Paylaş
Politikadan da söz ettik elbet ancak Sarıgül bu okul ile ilgili çalışmalarına fazlasıyla önem verdiğinden politika bir başka yazı konusu.
Çeşitli sektörlerin faaliyet gösterdikleri bir yer Şişli.
Tekstil, moda, finans, sağlık ve hatta 80’nin üzerinde oteliyle turizmde de iddialı.
Şişli olsun, İstanbul’un diğer bölgelerinden olsun insanların yıllardır Mustafa Sarıgül’ün kapısını “Başkanım bir iş” diye çaldıklarını iyi biliyorum.
Sarıgül’ün kapısını çalıyorlar zira sosyal ilişkileri güçlü olan Şişli Belediye Başkanı’nın ne yapıp edip kendilerine iş bulacaklarını biliyorlar.
“Yıllarca bana müracaat eden gençleri geri çevirmedim. Ama genellikle başvuranlar mesleksiz oldukları için iyi performans gösterdiklerini de söyleyemem” diyor Sarıgül.
Öte yandan üniversite mezunu gençler de işsiz.
Birçok sektörde “ara elemanı” açığı var.
Hem eğitimci, hem işletmeci olan Profesör Dr. Aynur Aydın’ın başında olduğu Şişli Meslek Yüksekokulu bu sorunlara çare olmayı hedefliyor.
Okulda moda tasarımı, bankacılık ve sigortacılık, sağlık kurumları işletmeciliği, mimari restorasyon, yaşlı bakımı, turizm ve otelcilik, ahçılık dahil dokuz farklı bölüm var.
Halen ÖSYM tarafından yerleştirilmiş 460 öğrenci eğitim görüyor.
Bunların çoğu yoksul kesimlerden gelen gençler, dolayısıyla burslu okuyorlar.
Mustafa Sarıgül’e bursların nasıl sağlandığını sordum.
Sarıgül’den söz ediyoruz, yolunu bulmaz mı?
Bulmuş tabii ki.
Point Oteli, otelcilikte okuyan gençlerin burslarını sağlıyor.
Denizbank finansta, Mudo, Kığılı, Kotton moda tasarımında okuyan gençlere burs veriyor.
Aşçılıkta okuyanların sponsoru ise Borsa Lokantaları.
Sarıgül, eğitim programıyla, destekçileriyle Şişli Meslek Yüksekokulu için güzel bir model geliştirmiş.
eTR için en fazla başvuru Adalet Bakanlığı’ndan
TÜSİAD ile Türkiye Bilişim Vakfı’nın e-hizmette dönüşümü hızlandırmaya yönelik eTR ödülleri 10. yılına girmiş bile.
17 Aralık’ta TBMM’de yapılacak törende finalistler arasında kazananlar belli olacak.
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı ile eTR ödüllerinin 10. yılını konuştuk.
Eczacıbaşı, haklı olarak bu ödüllerin, özel sektör tarafından verilen ve bürokrasinin yaptıklarını takdir etmeye yönelik tek ödül olduğunu söylüyor.
Gerçekten benim aklıma da bu kapsamda başka ödül gelmiyor.
Eczacıbaşı’na göre, eTR ödülleri e-hizmetlerin iyileştirilmesi için iyi bir motivasyon.
Başvuru sayısındaki bu yılki rekor artış da bunun kanıtı.
TÜSİAD ve TBV’nin ödüllerine paralel olarak e-devlet ve e-belediyecilik hizmetlerle ilgili yıllardan beri araştırma yapan Deloitte’un son raporuna değinen Faruk Eczacıbaşı “Bu rapor bazı şeyleri başardığımızı gösteriyor” diyor.
Deloitte’un raporuna göre, e-Devlet uygulamaları için internete duyulan güven yüzde 50 oranında.
“Online” bankacılık işlemlerinde bu oran yüzde 48’e, e-Ticaret’te ise yüzde 40’a geriliyor.
Eczacıbaşı, Deloitte’un raporundan yola çıkarak “Ankete katılanlar arasında internetten bu işlemleri güvenli bulanlar daha çok genç nesil” diyor.
eTR ödüllerine dönersek, TBV Başkanı 10 yılda 240 proje sunulduğunu söylüyor.
Bu yılki proje sayısı 56.
2010 yılında katıldığım Çankaya’daki eTR ödül töreninden hatırladığım kadarıyla kazananlar jürinin elektronik oylamasıyla belirleniyor.
İki yıl önce eTR ödülleri için en çok başvuru Maliye Bakanlığı’ndan yapılmıştı.
Bu yılkı finalistlerin listesinde gördüğüm kadarıyla Adalet Bakanlığı en fazla projeyi hazırlamış.
Düzeltme: Pazar günkü yazımda üzümüyle meşhur, 4000 bin yıllık geçmişi olan Ankara’nın Kalecik ilçesine “köy” diyerek Kaleciklileri fena halde üzmüşüm. Bu yanlışımı düzeltmek ve gönül almak için ilk fırsatta Kalecik ilçesini ziyaret edeceğim.
Paylaş