Paylaş
2007 yılında yayınlandığında epey gürültü kopartmıştı.
Akbank Uluslar arası Danışma Kurulu’nun üyesi olan Stern, son kitabı “Yaşanabilir Bir Gezegen Projesi”nin Doğan Kitap’tan piyasaya çıktığı günlerde İstanbul’daydı.
Onunla son kitabını konuştuk.
Stern bu kitabında iklim değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu ve insanlığın buna yaşam tarzıyla, ekonomisiyle, yatırımlarıyla adapte olmak zorunda olduğunu söylüyor.
Yani “düşük karbon emisyonlu” bir hayata geçiş yapmak zorundayız.
Ya değişeceğiz, ya değişeceğiz.
Stern’e göre başka yolu yok.
Japonya’daki nükleer facianın konuşulduğu günlerde Stern başka facia olasılıklarına dikkat çekiyor.
“Eğer dünya sera gazlarının birikmesiyle ortaya çıkacak sorunları ciddiye almak için Bangladeş, Hollanda ve Florida’nın sular altında kalmasını beklersek halimiz harap” diyor.
“Vakit varken riskleri fark edelim” uyarısında bulunuyor.
OTOMOTİV SANAYİ ÖNCÜ
Bugünkü şekilde devam ettiğimiz takdirde küresel ısınma sanayileşme öncesi döneme göre 5 derece artacak.
Sular altında kalacak şehirler, kitlesel göçler ve dolayısıyla kaçınılmaz çatışmalar.
Artık felaketten felaket beğen.
“Ancak” diyor Lord Stern “Bu tablonun bir alternatifi var. O da düşük karbon ekonomisine geçiş”.
İngiliz ekonomiste göre, otomotiv sanayi bu yılda kayda değer adımlar atıyor.
“Daha geçtiğimiz günlerde BMW 10 yıl zarfında lüks arabalarının yüzde 80 oranında hybrid olacağını açıkladı” diyor.
“Beş yıl önce böyle bir şey kimsenin aklına gelmezdi” diye ilave ediyor.
Söylediğine göre, şehircilik anlayışı da hızla değişiyor.
“Mimar, mühendislerle konuştuğumda düşük enerjiye odaklı yeni tasarımlar, yeni materyalleri gündeme getirdiklerini görüyorum” diye konuşuyor.
Zaten kitabında da şehirlerin tasarımına, trafiğe önemli bir bölüm ayırmış.
TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ FIRSAT
Lord Stern, yaratıcılık ve inovasyon söz konusu olduğunda değişim konusunda iyimser.
Ancak politikacıların kararlılığında hiç öyle değil.
“Teknoloji gelişiyor ama politikacıların buna ayak uydurmaları konusunda kaygılıyım” diyor.
Stern’e göre, gelişmekte olan ülkeler arasında Çin, Brezilya ve hatta Hindistan küresel ısınma tehlikesini en iyi fark etmiş ülkeler.
Düşük karbon ekonomisine geçişi öncelikleri arasına koymuşlar.
Peki ya Türkiye?
Lord Nicholas Stern, geçtiğimiz yıl Akbank’ın “Karbon Saydamlık Projesi”ne geçişi nedeniyle İstanbul’daki konuşmasında tehlikeye dikkat çekmişti.
Bu buluşmamızda yine çekiyor.
“Türkiye iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek ülkeler arasında. Sahara gibi olması ihtimali var”.
Ne ki, gelişmekte olan bir ülke olarak alt yapısını tamamlamakta olduğu için önünde fırsatlar var.
Alt yapısını “düşük karbon ekonomisi”ne göre geliştirebilir.
GÜNEŞ ENERJİSİNDEN YARARLANIN
Yazık ki ben etrafıma bakınca, barajından Karadeniz’deki sahil yoluna baş döndürücü bir hızla alt yapısını tamamlamaya girişen Türkiye’de Çin ya da Brezilya’daki gibi bir farkındalık asla görmüyorum.
Hele vahşi bir “kentsel dönüşümün” kucağına itilmiş İstanbul’da hiç görmüyorum.
Lord Stern, Türkiye’nin “yenilenebilir enerji”ye odaklandığı takdirde müthiş kazançlı olacağının da altını çiziyor.
“Türkiye bir güneş ülkesi. Güneş enerjisine ağırlık verirse Avrupa’nın enerjide güveneceği bir partneri haline gelebilir”.
“Hatta güneş enerjinde hesaplarını Kuzey Afrika’ya göre yapmış olan Avrupa bu karışıklıklardan sonra Türkiye’yi baş tacı yapar” diye ilave ediyor.
Buyrun.
Yılın son günlerinde meclisten geçen “yenilenebilir enerji” yasası güneş enerjisine yatırım yapmaya hazırlananlar içintam bir hayal kırıklığı olmuştu.
Ben de “güneşe sırtımızı döndük” diye yazmıştım.
Pek merak ediyorum.
Stern’in “Yaşanabilir Bir Gezegen Projesi” kitabını acaba bir politikacımız okuyacak mı?
Kemal Derviş çok iyi bir İMF Başkanı olur
LORD Nicholas Stern 2000’li yılların başında Dünya Bankası’nın baş ekonomisti olarak yaptı.
İngiltere’de Maliye Bakanlığı’nda çeşitli kademelerde çalıştı ve ünlü “Stern Raporu”nu o dönemde kaleme aldı.
Halen London School of Economics’te kürsü başkanı olan Stern, 20 yılı aşkın bir süredir Kemal Derviş’in yakın arkadaşı.
Ona, şimdiki İMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koymak üzere istifasıyla boşaltacağı koltuğa Derviş’in oturması yolundaki söylentileri soruyorum.
Derviş ile Dünya Bankası’nda da çalışmış olan Stern “Kemal İMF’yi çok iyi yönetir.Dominique Strauss-Kahn çok iyi iş yaptı, iyi bir başkan.
Derviş de aynen harika bir başkan olur” diyor.
Paylaş