Selçuk Yaşar ödülü değerli isimleri gündeme taşıyacak

Selçuk Yaşar adına Yaşar Üniversitesi ve Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle ödül verilecek.

Selçuk Yaşar Ödülü’nün amacı girişimcilik, yenilikçilik alanlarında ülkenin ekonomisine ve sanat-kültüre katkı yapılanları teşvik etmek.

“Bilim, Birlik, Başarı” sözcüklerini hayatının odağına koyan, Türkiye’de pek çok ilke imza atan Selçuk Yaşar adına verilecek ödül kuşku yok ki, tanıdığımız ve tanımadığımız değerli isimleri gündeme taşıyacak.

Geçen gece Selçuk Yaşar Ödülünü konuşmak üzere, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ile bir araya geldik.

Yiğitbaşı “73. Yılını geride bırakan Yaşar Topluluğu, Selçuk Yaşar’ın vizyonuyla Türkiye’ye sektörlerinin ilki olan çok sayıda fabrika, tesis, kurum kazandırdı. Hayatının merkezine girişimciliği ve inovasyon koyan Selçuk Yaşar adına ilk ödülün teması girişimcilik ve inovasyon” diyor.

Ödülün sahibini belirlemek üzerine oluşturulan seçici kurulda iyi tanıdığımız isimler var.

Yiğitbaşı başkanlığındaki Seçici Kurul, TÜSİAD eski başkanı ve Allianz Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Prof. Dr. Nihat Berker, ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, Prof. Dr Arif Hepbaşlı gibi isimlerden oluşuyor.

Seçici Kurul bu yıl temaya göre belirlenmiş. 

BU YIL ÖDÜL İKİ KİŞİYE

Her yıl temaya göre değişecek.

7 Şubat’ta İstanbul’da verilecek Selçuk Yaşar Ödülü’ne ilk yıl iki kişi layık görülmüş.

İsimleri ödül gecesi açıklanacak.

Ödüle layık görülen isimlerden biri,  akademik ve girişimci kimliklerini bütünleştiren bir bilim insanı.

Diğeri ise “sosyal inovasyon” konusunda çalışmaları olan bir iş insanı.

Ahmet Yiğitbaşı’nın paylaştığı bilgiler bunlarla sınırlı.

Ne kadar ısrar ettiysek Selçuk Yaşar ödülünün ilk sahiplerini de açıklamadı, Yaşar Topluluğu’nun gelecekteki vizyonunu da.

Sohbet doğrusu İstanbul’dan pek takip edemediğimiz 18 yıllık Yaşar Üniversitesi üzerinde koyulaştı.

63 ülkeden 8 bin 500 öğrencinin devam ettiği üniversitede hukuk öne çıksa da Bilkent ile birlikte lisans düzeyinde müzik eğitimi veriyor.

Müzik Bölümü’nün kurulmasında  Selçuk Yaşar’ın müziğe tutkusunun payı büyük.

Rektör Prof. Dinçer’in verdiği bilgiye göre, üniversitede önümüzdeki günlerde “Tarım Teknolojileri” Fakültesi kurulacak.

TARIM TEKNOLOJİLERİ FAKÜLTESİ GELİYOR

Memlekette tarım giderek zemin kaybederken, en son geçen hafta Toprak Mahsulleri ofisine, sıfır gümrükle buğday, arpa, mısır, pirinç ve bakliyatta 2.6 milyon tonluk ithalat yetkisi verilmişken “Tarım Teknolojileri” Fakültesinin kurulması iyi bir haber.

Selçuk Yaşar anı kitabında  ne diyordu?

“Türkiye bir tarım ülkesi ve bu yüzden sanayi tarıma dayalı olmalı. Oysa tarıma dayalı sanayi çok düşük seviyede”.

Yaşar Üniversitesi “Tarım Teknolojileri” Fakültesi Hollanda’yı örnek almış.

Hollanda’da üniversite- tarım sanayi işbirliğinin en iyi örneğini ortaya koyan Wageningen Üniversitesi’yle ortak program uygulanacak.

Tarım, Su Ürünleri, Hayvancılık,  bu üçünün yönetimi gibi bölümler olacak fakültede.

Yaşar Üniversitesi kampüsünde değil İzmir yakınlarında 100 dönümlük bir arazi üzerinde kurulacak fakültede eğitim alanlar Wageningen Üniversitesi’nde bazı programlara katılabilecek.

“Tarım Teknolojileri” Fakültesi’nin kurulması için sürekle Hollanda’ya gidip geldiklerini anlatan Ahmet Yiğitbaşı,  az toprağa sahip olmasına  rağmen “tarım ürünleri ihracat şampiyonu” olan bu ülkenin “ışıklı tarıma” geçtiğini söylüyor.

Wageningen Üniversitesi’nin Philips Araştırma Enstitüsü’yle birlikte hayata geçirdiği bu teknolojide toprak yok, ürünler ışıkla yetişiyor.

Hollanda’nın toprağı yok ama teknolojisi var.

Bizde toprak bol ama tarımda ithalata yöneliyoruz.