Kaz Dağları’nın üzerinde uçan helikopterden bakınca çevresine göre biraz daha kurak.
Çan’ın nüfusu 48 yıl önce 840 kişi.
Bugün ise 35 bin kişi.
Bunun nedeni Kale Grubu Şirketleri Başkanı İbrahim Bodur’un 48 yıl önce Türkiye’nin ilk seramik karo fabrikasının temelini Çan’da atmış olması.
Fabrika Çanlılar için ekmek kapısı olmuş yıllardan beri.
Bodur ailesiÇanlılarla kaynaşmış.
Fabrikanın kuruluş yıldönümleri ‘Seramik Bayramı’ olarak kutlanıyor.
İşçilerle birlikte yemek davetleri veriliyor, konuklar ağırlanıyor.
Bu yılki ‘Seramik Bayramı’ nedeniyle Çan’dayım.
Her yıl davetliler arasında bu kadar çok sayıda bakan olur mu bilmiyorum ama bu yıl altı bakanımız Bodur ailesini yalnız bırakmamış.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tam 35 yıl Kale Grubu’nda hizmet vermiş olan Ticaret ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bayındır ve İskan Bakanı Faruk Özak, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu.
Ayrıca 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut da davetliler arasında.
Başbakan Erdoğan, İngiltere ziyareti nedeniyle gelememiş.
Çan’daki yıldönümünün bu yıl özel bir anlamı var.
Kale Grubu, ‘Sinterfleks’ adıyla yeni ürettiği seramiğin fabrikasının açılışını bu kutlamaya denk getirmiş.
‘Sinterfleks’ esasında inşaat sektöründe devrim yaratacak bir ürün.
Isı ve ses izolasyonunu sağlıyor.
En önemlisi depreme dayanıklı.
Ürünün boyutları ve renkleri mimarlar için ilginç.
3 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde esneme kabiliyeti olan seramik levhalar düşünün.
Kale Grubu, bu ürünü geliştirmek için yıllardan beri İtalyan System Ceramic ile birlikte AR-GE çalışmaları sürdürmüş.
Zaten System Ceramic’in CEO’su Franco Stefani de Çan’da.
İbrahim Bodur ile ilgili anekdotlardan bazılarını onun ağzından dinliyoruz.
İtalyanca’dan çevriyi yapan da oyuncu-çevirmen Serra Yılmaz.
‘Seramik Bayramı’nda birbirini izleyen konuşmaların en anlamlısı Demirel’den.
Demirel Çan’a tam 18 kere gelmiş.
İbrahim Bodur’un başarısının sırrının ‘insana odaklanması’ olduğunu söylüyor.
Gerçekten Bodur ‘Seramik Bayramı’nda 480 milyar lira harçlık dağıtmış, şimdiye kadar 13 bin 500 çocuk sünnet ettirmiş, yörede okullar açmış.
Demirel diyor ki, ‘Zenginlik paylaştıkça çoğalır’...
İrticalen yaptığı konuşmasında AB ilişkilerine değiniyor.
Diyor ki, ‘Avrupa’da bizi istemeyenler olabilir. Küsmeyeceğiz. Bize karşı olanlar gelip geçicidir’...
Bir mesajı da nüfusla ilgili.
‘Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri nüfus. Yoksul, eğitimsiz ve büyük bir nüfus mu, yoksa münasip ve donanımlı bir nüfus mu? Karar verelim’...
Nüfus Türkiye’nin en önemli meselesi.
Buna değindiği için Demirel’i kutlamak gerek. Konuşmasını hem Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, hem Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik dinledi.
Umarım söylediklerini not almışlardır.
Teknolojiye yatırım yapana özel sanayi bölgesi statüsü
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun teknolojiye yatırım yapanlara müjdeyi verdi.
Kale Grubu’nun ‘Sinterfleks’ ürünü örneği gibi, yıllardır AR-GE çalışmalarına yatırım yaparak, yeni teknolojik ürünler geliştiren şirketlerin faaliyet gösterdikleri bölgelerin ‘Özel Sanayi Bölgesi’ statüsüne kavuşacaklarını söyledi.
‘Özel Sanayi Bölgesi’ statüsüyle ilgili karar 8 Ağustos tarihindeki Bakanlar Kurulu’nda alınacak.
Anadolu ve Rumelihisarı nasıl aydınlatıldı
ÇAN dönüşü programda bir Boğaz gezisi var.
Ancak bu gezi Boğaz sularında öylesine amaçsız gezi değil.
Anadoluhisarı’nın ve Rumelihisarı’nın aydınlatılması seremonisi bu gezi.
Seremoniye, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile Kültür ve Turizm Müsteşarı Mustafa İsen de katılıyor.
Seremoni şöyle gerçekleşiyor:
Teknemiz, iki hisarın karşı karşıya geldikleri noktada duruyor.
Anadolu yakasından içinde bir mehter takımı olan bir tekne bize doğru yanaşırken Anadoluhisarı birden aydınlanıyor.
Avrupa yakasından ise Beethoven’ın 9.senfonisini çalan bir başka tekne bize doğru yaklaşırken bu kez Rumelihisarı ışığa kavuşuyor.
İki yakada, iki hisar aynı anda ışıl ışıl.
Bundan sonra da öyle kalacaklar.
Hisarların aydınlatılması Eti’nin sponsorluğu sayesinde gerçekleşiyor.
Eti Grubu 5 yıl süreyle hisarların aydınlatılmasından sorumlu.
Müsteşar Mustafa İsen, Doğan Hızlan’ın ‘Ayasofya neden karanlık’ yazısından sonra tarihi yerlerin aydınlatılması işini hızlandırdıklarını söylüyor.
Elbet bu sponsor olduğu takdirde çok daha kolay.
Eti Grubu hisarlara talip olmuş.
Bir ilke imza atmış.
Bu arada bir noktanın üzerinde durmakta fayda var.
Bundan sonra özel sektörün kültürel varlıkların güzelleştirilmesi, korunmasında rol oynamaları daha kolay.
Zira yeni sponsorluk yasasıyla harcadıkları parayı vergiden düşebilecekler.