra başını keserek köy meydanına atan genç kadının dramından müthiş etkilenmiş.

Kız çocuklarının eğitimi derken okuma yazma değil. Daha ziyade okulda sonuna kadar kalmalarından, her alandaki hak ve özgürlüklerinin farkına varmalarından söz ediyoruz” diyor.

Vakfın 2010 yılında başlattığı “Kadın Sağlığı Eğitim Programı” 2 yılda 17 ilde 3 bin 500 kadına ulaşmış.

Güvenli Annelik Eğitim Programı” ise çok daha önce başlamış.

Dünyanın 16. ekonomisini olduğumuza bakmayın.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de hala 10 doğumdan biri evde yapılıyor.

5 doğumdan birin ise sağlık personeli yardımı alınmıyor.

Örneğin en fazla anne ölümleri Karadeniz’de.

Bu çoğrafyanın vahşi doğası hamilelerin vaktinde sağlık birimlerine ulaşmalarına engel.

Dolayısıyla TAP Vakfı’nın sekiz yılda 240 bin gebe ve lohusaya ulaşmış olması önemli.

Vakfın “Cinsel Sağlık Eğitim Programı” ergenlere cinselliğin doğru bir şekilde anlatılmasını hedefliyor.

Millet Meclisi’nde patlak veren “Vajina Krizi”ni düşündükçe böyle bir programın ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anlıyorum.

9 ile 18 yaş aralığındaki 50 bin ergene ulaşan bu programın kitapçıkları o kadar güzel hazırlanmış ki…

Kimi politikacı büyüklerimizi utandıran organ adlarıyla çocukların tanışmasını sağlayan, cinselliğin hayatın normal akışında olduğunu gösteren son derece faydalı kitapçıklar.

Keşke TAP Vakfı’nın “Cinsel Eğitim Programı” 50 bin değil Türkiye’deki milyonlarca ergene ulaşabilmiş olsaydı.

Emin olun, kadın cinayetlerinden çocuk gelinlere ne bu kadar kadın sorunuyla baş başa kalırdık, ne Başbakan Erdoğan’ın karar vereceği “kimyasal kastrasyon” tartışmaları ortalığa dökülürdü, ne de meclisteki “Vajina Krizi”.

Haberin Devamı

Avrupa’nın yeniden doğuşu

Haberin Devamı

AVRUPA Birliği’nin geleceğinin olup olmayacağı tartışmaları hararetle sürerken, Dünya Ekonomik Forumu’nun CEO’su Klaus Schwab “Avrupa’nın Yeniden Doğuşu” başlığıyla bir e-kitap kaleme almış.

Schwab gönderdiği e-postada, Avrupa’nın hem sosyal demokrat değerlerini koruyarak, hem inovasyonda yeniden öncü rolünü üstlenerek bizleri olumlu yönde şaşırtacağına inandığını belirtiyor.

Yazarın Tüm Yazıları