Suriyelilerle uzun yaşam planlıyoruz

KAMPLARDA 50 bin, şehirde ise 350 binin üzerinde Suriyeli mülteci ağırlayan Gaziantep’in her türlü fırtınayı atlatma, hayata asılma kapasitesine hayran kalmamak mümkün değil.

Haberin Devamı

Hürriyet’in Gaziantep’i Keşfet ziyaretinde, en son iki yıl önce geldiğim şehri oldukça değişmiş buldum.

 

“Fatma Şahin’in kadın eli değmiş” diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

 

Önümüzdeki mart ayında büyükşehir belediye başkanlığında üçüncü yılını dolduracak olan Fatma Şahin, Hürriyet ekibine neredeyse üç gün boyunca refakat ederken kendisiyle bol sohbet imkanı bulduk.

 

Gaziantep Mutfağı’nın Unesco Yaratıcı Şehirler ağına girmesinde büyük payı olan Şahin şehrin ünlü lezzetlerini tattırmayı pek seviyor ama kendisini az yiyor.

 

Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Zeugma ve Yesemek Açık Hava Müzesi’nin yanı sıraKarkamış gibi sayısız hazineye sahip Gaziantep tabii ki turizm krizinden nasibini almış.

 

Haberin Devamı

Ne ki, günde 12 saat çalışan Fatma Şahin “kriz geçsin” diye bekleyecek biri asla değil.

 

Bu fırtınalı bölgede Gaziantep’in tanıtımı için olağanüstü bir çaba harcıyor.

 

Macao’dan, Güney Kore’ye ekibini doğudaki önemli turizm fuarlarına gönderen Şahin, 2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yurt dışındaki tüm tanıtım programlarına Gaziantep olarak katılacaklarını söylüyor.

 

350 BİN SURİYELİYLE ORTAK YAŞAM

 

Yenilenen mahalleleriyle hanlarıyla, aşağıda sözünü edeceğim Hışva Han gibi yeni açılan butik otelleriyle  birkaç yıl zarfında çehresi oldukça değişen Gaziantep bunları başarırken 350 bin Suriyeliyle nasıl bir ortak yaşam paylaşıyor?

 

2. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en korkunç mülteci kriziyle nasıl başa çıkıyor?

 

Fatma Şahin’e esas sormak istediğim sorular bunlar.

 

Haberin Devamı

“Neredeyse altı yıldan beri kucak açtığımız komşularla uzun vadeli bir yaşama planı yapmamız gerekir. Çünkü biliyoruz ki çoğu artık kalıcı” diye sözü giriyor Şahin.

 

Mahalle bazında mültecilerin yaş, eğitim ve mesleki durumlarını araştırdıklarını ve kayıt altına aldıklarını anlatıyor.

 

“En önemlisi eğitim içinde olması gereken çocukların sayısını çıkardık. Neticede 18 yaşında 107 bin çocuk olduğunu tespit ettik” diyor.

 

“Belediye Başkanı olduğumda 3 bin Suriyeli eğitimdeydi.  Şimdi 67 bin oldu” diye ekliyor.

 

HALEP’TE KALMIŞ OLSALARDI

 

Bu sayı Türkiye ortalamasının iki katıymış.

 

Fatma Şahin bu yıl okula başlaması gereken çocukların yüzde 90’nını okullara yazdırmaya başardıklarını söylüyor.

 

Haberin Devamı

“Eğer bu çocuklar Halep’te yaşamaya devam edebilselerdi bile bu oran çok daha düşük olacaktı” diye ekliyor.

 

Suriyeli mülteciler arasında anne bebek ölüm oranlarının hızla düştüğünü, sağlık hizmetinde iyi bir noktaya geldiklerini anlatıyor.

 

Ancak işin en önemli yanı sosyal entegrasyon. Bu şehirde yaşamaları için Türkçe öğrenmeleri, kültürel değişime uyum sağlamaları gerekiyor. Biz model olarak birlikte yaşamayı, ayrışmamayı, birlikte okumayı, çalışmayı seçtik”.

 

Bu model için önerilerini Ankara’ya sunmuş Şahin.

 

“İstihdama yüzde 10 oranında Suriyeli çalıştırmak için kota koyduk. Şu anda kota valilik, İşkur üzerinden uygulanıyor” diyor.

 

Suriyelilerle uzun  yaşam planlıyoruz

 

ELEŞTİRİ VAR, DESTEK YOK

 

Haberin Devamı

Lafı BBC’nin geçenlerde Gaziantep’te ayakkabı sektöründe çalışan ve dolayısıyla okula gidemeyen çocuk işçiler belgesine getirince Şahin tepki veriyor:

 

“Türkiye kapılarını açmasaydı bu çocuklar ölecekti. Bu yayınları yanlı buluyorum. Hem kapılarını kapatıyorlar, hem çocuk işçi diyorlar. Alsınlar bu çocukları kendileri okutsun. Hem eleştiriyorlar, hem destek vermiyorlar”.

 

Çocuk işçiliğinin ancak zorunlu eğitim sistemine geçişle önlenebileceğinin altını çiziyor.

 

Şahin Batı’yı eleştirirken  “Tek destek veren ülke Japonya oldu” diyor.

 

Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı JİCA mültecileri ağırlamak için en uygun krediyi vermiş.

 

Suriyeli mültecilerin Gaziantep’e getirdiği ek maliyeti ise şöyle açıklıyor:

 

Haberin Devamı

“McKinsey ile birlikte yürütülen çalışmaya göre, kendi bütçemizin yarısı kadar bir para gerekiyor mültecilerin alt yapısı için. 50 bin konutun inşaatı, kanalizasyon, yeşil alan, ulaşım derken şehir yüzde 20 büyüyor.”

 

Gaziantep Belediyesi’nin bütçesi 950 milyon lira, alt yapı ise gereken para 450 milyon lira

 

Bugünkü durumda ise belediye bütçesinin dörtte biri eğitim, barınma, sağlık gibi hizmetlerle Suriyeli mültecilere gidiyor.

 

Suriyelilerle uzun  yaşam planlıyoruz

 

EĞİTİMLİ GENÇLER ŞEHRE DÖNÜYOR 

 

GAZİANTEP’in çehresini değiştiren en önemli şeyler eski, hanların, konakların restore edilmesi, eski mahallelerin canlanması.

 

Şehrin “Tarih ve Kültür Yolu” üzerinde yer alan, Hamam Müzesi’nin yanındaki Hışva Han Lala Mustafa Paşa’nın Halep Beylerbeyi iken yaptırdığı bir han.

 

Şahin’in ricası üzerine, daha önce düğün ve nişan organizasyonları yapan kadın girişimci Mine Özmen tarafından restore edilmiş.

 

Geçtiğimiz ağustos ayında hizmete girmiş.

 

Dekorasyonu Mahmut Anlar tarafından yapılan 10 odalı butik otel, lokantasıyla Gaziantep’in en gözde mekânı.

 

Baklavalık özel unları imal eden Özmen Un’un sahibi Erhan Özmen ve Mine Özmen çiftinin oğulları Oğuz Özmen ise Robert Kolej ve Koç Üniversitesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra “eski bir konakta oturmak” şartıyla Gaziantep’e dönmüş.

 

Şimdi ailesi tarafından restore edilmiş, şehrin “tarihi beşiği”  diye bilinen Bey Mahallesi’nde oturuyor.

 

Dört, beş genç arkadaşını da aynı mahalleye, restore edilmiş konaklara çekmeyi başarmış.

Yazarın Tüm Yazıları